YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9042
KARAR NO : 2022/7954
KARAR TARİHİ : 26.05.2022
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : … 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, davacının 01.04.2010-11.06.2012 ve 01.09.2012-30.11.2013 tarihleri arasında 1019607.74 sicilli işyerinden bildirilen sigortalılık sürelerini iptal eden Kurum işleminin iptali ile davacıya 01.12.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanarak faizleriyle ödenmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının 01/04/2010 tarihinden 30/11/2013 tarihine kadar geçen sürede sigortalı olarak çalıştığını, ancak bu çalışmalarının SSK müfettişi tarafından düzenlenen tutanak ile iptal edildiğini, müfettiş raporunun gerçeği yansıtmadığını, davacının denetim sırasında çalışmıyor olmasının hiç çalışmadığı anlamına gelmeyeceğini, bu nedenle davacının çalışmalarının iptal edilmesine yönelik Kurum işleminin yerinde olmadığını belirterek Kurum işleminin iptali ile davacının sigortalılık süresinin geçerli kabul edilmesini, bu sigortalılık süresi dikkate alınarak davacıya 01.12.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasını ve yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde, davacı hakkında düzenlenen 07/05/2013 tarihli 2013/OÜ313 sayılı raporda davacının işyerinde çalışmadığının tespit edildiğini, bu nedenle 01/04/2010 tarihinden sonraki sigortalılık süresinin iptal edildiğini, Kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince, ‘’Davanın kabulü ile;
1-Davacı …’ün bir hizmet akdine bağlı olarak eşi …’ün 1019607 sicil numaralı işyerinde 01/04/2010 – 11/06/2012 tarihleri arasında 791 gün, 01/09/2012 – 30/11/2013 tarihleri arasında 450 gün olmak üzere toplam 1241 gün ücret alarak çalıştığının tespitine,
2- 07/05/2013 Tarih ve 2013/O.Ü./313 sayılı raporun 01/04/2010-11/06/2012 tarihleri arasındaki 791 gün, 01/09/2012-30/11/2013 tarihleri arasında 450 gün olmak üzere toplam 1241 günlük prim ödeme gün sayısının iptal edilmesine ilişkin davalı kurum işleminin iptaline,
3-Davacı …’ün tahsis talep dilekçesinin kurum kayıtlarına alındığı 25/12/2014 tarih, 19/08/1969 doğum tarihi itibariyle 40 yaşını (19/08/2009 tarihinde) doldurduğu, sigortalılık başlangıcı olan 01/10/1983 tarihine göre (20 yıllık sigortalılık süresinin 01/10/2003 tarihinde tamamladığı 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin B fıkrasının (a) bendinde belirtilen yaş, 20 yıllık sigortalılık süresi ve 5000 günlük prim ödeme gün sayısının tamamladığının tespitine,
4-Davacı …’ün 25/12/2014 tarih ve 19304376 sayılı ile kurum kayıtlarına alınan Tahsis Talep ve Taahhüt Belgesi esas alınarak belgenin kurum kayıtlarına alındığı 25/12/2014 tarihini takip eden ay başı olan 01/01/2015 tarihinden başlamak üzere davacıya 506 sayılı Kanunun geçici 81 maddesinin B fıkrasının (a) bendine göre yaşlılık aylığı bağlanmasına ve bağlanan yaşlılık aylıklarına ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine’’ karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, 1-Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile ,
2-… 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesine ait 17/09/2020 gün ve 2018/247Esas – 2020/498 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, yerine,
3-davanın kısmen kabul, kısmen reddine ,
-Davacı …’ün bir hizmet akdine bağlı olarak eşi …’ün 1019607 sicil numaralı işyerinde 01/04/2010 – 11/06/2012 tarihleri arasında 791 gün, 01/09/2012 – 30/11/2013 tarihleri arasında 450 gün olmak üzere toplam 1241 gün ücret alarak çalıştığının tespitine,
– 07/05/2013 Tarih ve 2013/O.Ü./313 sayılı raporun 01/04/2010-11/06/2012 tarihleri arasındaki 791 gün, 01/09/2012-30/11/2013 tarihleri arasında 450 gün olmak üzere toplam 1241 günlük prim ödeme gün sayısının iptal edilmesine ilişkin davalı kurum işleminin iptaline,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı vekili, Yaşlılık aylığı yönündeki kararın hatalı olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
Davalı Kurum Vekili; taraflar arasında hizmet ilişkisi olmadığını, davanın tümden reddi gerektiğini beyanla temyiz talebinde bulunmuştur.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalı, çalışmanın geçtiği iddia edilen iş yerine dair düzenlenmiş Kurum müfettiş raporu ve dayanak belgeler varsa dosya içerisine getirtilmeli, yine çalışmanın geçtiği iddia edilen işyerinden bildirimi bulunup iptal edilmeyen bordrolu tanıkların yeteri kadarının beyanlarına başvurulmalı, ilgili işyerinin hangi tarihten itibaren faal olduğu ile çalışma ruhsatı alıp almadığı araştırılmalı, işyeri işvereninin vergi kayıtları irdelenerek çalışan sayısı tespit edilmeye çalışılmalı, komşu işyeri bodro tanıkları ve işverenleri tespit edilerek beyanlarına başvurulmak suretiyle uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de yargılama aşamasında dinlenen tanık beyanları ile denetim esnasında dinlenen işveren ve davacı beyanlarının çelişkili olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; davacının işyerinde yaptığı işin ne olduğu ayrıntılı olarak sorularak somutlaştırılmalı, tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, denetim esansında dinlenen tanıklar dinlenerek davacının fiilen çalışmasının mümkün olup olmadığı yaptığı işin eşe yardım niteliğinde değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususları irdelenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.