YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11033
KARAR NO : 2022/12952
KARAR TARİHİ : 24.10.2022
Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
No :
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve fer’i müdahil Kurum tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine, kararın kamu düzeni yönünden kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının Ekim 2014 ayı başından itibaren 04/02/2018 tarihine kadar kesintisiz olarak … iştigal eden davalıya ait işyerinde sigortasız olarak çalıştığını, davalıya ait işyerinde işçilerden bir kısmının sigortalı, bir kısmının sigortasız olduğunu, davacının davalı işyerinde 2000,00-TL ücretle işe başladığını, bir yılın sonunda ekonomik kriz gerekçe gösterilerek davacının aylığının 1700,00-TL’ye indirildiğini ve davacının iki yıl bu ücretle çalıştığını, 2018 yılı başında davacının maaş artışı isteğini davalının kabul ettiğini, sonrasında davalının sigortasız çalıştırması dolayısıyla davacının kendisini şikayet ettiği şüphesine kapılarak davacıya “tüm alacaklarımı aldım, hiçbir hak ve alacağım kalmamıştır” şeklinde yazılı belgeyi davacıyı darp ederek zorla imzalattığını, bunun üzerine davacının davalıyı … Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/3624 soruşturma sayılı dosyasında şikayet ettiğini, 5510 sayılı Kanunun 92.maddesine göre sosyal güvenlik hakkının kamu düzeninden azaltılamaz, devredilemez ve vazgeçilemez bir hak olduğunu, kişi iradesine bağlı olmadığını, 5510 sayılı Kanunun 86.maddesinin 9.fıkrasına göre Aylık Prim bildirgeleri işverenler tarafından verilmeyen işçilerin iş sözleşmesinin bitiminden itibaren beş yıl içinde başvurarak hizmetlerinin tespitini talep edebileceklerini, bu sürenin hak düşürücü süre olduğunu, hak düşürücü süre içinde davanın açıldığını, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7.maddesine eklenen fıkraya göre davanın SGK’ya ihbar edilmesinin gerektiğini, SGK’nın davaya ihbar edilen sıfatıyla katılmasının gerektiğini beyanla davacının sigortalılık başlangıcının 01/10/2014 ve davacının 01/10/2014-04/02/2018 tarihleri arasında davalı işyerindeki hizmetinin tespitini, davacının yatırılmamış sigorta primlerinin tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II- CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının davasını ispat etmesi gerektiğini, davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı iddialarının kabul edilmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Fer’i Müdahil kurum vekili cevap dilekçesi ile; davacının 01/10/2014-04/02/2018 tarihlerinde davalı işyerinde çalıştığının tespitini talep ettiğini, öncelikle davacı talebinin hak düşürücü süre yönünden incelenerek reddedilmesi gerektiğini, dosyaya Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 17.maddesinde belirtilen belgelerin konulmamış olduğunu, kurum kayıtlarının henüz dosyaya ibraz edilmediğini, savunma ve talep haklarının saklı tutulduğunu, davacının çalıştığını iddia ettiği döneme ait belgelerin ve davacının çalıştığının kurumca tespit edilip edilmediğinin araştırılmasının gerektiğini, davalı işyerinin iddia edilen dönemde 506 sayılı SSK Kanunu kapsamında olup olmadığının araştırılmasının gerektiğini, hizmet tespiti davalarına kurumun fer’i müdahil olarak katılıyor olması dolayısıyla kurum aleyhinde hüküm verilmemesi gerektiğini, kurum belgeleri dosyaya sunulduğunda ek beyan verme hakkının saklı tutulduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI
A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
“Davacının davasının kabulü ile, … TC kimlik numaralı …’nin 01/10/2014-02/04/2018 tarihleri arasında dönemin geçerli asgari ücretleri ile … sigorta sicil sayılı davalı …’a ait iş yerinde hizmet akdi ile çalıştığının tespitine” karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“1-Davalı … ve Fer’i Müdahil kurumun istinaf başvurusunun reddine,
2-… 20.İş Mahkemesi’nin 2018/71 Esas 2019/259 Karar 09/12/2019 tarihli kararının kamu düzeni yönünden kaldırılmasına,
3-Davacının davasının kabulü ile, … TC kimlik numaralı …’nin 01/10/2014-04/02/2018 tarihleri arasında dönemin geçerli asgari ücretleri ile … sigorta sicil sayılı davalı …’a ait iş yerinde hizmet akdi ile çalıştığının tespitine” karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Fer’i müdahil Kurum vekili, eksik araştırma ve incelemeyle karar verildiği, hak düşürücü sürenin geçtiği, davalı vekili, sadece davacı tanık beyanlarıyla karar verildiği, dinlenen tanık beyanlarının soyut olup davanınkabulü için yeterli olmadığı, eksik araştırma ve incelemeyle karar verildiği, hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Tanık beyanları değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren, işçi ve işyeriyle ilişkileri düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça bordrolu, komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar da dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre; dinlenen tanık beyanlarının, davacının işe başlama tarihiyle ilgili herhangi bir somut beyan içermediği, ceza soruşturmasındaki ifadelerde 2015 yılında çalışmaya başladığı, diğer bir tanığın ifadesinde 2014 yılında çalışmaya başladığının beyan edildiği anlaşılmakla, mahkemece davacının işe başlama tarihiyle ilgili yapılan araştırma yetersiz bulunmuştur.
Mahkemece, davacıya kimlerle birlikte çalıştığı, kimlere hizmet verdiği sorularak müşteriler ve gerekirse komşu işyeri sahipleriyle bordrolu çalışanları da tespit edilmek suretiyle beyanları alınmalı, davacının işe başlama tarihi hiçbir kuşkuya ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenip elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2 maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.