YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10152
KARAR NO : 2022/12463
KARAR TARİHİ : 13.10.2022
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No :
Dava, geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı yasanın 11.maddesi olup, davacı 20.08.2007 tarihinde işyerinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
İnceleme konusu dosyada; 2002-2012 yılları arasında davalı iş yerinde çalışmakta olan davacının, 20.08.2007 tarihinde iş yerinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitini talep ettiği; kazanın, iş yerinde gece vardiyasında çalışırken kalıbı el bileğinin üzerine düşürmesi ve daha öncesinde de bileğine darbeler alması sonucunda el bileğinde kırık oluşması şeklinde meydana geldiği, davacı iş kazasının tespiti için kuruma başvurmuş ise de kurum tarafından, 20.08.2007 tarihinde hastalık sigorta kolundan iş göremezlik ödeneği aldığından ve iş kazası yönünden herhangi bir belge bulunmadığından dolayı iş kazası sayılamayacağına karar verildiği yönünde cevap verildiği anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden; davacının 04.06.2008 tarihinde … gittiği, hastane raporunun şikayet kısmına “14 sene önce bilek üzerine düşme sonrası sol el bileğinde hafif düzeyde olan ve 2 ay önce aşırı ağrı ve şişme olan…” ifadesinin yazıldığı, Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin 23.11.2017 tarihli epikriz raporunda “yaklaşık 10 yıl önce futbol maçı esnasında düşen hastanın sol el bileği şişmiş, o zamandan beri ara ara el bileğinde ağrı oluyormuş, Mayıs 2008 yılında yedi kilo bir ağırlık taşımış, sonrasında şiddetli ağrı olmuş, 15.07.2008 tarihinde ameliyat olmuş..” ifadesinin yer aldığı görülmektedir. Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin 24.12.2010 tarihli epikriz raporunda da aynı şekilde davacının yaklaşık on sene önce futbol maçı sırasında düştüğü belirtilmektedir.
Davacı 28.08.2012 tarihinde kurum müfettişine verdiği ifade de; 20.05.2008 tarihinde el bileğinde şiddetli ağrı ile işe geldiğini, iş yeri hekimine gittiğini, onun bir gün istirahat verdiğini, ağrı geçmeyince Kocaeli Devlet Hastanesine gittiğini, ilk muayenede doktorun kırığın 4-5 ay öncesine ait olabileceğini söylediğini, bileğinden ameliyat olduğunu, kalıbı bir keresinde bileğine düşürdüğünü ve iş yerinde çalışırken bileğine darbeler aldığını beyan etmektedir. İş yeri protokol defterinin incelenmesinden ise 20.05.2008 tarihinde davacının sol el bileğinde şişlik ve ağrı şikayetiyle iş yeri hekimliğine geldiği, kendisine vizite kağıdı verildiği ve protokol defterine şikayetin iş yeri dışında meydana geldiğini ifade eden “dışarda” ibaresinin yazıldığı anlaşılmaktadır. Dosyada dinlenen iş yeri çalışanı …; 20.08.2007 tarihinde gece vardiyasında kendisinin de çalışmakta olduğunu, davacının yerlerin kaygan olması nedeniyle, kalıpları sökerken kalıpla beraber yere düştüğünü, revire gittiğini ve revir dönüşünde de sabaha kadar çalıştığını, kolundaki yaralanma nedeniyle uzun süre istirahat aldığını beyan etmiş, müfettiş raporunda ifadesi alınan iş yeri çalışanı … ise; davacının bileğinde belirğin bir rahatsızlığı olduğunu ve farklı hastahanelerde farklı teşhisler konulduğu ve farklı tedavi yöntemleri önerildiğini öğrendiklerini, davacının çocukluğunda veya askerde iken geçirdiği rahatsızlık sonucu bileğinde kemik tüberkülozu veya kemik kanseri seklinde bir rahatsızlığının olduğunu öğrendiklerini, bileğinde oluşan rahatsızlığın yapmış olduğu işten kaynaklanmadığı, çünkü iş yerinde herhangi bir ağır kaldırma şeklinde bir çalışmanın söz konusu olmadığı yönünde beyanda bulunmuştur.
Somut dosyada, davanın kabulüne ilişkin önceki karar Dairemizin 12.04.2021 tarihli ilamı ile müfettiş inceleme raporu ve … Hastanesindeki tüm tedavi kayıtlarının celp edilmesi, kazanın meydana geldiği tarihte gece vardiyasında çalışan tüm tanıklar tespit edilerek kaza ile ilgili beyanlarının alınması gerektiği yönlerinden bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargitay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama “usuli kazanılmış hak” olarak adlandırılır. Bu hukuki müessese Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve istenilenler kapsamında işlem yapmak ve hüküm kurma zorunluluğunu getirir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma gereği yerine getirilmeden karar verildiği görülmektedir. Bu nedenle öncelikle kurum müfettiş incelemesi ile ilgili bilgi ve belgeler, rapor tanzim edilmiş ise ilgili rapor davalı kurumdan, ayrıca davacının askerlik yaptığı dönemler, askerlik sırasında sağlık sorunu olup olmadığına ilişkin bilgi ve belgeler ile askerlik döneminde aldığı sağlık raporları ilgili birimlerden celp edilmelidir. Bozmadan sonra mahkemece bordro tanıkları dinlenilmiş ise de söz konusu tanıkların görgüye dayalı beyanlarının bulunmadığı, ayrıca kaza tarihinde gece vardiyasında çalıştıkları yönünde de bir bilginin dosya içeriğinde olmadığı görülmektedir. Diğer yandan davacı 20.08.2007 tarihinde iş yerinde kaza geçirdiğini iddia etmekte ise de; dosyada bulunan hastane kayıtlarından kaza tarihine en yakın raporun 04.06.2008 tarihli olması ve epikriz raporunda “yaklaşık on dört sene önce bilek üzerine düşen hastanın….” ibaresinin yer alması , diğer epikriz raporlarında da benzer ibarenin bulunması, iş yerinde düştüğüne ilişkin bir beyanın bulunmaması, epikriz raporundaki şikayetin hastanın beyanı üzerine yazıldığından bir tereddüt bulunmaması karşısında; dosyadaki bilgi ve belgeler ile davacı beyanı arasındaki çelişkiler de giderilmeden karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla eksik bilgi ve belgeler tamamlanmak suretiyle, dosyada bulunan epikriz raporları içeriğindeki davacı şikayeti ile iddia olunan kazanın oluş biçimi değerlendirilmeli, çelişkiler giderilmeli, kazanın meydana geldiği tarihte gece vardiyasında çalışan bordro tanıkları tespit edilerek kaza ile ilgili beyanları alınmalı, dosyada toplanan ve toplanacak tüm deliller değerlendirilmek suretiyle iddia olunan olayın 506 sayılı Yasanın 11. madde kapsamında iş kazası olup olmadığı hususu irdelenmeli, sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece eksik hususlar araştırılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine,
13.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.