Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/10602 E. 2023/4414 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10602
KARAR NO : 2023/4414
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Kabul

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen hizmet tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemece, 19.07.2022 tarihli ek karar ile davalı … …’nin “temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına” karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı SGK vekili ve davalı … …, ek karar davalı … … tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; … ,…,… … adresinde faaliyet gösteren Pide Fırını işyerinde 13.04.1987-01.11.2001 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı, günün asgari ücretiyle sürekli ve kesintisiz çalıştığının tespitine, 01.11.2001 tarihinden sonraki … adına olan çalışmalardaki isminin … olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının istirahat raporlu ve ücretsiz izinli olduğu günler göz önüne alındığında hizmetlerinin tam olarak bildirilmiş olduğunu, eksik bildirim bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinin yeterince açık olmadığını, davacının müvekkilinin babasının işlettiği iş yerinde hiç çalışmadığını, fiili bir çalışması olmadığı için de davacının sigorta primlerinin ödenmesinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin babasının söz konusu pide fırını 1996-2001 yılları arasında işlettiğini, o tarihlerde davacının yurt dışında olduğunun bilindiğini, davanın zamanaşıma uğradığını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir. 3.Davalı … duruşmadaki beyanında; davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
4.Diğer davalı ve dahili davalılar davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.03.2014 tarihli ve 2011/219 Esas, 2014/159 Karar sayılı kararıyla; “Davanın kabulüne, davacının davalılara ait pide fırını iş yerinde; … sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 13.04.1987 -11.08.1988 tarihleri arasında 389 gün, …sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 12.05.1988-19.09.1989 tarihleri arasında 428 gün, …sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 20.07.1989-01.03.1992 tarihleri arasında 942 gün, …sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 21.04.1992-31.12.1993 tarihleri arasında 609 gün, … sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 01.01.1994-31.01.2001 tarihleri arasında 2550 gün, …sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 01.02.2001-01.11.2001 tarihleri arasında 270 gün hizmet akdine dayalı ve günün asgari ücretiyle çalıştığının tespitine, davacının 01.11.2001 tarihinden sonra kurum kayıtlarına … olarak yazılan isminin … olarak düzeltilmesine,” karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 06.11.2014 tarihli ve 2014/16712 Esas, 2014/22849 Karar sayılı bozma ilamında; İnceleme konusu davada tanıkların anlatımlarına dayanılarak istem kabul edilmiş ise de dosyada yer alan bilgiler ile ifadeler karar vermeye elverişsizdir. Bu bakımdan, aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanlar yöntemince belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, belirdiği takdirde tüm tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, toplanan kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.” hususlarına işaret edilerek bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen 28.12.2017 tarihli ve 2015/41 Esas, 2017/675 Karar sayılı kararıyla;
“A-)Davanın kabulüne, 1-)Davacının davalılara ait pide fırını iş yerinde;
… sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 13.04.1987 -11.08.1988 tarihleri arasında 389 gün,
…sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 12.05.1988-19.09.1989 tarihleri arasında 428 gün, …sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 20.07.1989-01.03.1992 tarihleri arasında 942 gün,
…sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 21.04.1992-31.12.1993 tarihleri arasında 609 gün,
… sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 01.01.1994-31.01.2001 tarihleri arasında 2550 gün,
…sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 01.02.2001-01.11.2001 tarihleri arasında 270 gün hizmet akdine dayalı ve günün asgari ücretiyle çalıştığının tespitine,
2-)Davacının 01.11.2001 tarihinden sonra kurum kayıtlarına … olarak yazılan isminin … olarak düzeltilmesine,”
karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davalı SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 24.12.2018 tarihli ve 2018/2931 Esas, 2018/11031 Karar sayılı Bozma ilamında; “Davacının, davalılara ait pide fırını iş yerinde, 13.04.1987 – 01.11.2001 tarihleri arasında hizmet akdine tabi, günün asgari ücretiyle sürekli ve kesintisiz çalıştığının tespitini istediği davada, Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının çalışmasının tereddüte mahal bırakmayacak derecede tespiti için yeterli araştırma yapılmadan sonuca gidildiği, tespiti istenen dönemde kabule konu her bir iş yerine ait dönem bordrolarında kayıtlı çalışanlar dinlenilmeden, kamu tanığı olarak dinlendiği belirtilen tanıkların beyanları esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuş ise de, tanık beyanlarının soyut düzeyde kaldığı, resmi kayıtlara dayanmadığı ve toplanan delillerin kendi içerisinde çelişki arz etmek suretiyle, hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde çalışmanın ispatına yeterli olmadığı, anlaşılmaktadır.

İnceleme konusu davada, dava konusu dönemi kapsar şekilde, kabule konu her bir iş yerindeki, kayıtlı ve tarafsız bordro tanıkları saptanarak bunların bilgilerine başvurulmalı, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, mümkün olmayan iş yerleri bakımından, Kurum kayıtlarından komşu olarak çalıştığı belirlenebilecek şekilde aynı çevrede faaliyet yürüten komşu işverenler ve çalışanlar yöntemince tespit edilerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, komşu işverenlerin varlığı beyana göre değil resmi kayıtlara dayandırılmalı davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek, toplanan kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.

Kabule göre de; hüküm altına alınan sürelerin iç içe geçtiğinin ve hükmün infaza elverişli olmadığının gözetilmemesi isabetsizdir.” hususlarına işaret edilerek bozulmuştur.

C.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararıyla; “Davanın kabulüne, 1-)Davacının davalılara ait pide fırını iş yerinde; … sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 13.04.1987 -11.05.1988 tarihleri arasında 389 gün,
…sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 12.05.1988-19.07.1989 tarihleri arasında 428 gün,
…sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 20.07.1989-01.03.1992 tarihleri arasında 942 gün,
…sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 21.04.1992-31.12.1993 tarihleri arasında 609 gün,
… sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 01.01.1994-31.01.2001 tarihleri arasında 2550 gün,
…sicil numarası ile … adına işlem gördüğü 01.02.2001-01.11.2001 tarihleri arasında 270 gün hizmet akdine dayalı ve günün asgari ücretiyle çalıştığının tespitine,
2-)Davacının 01.11.2001 tarihinden sonra kurum kayıtlarına … olarak yazılan isminin … olarak düzeltilmesine,” karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili ve …, 19.07.2022 tarihli ek kararına ise … temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre yönünden reddini talep ettiklerini, bozma ilamından sonra yapılan yargılamada davacının çalıştığı dönemin aydınlatılmadığını, çelişkili tanık beyanlarının olduğunu, davanın ispat edilmediğini, aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

2.Davalı …; hak düşürücü süreden davanın reddi gerektiğini, bozma ilamında belirtilen eksikliklerin tam olarak yerine getirilmediğini, tanık beyanları arasında çelişki olduğunu, davanın ispat edilemediğini beyanla kararın bozulmasını istemiştir.

3.Davalı … ek karara ilişkin olarak temyiz dilekçesinde; süresi içerisinde kararı temyiz ettiğini, gider avansını eksik yatırdığını gerekçesiyle, temyiz isteminden vazgeçilmiş sayılmasına karar verildiğini, muhtıradan haberdar olmadığını, kararın hakkaniyete ve vicdana aykırı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 506 sayılı Kanun’un 79/10 uncu maddesi ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9 uncu maddesi hükümleridir.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın ve ek kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ve 19.07.2022 tarihli ek kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının ilgilisine yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.