Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/10324 E. 2022/16547 K. 22.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10324
KARAR NO : 2022/16547
KARAR TARİHİ : 22.12.2022

Bölge Adliye
Mahkemesi : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
No :

Dava 1479 sayılı kanun kapsamında 01.11.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsisi ile aylıkların yasal faizleriyle tahsili istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı tarım … sigortalılığı kapsamında bağlanan yaşlılık aylığının iptali ile 01.11.2014 tarihinden itibaren … sigortalılığı kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini, aylığın bu kapsamda yeniden hesaplanarak tespit edilecek fark aylıkların ödenmesi gereken tarihlerden itibaren yasal faizleriyle ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II- CEVAP
Davalı Kurum vekili davacının mevcut sigorta sürelerine göre son yedi yıl içerisinde tarım … sigortalılık süresinin daha fazla olması nedeni ile yaşlılık aylığının 2926 sayılı kanun kapsamında bağlandığını, yapılan işlemlerde iptale konu bir hususun bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece “ …Davacının tahsis talep tarihi (21/10/2014) baz alındığında son yedi yıllık hizmet süresinin tamamının 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında geçtiği görülmektedir. Bu nedenle davalı kurum tarafından davacıya tarım sigortalısı olarak yaşlılık aylığı bağlanmasında ve davacının bu statüde yaşlılık aylığı almasında hukuka aykırı herhangi bir yön bulunmamaktadır….” gerekçesi ile “-Davanın reddine, …” karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince “…Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına yönelik davacı vekili vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,…” karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı eksik araştırma ve inceleme sonucu verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosya içinde bulunan bilgi ve belgelere göre, davacıya 21.10.2014 tarihli yaşlılık aylığı tahsis talebine istinaden 2926 sayılı kanun kapsamında borçlanılan ve 01.11-1984-01.05.1986 tarihleri arasında geçen 540 gün askerlik borçlanma süresi, 25.04.1988 tarihinden sonra bildirilen 155 gün 506 sayılı kanun kapsamındaki çalışmaları, 7.12.1988-30.12.2005 tarihleri arasında bulunan 6143 gün 1479 sayılı kanun kapsamındaki sigortalılık süresi ve 01.06.2006-04.01.2013 tarihleri arasında bulunan 2374 gün 2926 sayılı kanun kapsamındaki sigortalılık süresi olmak üzere toplam 9212 günle 01.11.2014 tarihinden itibaren 2926 sayılı kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının eldeki dava ile aylığın aynı tarih itibariyle 1479 sayılı kanun kapsamında bağlanması gerektiğine karar verilmesini talep ettiği, Mahkemece talep tarihi itibariyle talebe uygun yaşlılık aylığı koşullarının bulunmadığı Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
20.10.1964 doğumlu davacıya, 01.06.2006-04.01.2013 tarihleri arasında geçen 2374 gün 2926 sayılı kanun kapsamındaki sigortalılık süresinin dışlanması ile diğer sigortalılık süreleri kapsamında yargılama devam ederken 1479 sayılı kanun kapsamında kısmi yaşlılık aylığı koşullarının oluştuğu tarih itibariyle yaşlılık aylığının bağlanmasına karar verilebileceği hususu gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, Üye … ‘in muhalefetine karşı, Başkan … ile Üyeler …, … ve …’ün oyları ve oy çokluğuyla, 22.12.2022 gününde karar verildi.
(M)

KARŞI OY

Her dava açıldığı tarihte var olan koşullara göre değerlendirilip hüküm kurulması gerekmekte olup, dava tarihinden sonra koşullar gerçekleşmiş olduğundan hükmün onanması gerektiğinden bozma yönündeki çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.