Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/12640 E. 2022/15683 K. 08.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12640
KARAR NO : 2022/15683
KARAR TARİHİ : 08.12.2022

Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
No :

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili; müvekkilinin 01.10.1976 tarihinde davalı iş yerinde çalışmaya başladığını 24.06.1982-24.12.1984 arasındaki askerlik süreleri dışında 30.10.1989 tarihine kadar davalı iş yerinde kesintisiz çalıştığını, davalı iş yerinin davacının çalışmalarını kuruma eksik veya hiç bildirilmemiş olduğunu belirterek, davacının 24.06.1982-24.12.1984 tarihleri arasındaki askerlik süreleri ve kuruma bildirilen çalışmaları dışında 01.10.1976-30.10.1989 tarihleri arasındaki çalışmalarının asgari ücret ve 30 gün üzerinden tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Dahili davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının belirttiği sürelerde murislerinin iş yerinde çalışması olmadığını, davacının askerlik süreleri ile kuruma bildirilen süreleri ve talep edilen sürelerin çelişkili olduğunu, murislerine ait iş yerinin dava konusu dönemde kanun kapsamında olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Fer’i Müdahil SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın esas girilmeden hak düşürücü süre nedeniyle reddinin gerektiğini, davalı iş yerinin 30.11.1982 tarihinde kanun kapsamından çıkarıldığını ve davacının hizmet sürelerinin tespitinde kurum kayıtlarının esas alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece davanın kabulü ile;
Davacının, davalı 204067.34.05 sicil numaralı “…” unvanlı işyerinden kuruma bildirilenler dışında;
01/04/1978 – 31/12/1978 tarihleri arasında 270 gün ve günlük 110,00 TL kazançla
01/01/1979 – 30/04/1979 tarihleri arasında 120 gün ve günlük 110,00 TL kazançla,
01/05/1979 – 31/12/1979 tarihleri arasında 240 gün ve günlük 180,00 TL kazançla,
01/01/1980 – 31/12/1980 tarihleri arasında 360 gün ve günlük 180,00 TL kazançla,
01/03/1981 – 31/03/1981 tarihleri arasında 90 gün ve günlük 180,00 TL kazançla,
01/04/1981 – 30/04/1981 tarihleri arasında 30 gün ve günlük 325,00 TL kazançla,
01/05/1981 – 31/12/1981 tarihleri arasında 240 gün ve günlük 333,33 TL kazançla,
01/01/1982 – 31/01/1982 tarihleri arasında 30 gün ve günlük 333,33 TL kazançla,
01/02/1982 – 28/02/1982 tarihleri arasında 30 gün ve günlük 350,00 TL kazançla,
01/03/1982 – 30/06/1982 tarihleri arasında 120 gün ve günlük 420,00 TL kazançla,
16/03/1984 – 31/03/1984 tarihleri arasında 16 gün ve günlük 774,00 TL kazançla,
01/04/1984 – 30/06/1984 tarihleri arasında 90 gün ve günlük 817,50 TL kazançla,
01/07/1984 – 31/12/1984 tarihleri arasında 180 gün ve günlük 817,50 TL kazançla,
01/01/1985 – 30/06/1985 tarihleri arasında 180 gün ve günlük 890,00 TL kazançla,
01/07/1985 – 30/09/1985 tarihleri arasında 90 gün ve günlük 948,00 TL kazançla,
01/10/1985 – 31/12/1985 tarihleri arasında 90 gün ve günlük 1.380,00 TL kazançla,
01/01/1986 – 31/12/1986 tarihleri arasında 360 gün ve günlük 1.380,00 TL kazançla,

01/01/1987 – 30/06/1987 tarihleri arasında 180 gün ve günlük 1.540,00 TL kazançla,
01/07/1987 – 31/12/1987 tarihleri arasında 180 gün ve günlük 2.475,00 TL kazançla,
01/01/1988 – 30/06/1988 tarihleri arasında 180 gün ve günlük 2.475,00 TL kazançla,
01/07/1988 – 31/12/1988 tarihleri arasında 180 gün ve günlük 4.200,00 TL kazançla,
01/01/1989 – 30/06/1989 tarihleri arasında 180 gün ve günlük 4.200,00 TL kazançla,
01/07/1989 – 31/07/1989 tarihleri arasında 30 gün ve günlük 4.784,00 TL kazançla,
01/08/1989 – 30/10/1989 tarihleri arasında 90 gün ve günlük 7.500,00 TL kazançla, olmak üzere toplam 3.556 gün daha çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“Dahili davalıların ve feri müdahil kurumun istinaf istemlerinin reddine,” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Dahili davalılar vekili, yapılan yargılamada toplanılan delillerin davacının fiili çalışmasını ispatlamaya yeterli olmadığını, mahkemenin resen araştırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının günlük kazanç tutarlarına yönelik tespitlerin infaza elverişli olmadığını ve söz konusu tanık beyanları dikkate alınarak düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Fer-i müdahil Kurum vekili, davacının davasını gerekli deliller ile ispat edemediğini, dinlettiği tanıkların Yargıtay’ın aradığı nitelikte kayıtlı tanıklar olup olmadıklarının ve davacı ile aynı dönemde birlikte çalışıp çalışmadıklarının yerel mahkemece yeterli bir biçimde araştırılmadığını ve iş bu tanık beyanları doğrultusunda hazırlanan bilirkişi raporunun da hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, Mahkemece, yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş; dinlenen tanık beyanlarından davacının askerlik öncesi çalıştığı anlaşılmakta ise de askerlik dönüşü davalı işyerinin kanun kapsamından çıktığı ancak 2004’e kadar vergi mükellefi olduğu anlaşılmakla 16.03.1984 ile 30.10.1989 arası vergi dairesinden ve Kurumdan komşu işyeri tanıklarının tespit edilerek komşu işyeri sahipleri ile çalışanlarının ve davacının bildireceği tanıkların da ifadeleri alınmak suretiyle, davacının işveren nezdinde hangi sürelerde çalıştığına bütün deliller toplandıktan ve birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar ve fer-i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:… Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.