Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/11726 E. 2022/15232 K. 30.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11726
KARAR NO : 2022/15232
KARAR TARİHİ : 30.11.2022

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
No :

Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesince davacı Kurum vekilinin istinaf isteminin esastan reddine, davalılar vekillerinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Kurum ile davalılardan …. San. Tur. Tic. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2018/4990 E. 2020/567 K. 03.02.2020 günlü kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Anılan kararın,taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, 04/01/2012 tarihinde meydana gelen trafik – iş kazası neticesinde vefat eden sigortalının hak sahiplerine ödenen gelirden oluşan Kurum zararının 5510 sayılı Kanunun 21. ve 23. maddeleri uyarınca, davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuan tahsilini talep etmiştir.
Bozma sonrası hükme esas alınan kusur bilirkişi raporunda, davalıların ve kazaya karışan araç sürücülerinin kusurlarının olmadığı, % 100 kaçınılmazlık durumunun olduğu tespit edildiği belirtilerek hüküm kurulmuşsa da kusur belirlemesi olayın oluşuna uygun değildir. Aracın lastiğinin patlaması nedeniyle sürücünün araç hakimiyetini kaybetmiş olabileceği şeklinde yapılan değerlendirme yerinde değildir. Zira tek başına araç lastiğinin patlaması kusursuzluk hali oluşturmaz. Kazanın ocak ayında meydana geldiği,havanın yağışlı ve sisli olduğu belirgin olup öte yandan kazaya ilişkin ceza dosyasında 12. Ceza Dairesinin onama kararında da belirtildiği üzere, lastiğin çarpışmadan önce patladığına dair bir delilin bulunmadığı belirtilmekle bu yönde bir maddi olgu kesinleşmesi mevcut değildir. Bu nedenle, lastiğin çarpışma öncesinde patlayıp patlamadığı, patlamışsa bile kazanın bundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusu üzerinde titizlikle durulmalıdır. Sürücünün kullandığı kamyonetin özellikleri, hangi şeritte seyrettiği,hızı ve otoyolda karşı şeride geçmeyi önleyecek hem kendi şeridinde hem de karşı şeritteki bariyer dayanım özellikleri göz önüne alınarak tespit edilmeli, sürücünün yol ve hava koşullarına göre gitmesi gereken hızın üzerinde seyretmesi halinde direksiyon hakimiyetini kuramayacağı ve bu nedenle kusurlu olacağı hususu da dikkate alınarak lastik patladıktan sonra fren veya direksiyonla kazayı önlemeye yönelik bir manevraya başvurmasının da kazayı önleyebilecek bir husus olduğu da göz önünde bulundurularak İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak hüküm kurulmalıdır.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 30/11/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.