Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/12453 E. 2023/4415 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12453
KARAR NO : 2023/4415
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

KARAR : Ret

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tespit/aidiyet davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 1982 yılından itibaren Sındırgı Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı Bigadiç Orman sahasında mevsimlik işçi olarak çalışmaya başladığını, 1985 yılında sigorta girişinin yapıldığını ve … sigorta sicil numarası verildiğini, hizmetlerinin birleştirilmesi talebi üzerine davalı kurumca başkaca … olduğundan ve ilk işe giriş bildirgesinin de … oğlu, …- 1961 doğumlu … adına verildiğinden bahisle talebinin reddedildiğini, bahsi geçen diğer … ‘nun davacının dedesi … oğlu … … olduğunu, onun da 1969 tarihli işe giriş bildirgesinin olduğunu, başkaca … da bulunmadığını, kurum işleminin yerinde olmadığını ileri sürerek davacının ilk işe giriş tarihinin 01.08.1985 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çalıştığını iddia ettiği yerin Bigadiç Orman İşletmeleri Müdürlüğünü olduğunu, yetkili mahkemenin Bigadiç İş Mahkemesi olduğunu ileri sürerek yetkisizlik kararı verilmesini, hak düşürücü sürenin olduğunu, 28030.10 sicil numaralı Bigadiç Orman İşletmesine ait iş yeri dosyası incelendiğinde… Tc kimlik numaralı … Adına herhangi bir işe giriş bildirgesinin verilmediğini, … oğlu 1961/ … nüfusuna kayıtlı… adına 09.04.1981 tarihli ilk işe giriş bildirgesinin verildiği, bu kişi adına 20.08.1985 tarihinde tekrar işe giriş bildirgesi verildiğini, dönem bordrolarında ise … olarak çalışmalarının bildirildiğini, ayrıca … adına çok sayıda sigortalının bulunduğunu, dönem bordrolarında ise isim ve soy isim dışında herhangi bir bilginin bulunmaması sebebiyle davacının iddia ettiği sigortalığının tespitinin yapılamadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.02.2016 tarihli ve 2015/134 Esas, 2016/50 Karar sayılı kararıyla; “Davanın kabulüne, …TC kimlik numaralı … sicil numaralı osman ve … oğlu, 01.10.1969 Bigadiç doğumlu davacı …’nun işe ilk giriş tarihinin 01.08.1985 tarihi olduğunun tespitine, davalı kurumun bu nedenle yaratmış olduğu murazaanın menine” karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 21. Hukuk(kapatılan) Dairesinin 15.06.2017 tarihli ve 2016/6582 Esas, 2017/5513 Karar sayılı Bozma ilamında; “Somut olayda, davacının kendisine ait olduğunu belirttiği hizmetin … S.S. numaralı… adına bildirildiği ve Sındırgı Orman İşletme Müdürlüğü’nün cevabında da bu hizmetin dava dışı… tarafından gerçekleştirildiği belirtildiği halde dava konusunun bu kişinin hak alanını ilgilendirdiği dikkate alınarak davaya dahil edilmesi gerekirken davaya dahil edilmeden, yine nüfus araştırması, kolluk araştırması yapılmadan, bordo tanığı dinlenmeden karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş, … S.S. numaralı…’ nun davaya dahil edilmesini sağlamak, …sicil numaralı işyerinden 01.08.1985 tarihinde bildirimi olan …’nun işyeri özlük dosyalarını ve çalışma dönemine ilişkin ücret ödeme belgelerini eksiksiz getirtmek, bu belgelerdeki kimlik bilgileri yazılmak suretiyle Balıkesir ili ve tüm ilçelerinde böyle bir kişi olup olmadığını nüfustan araştırmak ve var ise davalı sıfatıyla davaya dahil etmek, dönem bordo tanıklarını dinleyerek ihtilaflı dönemde davacının çalışıp çalışmadığı, aynı dönemde … S.S. numaralı…’nun da çalışıp çalışmadığı hususunda beyanlarını almak, kolluk araştırması yapmak, davanın kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.” hususlarına işaret edilerek bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen 19.06.2018 tarihli ve 2017/209 Esas, 2018/222 Karar sayılı kararıyla; “Davanın kabulüne, …TC kimlik numaralı … sicil numaralı … ve … oğlu, 01.10.1969 Bigadiç doğumlu, davacı …’nun işe giriş tarihinin 01.08.1985 tarihi olduğunun tespitine, davalı kurumun bu nedenle yaratmış olduğu murazanın menine,”
karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davalı SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 21. Hukuk (kapatılan) Dairesinin 21.02.2019 tarihli ve 2018/5638 Esas, 2019/1246 Karar sayılı Bozma ilamında; “Mahkemece yapılacak iş; 81515 sicil numaralı işyerinin dönem bordrolarını getirterek dinlenen tanıkların bu işyerinde çalışıp çalışmadığını araştırmak, davacının dedesine ait nüfus kayıtları ve sigorta kayıtlarını getirterek söz konusu çalışmanın dedesine ait olup olmadığını belirlemek, dava konusu dönemde işletmede sürekli çalışan şef, müdür gibi kamu görevlilerinin tanık olarak beyanına başvurmak, dinlenen tanıkların sigorta kayıtlarını getirtmek ve beyanlarının içeriğini sorulamak, talep tarihinde davacının 15 yaşında olduğu, ve 506 sayılı Kanun’un 60/G maddesinin uygulanması gerektiği hususunu da gözönüne alarak çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Kanun’un 2, 6, 9 ve 79/8 inci maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar karar vermekten ibarettir.” hususlarına işaret edilerek bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararıyla; ” davacı …’ Sındırgı orman İşletmesinde 1982 yılında işe başladığını, 1985 yılında 28030.10 sicil numarası ile sigorta girişinin yapıldığını, daha sonra 1992 yılında …sicil numarasının verildiğini, hizmet birleştirmesi talebinin sicil numaralarının farklı kişilere ait çalışmalar olduğundan bahisle reddedildiğini iddia etmişse de dosyada mevcut SGK’dan gelen işe giriş bildirgesi ve hizmet döküm cetveli ile Yargıtay bozma ilamları dikkate alındığında dosyadaki kayıt ve bilgilerde davacının dedesi ile çakışan çalışmasının bulunmadığının anlaşıldığı, davacının tespitini istediği 01.08.1985 tarihli dönemde işletme müdürünün 1939 doğumlu …, şefin 1949 doğumlu …’in olduğu olduğu bildirildiği, dinlenen tanıkların davacıyı tanımadıklarını ifade ettikleri böylelikle davacının çalışma olgusunu somut ve inandırıcı belgeler ile yöntemince ispatlayamadığı” gerekçelerine dayalı olarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; red kararının dosyadaki delil durumuna ve bozma ilamında belirtilen değerlendirmelere uygun düşmediğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının sigorta başlangıç tarihinin 01.08.1985 olduğunun tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 506 sayılı Kanun’un 79/10 uncu maddesi hükümleridir.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin ilgilisinden alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.