YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13110
KARAR NO : 2022/15737
KARAR TARİHİ : 08.12.2022
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No :
Dava, Kurum işleminin iptali ile davacının maluliyetinin ve malulen emekli aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurumun sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Yasanın 54. maddesinde, sigortalının, malullük aylığından yararlanabilmesi için:
a) 53 üncü maddeye göre malul sayılması,
b) Toplam olarak 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması şarttır.
Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 41. maddesi ile, “Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan süreleri, kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın % 32’si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılarak, borçlandırılan süreleri sigortalılıklarına sayılır.
Bir ay içinde ödenmeyen borçlanmalar için ise yeni başvuru şartı aranır. Primi ödenmeyen borçlanma süreleri hizmetten sayılmaz. Borçlanma sürelerinin ne şekilde belgeleneceğini belirlemeye Kurum yetkilidir.
Bu Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür. Sigortalılık borçlanması ile aylık bağlanmasına hak kazanılması durumunda, ilgililere borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Eldeki dava dosyasında müteveffa davacı tarafından Kurumun 31.07.2014 tarih ve … sayılı işleminin iptaline, maluliyetinin ve malulen emekli aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesinin talep ve dava edildiği, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, … SGM merkezinin 31.07.2014 tarih ve … sayılı işleminin iptaline, müteveffa davacı …’nin 19.12.2017 tarihinden itibaren çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmiş olması nedeniyle malul sayılması ve 01.01.2018 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından 02.06.2014 tarihinde maluliyet aylığı talebinde bulunulduğu, eldeki davanın 30.09.2016 tarihinde açıldığı, müteveffa davacının yargılama esnasında 26.12.2018 tarihinde askerlik borçlanması için Kuruma müracaatta bulunduğu, Kurum tarafından tahakkuk ettirilen ve 1079 güne karşılık gelen borçlanma bedelinin tamamının 26.02.2019 tarihinde ödendiği, maluliyet aylığı için aranan 1800 gün primi ödenmiş gün sayısı şartının da askerlik borçlanmasının ödenmesi sonucu gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece askerlik borçlanma bedelinin ödendiği tarih olan 26.02.2019 tarihini takip eden ay başı tarihi olan 01.03.2019 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanması gerektiği dikkate alınmaksızın raporda belirtildiği üzere maluliyet başlangıç tarihi esas alınarak davacıya 01.01.2018 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki, bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : 1- Mahkeme hükmünde yer alan “davanın kabulüne,” ibaresinin silinerek yerine gelmek üzere “davanın kısmen kabulüne,” ibaresinin yazılmasına,
2- Hüküm fıkrasının 2. numaralı bendinin silinerek yerine gelmek üzere,
“2-Müteveffa davacı …’nin 19.12.2017 tarihinden itibaren çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmiş olması nedeniyle malul sayılmasına, müteveffa davacının askerlik borçlanma bedelinin ödendiği tarih olan 26.02.2019 tarihini takip eden ay başı tarihi olan 01.03.2019 tarihinden itibaren maluliyet aylığına hak kazandığının tespitine,”
3- Hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin 5. numaralı bendinin silinerek yerine gelmek üzere,
“5-Davacı tarafından yapılan 1.319,98 TL yargılama giderinin 659,99-TL sinin davalı Kurumdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı Kurum tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,”
4- Hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin 6. numaralı bendine ek olarak;
“ davalı Kurum kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT göre takdir olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınıp davalı Kuruma verilmesine,” ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.