Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/1169 E. 2023/1442 K. 20.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1169
KARAR NO : 2023/1442
KARAR TARİHİ : 20.02.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1267 E., 2021/1433 K.
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 16. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/481 E., 2021/56 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerinde 10.06.2007-20.02.2013 tarihleri arasında aralıksız çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde, çalışanların prim ödeme gün sayıları ile sigorta primlerini gösteren kayıt ve belgelerin kuruma bildirilme yükümlülüğünün işverene ait olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … vekili cevap dilekçesinde, işyerinin küçük ölçekli bir işletme olduğunu, hurda alım-satım işinin yapıldığını, süreklilik gerektiren çalışmanın olmadığını, davacının çalışmasının bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tanıkların beyanından davalı iş yerinin hurda işi yaptığı anlaşılmış ise de genel olarak tanıkların davacıyı tanımadıklarını, davalının kendisi ve oğlunun çalıştığını bildirmeleri ve tüm dosya kapsamından, piyasa hamalının sigortalı olamayacağı, davacının davalı işyerinde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkeme tarafından davalıya ait adreslerde yeterli ve titiz araştırma yapılmadığını, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ihtilaflı dönemde davacı adına gerek davalı işyerinden gerekse dava dışı işyerlerinden bildirilen çalışmaların olmadığı, davacının ihtilaflı dönemin bir kısmı ile çakışacak şekilde 02.11.2006 – 31.10.2007 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalı olduğu, dinlenen komşu işyeri tanıkları işyerinde davalının oğluyla çalıştığını, davacıyı çalışırken görmediklerini, işyerindeki işlerin bir iki kişiyle yürütülebilecek nitelikte bulunduğunu belirttikleri, komşu işyeri tanıklarının beyanları dikkate alınarak verilen kararın yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, komşu işyeri tanıklarının davacının hizmet akdi ile çalıştığına dair beyanları dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, davacıya 2010 veya 2011 yıllarında davalı işyerinde teslim edilen tebligatların araştırılmadığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanun’un 79/10 uncu ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9 uncu maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.

Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün 1999/21-549-555- 03.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.

3. Değerlendirme
Somut olayda, davalı … adına… sicil numaralı işyerinin hurda alım satım işimden Ostim Sanayi sitesi adresinde 14.09.2009 tarihinde kanun kapsamına alındığı, hurdacılık işinden 24.12.1996 tarihinden devam eden hurdacılar odası kaydı ve vergi kaydı bulunduğu, bordro tanıklarının davacının işlerin yoğun olduğu zamanlarda aralıklı olarak günlük yevmiye ile çalıştığını beyan ettiği, mahkemece komşu işyeri araştırıldığı, ancak davacıyı tanıyan, çalışması hakkında bilgi sahibi olan tanık bulunmadığı, sanayi sitesinde bulunan komşu işyerlerinden hizmeti bildirilen davacı tanıklarının davacının çalışma süresi konusunda net beyanda bulunmadığı, ancak çalışmayı doğruladığı anlaşılmaktadır.

Mahkemece yapılması gereken iş, davacı tanıklarınca davacının hurdaların taşınması, kamyonetle hurda toplamaya çıkılarak, toplanan hurda malzemenin kamyona yüklenmesi, davalı işyerine götürülmesi gibi işleri yaptığı beyan edildiğinden davacının kendi nam ve hesabına bağımsız piyasa hamalı olarak mı, işverene hizmet akdiyle bağlı olarak mı çalışıp çalışmadığı yönünden, talep edilen tüm dönemi kapsayacak şekilde, davalı işyerine komşu işyerleri, emniyet, zabıta ve SGK ile vergi dairesinden sorularak belirlenmek suretiyle, komşu işyerlerinin işverenleri ve çalışanlarının tanık olarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, davacı tarafından işyerinde davalı adına teslim aldığı posta evrakı olduğu iddia edildiğinden bu husus araştırılmalı, davacının kendi adına oda ve vergi kaydı olup olmadığı araştırılmalı, davacının hangi işleri hangi sürede yaptığı, çalışmalarının kısmi olup olmadığı, çağrı üzerine çalışıp çalışmadığı, çalışmalarının kesintili mi sürekli mi olduğuna yönelik tanıkların beyanları alınmalı, işyerinde taşıma ve yükleme işinin nasıl ve kimlere yaptırıldığı, işyerinin kapasitesi ve yapılan işlerin niteliğine göre her gün hamala veya hurda toplayacak elemana ihtiyaç olup olmadığı, ödenen ücretlerin miktarı ve nasıl ödendiği, günde kaç saat çalışma yapıldığı hususları belirlenerek sonuca göre bir karar verilmelidir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle ;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.