Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/12043 E. 2023/7732 K. 10.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12043
KARAR NO : 2023/7732
KARAR TARİHİ : 10.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/908 E., 2022/1737 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 37. İş Mahkemesi
SAYISI : 2017/202 E., 2021/68 K.

Taraflar arasındaki itibari hizmet ve fiili hizmet zammı tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 02.01.2006-01.10.2008 dönemi yönünden talebin reddine, 01.10.2008-02.01.2010 talebi yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 02.01.2006 tarihinden 12.01.2010 tarihine kadar davalı üniversite hastanesinde çalıştığını, nükleer tıp bölümünde radyasyon çalışanına verilen görevleri yaptığını, itibari hizmetten yararlandırılmadığını, yöneticilere bu konuda başvurduğunu, sadece son 3 ay bildirim yapıldığını belirterek radyasyon çalışanı olarak bildirilmeyen SSK belge kodundaki hatanın giderilmesine, yıpranma ve emeklilik haklarındaki mağduriyetinin giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı … Üniveristesi Rektörlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin geçtiğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının 01.01.2006-11.01.2010 arası sağlık memuru unvanı ile çalıştığını, işe girdiği tarihten itibaren fiili hizmetten yararlandırılmayacağını, 20.09.2008 tarihli yönetmelikte konunun düzenlendiğini, ekim ayında yürürlüğe girdiğini, bu tarihten itibaren talepte bulunulabileceğini, işverence itibari hizmet kapsamında bildirimin sehven yapılmadığını,…ar SGM’ye 24.01.2017’de bu konuda prim bildirgesi düzenlenerek verildiğini, 02.01.2006-01.10.2008 dönemi için iddianın kabul edilmediğini, sonraki dönem için ise başvuru yapıldığını, 4. İş mahkemesinin 2013/287 esas 2014/800 karar sayılı dosyasında benzer durumda olanlar için 01.10.2008’den sonra değerlendirme yapılacağının belirtildiğini, 10 HD tarafından kararın onandığını, aksine verilen 27. İş mahkemesinin 2016/310 esas 301 karar sayılı dosyasının da aynı gerekçe ile ancak 01.10.2008’den sonrası için talebin değerlendirilebileceğinin belirtilerek aynı daire tarafından bozulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum işlemlerinde bir hata bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 02.01.2006-01.10.2008 dönemi yönünden talebin reddine, 01.10.2008-02.01.2010 talebi yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; yeterli inceleme yapılmadan ve dava sübut bulmadan karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtibari hizmet süresi/fiili hizmet süresi zammı hakkındaki yasal düzenlemelerin, ancak, ilgili maddelerde sayılı ve sınırlı olarak öngörülen “Hizmetin geçtiği yer – Kapsamdaki İşler/İşyerleri – Kapsamdaki Sigortalılar” yönünden belli çalışma şartlarının gerçekleştiği durum için uygulama olanağı bulunmaktadır ve nükleer tıp bölümünde radyasyon çalışanı niteliğindeki çalışma yönünden 506 sayılı Kanun’un ek 5 inci maddesinin yürürlükte bulunduğu 01.10.2008 öncesi döneme ilişkin olarak söz konusu hak ve olanaktan söz edilemeyeceği, HMK’nın 331/1 inci maddesine göre davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği, Mahkemece dava açıldığı tarihte hangi tarafın haksız olduğu diğer bir deyişle hangi tarafın davanın açılmasına sebebiyet verdiği tespit edilerek o taraf aleyhine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6 ıncı maddesine göre avukatlık ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği, davacının 01.10.2008 tarihinden sonraki çalışmaları bakımından 5510 sayılı Kanun’un 40 ıncı maddesi kapsamında fiili hizmet zammı süresinin Kurum tarafından kabul edilerek hizmet cetveline işlendiği, davacının söz konusu tarihten sonraki talebi bakımından davanın konusuz kaldığı, yargılama gideri ile vekalet ücretinden sorumlu olunan miktarların da bu kapsamda belirlendiği, mahkemenin maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerektiği gerekçesiyle davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermiştir

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili dilekçesinde özetle;yeterli inceleme yapılmadan ve dava sübut bulmadan karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, itibari hizmet ve fiili hizmet zammı tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Kanun’un 40 ıncı maddesi ve 506 sayılı Kanun’un ek 5 inci maddesidir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz edenin sıfatına göre davalı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.