Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/1299 E. 2023/2049 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1299
KARAR NO : 2023/2049
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2839 E., 2021/2015 K.

HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2017/451 E., 2020/502 K.

Taraflar arasındaki iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı şirkete ait işyerinde kalıp ustası olarak çalışırken 27.02.2017 tarihinde iş kazası geçirdiğini belirterek, bu kaza nedeniyle uğradığı zararlar için, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 25.12.2019 tarihli dilekçe ile maddi tazminat talebini 80.525,97 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … Müh. İnş. Tic. A.Ş. cevap dilekçesinde, iş kazasının meydana gelmesinde kusurlu olmadıklarını, davacının asli kusurlu olması nedeniyle tazminat talebinin haksız olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.

Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının %25 oranında, davalı … Müh…A.Ş’nin %75 oranında kusurlu olduğu, diğer davalı …’in inşaat mühendisi olarak çalışmakta olduğu, hakkında kesinleşmiş ceza davası kararı bulunmadığı, kaza olayında eylemi bulunmadığı için kusuru bulunmadığı, sorumluluğu olmadığı şeklindeki kusur bilirkişi raporu dikkate alınarak, davanın … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, davacının %38,2 oranında maluliyetinin tespit edildiği, hükme esas alınan 05.11.2019 havale tarihli hesap bilirkişi raporunda ,davacının 4.972,87 TL geçici iş görmezlik zararı ve 75.553,09 TL sürekli iş görmezlik zararı talep edebileceğinin belirlendiği, kusur oranı, sürekli iş göremezlik derecesi, davacının ve davalının sosyal ve ekonomik durumları, tedavi süreci ve iş kazası nedeniyle duyduğu elem ve ızdırabı dikkate alınarak manevi tazminatın takdir edildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 80.525,97 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 27.02.2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan … Mühendislik İnş. Tic. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, 60.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27.02.2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan … Mühendislik İnş. Tic. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının davasının davalılardan … yönünden pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin davalı … yönünden husumet yokluğu nedeniyle vermiş olduğu red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının kazanın yaşandığı şantiyenin sorumlu inşaat mühendisi olup sorumluluğu bulunduğunu, davalı şirkete atfedilen %75 kusurdan da müşterek ve mütesilsil olarak sorumlu olduğunu, davalının ceza yargılamasının istinaf mahkemesinde halen derdest olduğunu, yerel mahkeme tarafından yeniden bilirkişi raporu alınması gerekirken bu yapılmayarak hataya düşüldüğünü, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının da düşük kaldığını belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkeme tarafından alınan 24.05.2019 tarihli kusur raporuna davalı vekilince itiraz edildiği, davacı vekilinin ise duruşmada kusur raporuna bir diyeceği olmadığını belirtilerek, dosyanın tazminat hesabı yönünden hesap bilirkişisine gönderilmesini istediği, davacı vekilince kusur oranlarına yönelik yeni bir rapor alınması talebi olmadığı, 24.05.2019 tarihli ilk raporda belirlenen kusur oranları yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak doğduğu, bu nedenle mahkemece 24.05.2019 tarihli kusur raporunun hükme esas alınmasının yerinde olduğu, davacılar yararına hükmedilen manevi tazminatın maddi ve hukuki olgular nazara alındığında usul ve yasaya uygun olduğu, hesap bilirkişisi raporunda bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin kurum tarafından rücu edilebilecek olan davalının kusuruna karşılık gelen kısmının tenzili gerektiği halde tamamının hesaplanan gerçek zarardan mahsup edilmesi ayrıca hesaplamada TRH 2010 tablosu yerine PMF 1931 tablosuna göre yaşam süresinin belirlenmesi hatalı ise de, mahkemece kamu düzenine ilişkin Borçlar Kanunu 55 inci maddesinin uygulandığı, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itirazda ve istinaf başvurusunda bu hususun ve ayrıca hesaplamada PMF 1931 tablosunun esas alındığı hususunun ileri sürülmediği, davacı tarafça bu hususların açıkça istinaf nedeni yapılmadığı gerekçeleri ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, davalı …’in kazanın yaşandığı şantiyenin sorumlu inşaat mühendisi olup,davalı şirkete atfedilen %75 kusurdan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken bu davalı yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının düşük olduğunu belirterek temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
C.A. Davacı vekilinin kısmen reddedilen manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde
1.Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

2.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nu 110 uncu maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı açıktır.

3.Dosya içeriğine göre davacı vekilin kısmen reddedilen manevi tazminat miktarı Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kaldığından bu kısma yönelik temyiz itirazlarının aşağıdaki şekilde reddine karar verilmiştir.

C.B. Davacı vekilinin maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş kazası neticesinde sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 417 inci maddesi, 5510 sayılı Kanun’un 13, 16, 20 ve 21 inci maddeleri ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 4 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Hükme dayanak kılınan kusur raporunda, davalı şantiye şefi …’in kusurunun bulunmadığı belirtilerek davalı işverenliğin %75, davacı işçinin %25 kusurlu olduğunun öngörülmesi ve anılan raporun tebliğ üzerine, davacının rapora itiraz etmeyip bu rapora göre hesap raporu alınmasını talep etmesi karşısında, davalı … lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmek suretiyle …’in sorumlu olmadığına dair mahkeme yaklaşımı isabetli olmakla birlikte ,hakkındaki davanın bu gerekçe ile esastan reddi yerine husumetten reddi isabetsiz bulunmuştur.

3.Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin kısmen reddolan manevi tazminata ilişkin temyiz isteminin miktardan REDDİNE,

2. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde “Davacının davasının davalılardan … yönünden pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine” cümlesinin silinerek yerine ” Davacının davasının davalılardan … yönünden reddine” yazılması suretiyle ilk derece mahkemesi kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.