Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/880 E. 2021/16860 K. 29.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/880
KARAR NO : 2021/16860
KARAR TARİHİ : 29.12.2021

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi

Dava, icra takip ve hacizlerin iptali istemine ilişkindir
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi kararının davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı Kurum tarafından herhangi bir ödeme emri ya da hakkında başlatılan bir icra takibi olmaksızın banka hesabına haciz konulduğunu belirterek davalı kurum tarafından yapılan haksız icra takibi ve haciz işlemlerinin iptalini istemiştir.
Davalı Kurum vekili, dava açmadan önce Kuruma başvuru yapılması gerektiğini, davada idari yargının görevli olduğunu, görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilerek … İdare Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının şirketin ortağı ve müdürü olması dolayısıyla borçtan sorumlu olduğunu, davacı tarafından 6183 sayılı yasanın 58/5. maddesi gereği %10 haksız çıkma tazminatı ödenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece,… İnş. Tem. Mat. Pet. Spor San. Tic. Ltd. Şti işvereninin icra servisinde takip edilen borçlarına istinaden davacının 6183 sayılı Kanunun 35. maddesi gereğince şirket müdürü olduğu ve devir tarihi olan 28/08/2013 tarihine kadar 35.500,00 TL borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle davacının ….Bankası … Şubesindeki şahsi hesabına bloke konulduğu ancak takip dosyasının incelenmesinde her ne kadar davacı bir dönem şirket hissedarı olup şirket müdürü olarak görev yapmış olsa da icra takip dosyasından davacı adına herhangi bir ödeme emri düzenlenmediği gibi kendisine yapılan bir tebligatın olmadığı, davalı şirketin mal varlığının tespitine ve haczine yönelik olarak da bir işlem yapılmadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesi, Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına yönelik davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353-(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, davacının dava açmadan önce Kuruma başvuru yapması gerektiğini, şirketin ortağı ve müdürü olması dolayısıyla borçtan sorumlu olduğunu, mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararının yokluklarında verildiğini ve kararın kendilerine tebliğ edilmediğini, itiraz ve hukuki dinlenilme haklarının ellerinden alındığını belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
11/09/2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64’üncü maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7’inci maddesine üçüncü fıkra olarak “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü eklenmiştir.
Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
HMK.’nun 115/2. maddesindeki kurala göre, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder”. Düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
Eldeki davanın 26.03.2018 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, 11/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine 3. fıkra olarak eklenen düzenleme gereği, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatın olması ve Kurumca müracaata konu istemin zımnen ya da açıkça reddedilmesi gerektiği dava şartı olarak düzenlenmiş olup, davacı tarafından 5521 sayılı Kanunun 7/3 maddesine uygun bir şekilde, davaya konu istem hakkında, Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ve Kurum tarafından bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir belgenin dosya içeriğinde bulunmadığı görülmektedir.
Mahkemece, davacının dava konusu talebi ile ilgili olarak dava tarihinden önce Kuruma başvurusunun olup olmadığı araştırılmalı, şayet başvuru yoksa; mahkemece, davacı tarafa 6100 sayılı HMK.’nun 115/2. maddesi uyarınca, 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine üçüncü fıkra olarak eklenen düzenleme doğrultusunda, Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat etmesi ve bu müracaat hakkında anılan yasal düzenleme uyarınca Kurumun red iradesini gösterir işlem veya eyleminin olduğunun belgelenmesi için kesin süre ihtaratlı önel verilmeli, bu süre içerisinde dava şartı eksikliğinin tamamlanmaması halinde, dava dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmeli, Kuruma müracaat ve müracaatın reddine dair Kurum işlem veya eylemine ilişkin dava şartının tamamlanması halinde ise davanın esasına girilerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda belirtilen eksik incelemeye dayalı olarak, davanın esasına girerek, yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29.12.2021 gününde karar verildi.