Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/12051 E. 2023/391 K. 16.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12051
KARAR NO : 2023/391
KARAR TARİHİ : 16.01.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2319 E., 2022/1945 K.
DAVALILAR : 1- …
2- Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. …
DAVA TARİHİ : 22.03.2022
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Demre Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2022/60 E., 2022/107 K.

Taraflar arasındaki, 1996 yılı 6. ayına ait tevkifat belgesinde adı geçenin davacı olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı Kurum yönünden kabulüne, davalı … yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı … dava dilekçesinde; davacının uzun yıllardan beri Demre ilçesinde adına kayıtlı bulunan taşınmazlarda tarım ve örtüaltı seracılık işiyle uğraştığını, ürünlerini Demre Toptancı Halinde Sebze komisyonculuğu yapan … isimli şahsa sattığını, müvekkilinin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına yapmış olduğu 03.02.2022 tarih ve … varideli dilekçe ile 1996 yılında yapılan tevkifat kesintisi nedeniyle tarım bağ-kur sigortalılığının başlangıç tarihinin düzeltilmesini talep ettiğini, SGK tarafından tevkifat listesinde yer alan soyadın …olduğu gerekçesiyle ret cevabı verildiğini, müvekkilinin halk arasında … olarak bilindiğini, ancak … olduğunu, davanın kabulüne davalı … tarafından diğer davalı SGK’na gönderilen tevkifat listesi ve 1996 yılına ait müstahsil makbuzunda adı geçen kişinin … bağkur numaralı … ve … oğlu 01.01.1964 doğumlu … olduğunun tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; davanın açılmasına kurum olarak sebebiyet vermediklerini, tevkifat kesintisindeki ismin davacıya ait olup olmadığının kurumca tespit edilememesi nedeniyle zorunlu olarak mahkeme kararıyla tespit edilmesine yönelik olduğu, tevkifat kesintisini yapan davacının ürün verdiği komisyoncu tarafından eksik belge düzenlenmesinden kaynaklı olduğunu, davada kurumun zorunlu olarak hasım gösterildiğini, kesintinin davacıya ait olmadığının tespiti halinde davanın reddine, davanın açılmasına kurum sebebiyet vermemesi ve talep edilmemesi nedenleri hüküm altına alınacak olan yargılama giderlerinden kurumun sorumlu tutulmamasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … tarafından cevap dilekçesi verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“1-Davanın Davalı … yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine,

2-Davanın davalı SGK yönünden kabulü ile, 6/1996 bildirim tarihli … tevkifat sorumlusuna ilişkin bağ-kur çiftçi prim bildirim listesinde yer alan …’ın … TC kimlik numaralı …,… oğlu 01.01.1964 doğumlu … olduğunun tespitine” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde, Mahkemece verilen hükmün adil olmadığını, davacının kesintisiz olarak tarımsal faaliyetlerini sürdürüp sürdürmediğinin dosyada açık olmadığını, komisyoncu tarafından kesilmesi gereken tevkif kesintilerinin usule uygun düzenlenmemesi nedeniyle Kurumca işlem yapılamadığını, bu itibarla davanın açılmasına Kurumun sebebiyet vermediğini, davacının tarım bağkur sigortalılığının sayılma koşullarını taşıyıp taşımadığının tereddüte meydan vermeyecek şekilde açıklığa kavuşmadığını, yeterince araştırma ve inceleme yapılmadan davanın kabulüne karar verildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili; davanın açılmasına kurumun sebebiyet vermediğini, tevkifat kesinti listesinin usule uygun olmadığını, bu nedenle Kurumca idari bir işlem yapılmasından kaçınıldığını, usule uygun olarak tevkifat listesini düzenlemeyen diğer davalının dava açılmasına sebep olduğunu, kurum yönünden husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, kurum aleyhine vekalet ücreti takdir edilmesinin de hatalı olduğunu beyanla ve resen göz önüne alınacak nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 1996 yılı 6. ayına ait tevkifat belgesinde adı geçenin davacı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 69 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 344 üncü maddesi, 370 ve 371 inci maddeleri, mülga 2926 sayılı Kanunun 2, 3, 6, 9 ve 10 uncu maddeleri ve 5510 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, özellikle nüfus kayıtlarından tespit edilen ve tanık olarak beyanına başvurulan …’ın ifadesinde davacı ile sık sık bu karışıklığı yaşadıklarını belirtmesi, davalı komisyoncu … tarafından da tevkifat listesindeki kişinin davacı olduğuna dair beyanda bulunulması ve dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde davalı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.