Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/8292 E. 2022/1493 K. 08.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8292
KARAR NO : 2022/1493
KARAR TARİHİ : 08.02.2022

Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : … 1. İş Mahkemesi

Dava, boşandığının eşiyle fiilen birlikte yaşadığından bahisle yersiz ödenen ölüm aylığının yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına,
dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, Üye …’ın muhalefetlerine karşı, Başkan … ile Üyeler …, … ve …’ün oyları ve oy çokluğuyla, 08/02/2022 gününde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Somut uyuşmazlıkta, davalı kadın 2002 yılında eşinden boşanmıştır. Davalı kadına boşandıktan kısa bir süre sonra 1992 yılında ölen babasından yetim aylığı bağlanmış ve eski eşi ile fiili birlikteliğinin kurum tarafından denetim raporu ile anlaşılması üzerine 2008-2013 yıllar için 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesi ile ödenen aylıklar için borç çıkarılmış, iadesi için kurum tarafından dava açılmıştır.
Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı Kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı Kanunun 5754 sayılı Kanunun 68. Maddesi ile değişik geçici 1. maddesi uyarınca kesilmede mevzuat hükümleri kanun uygulanmalıdır. Anılan mevzuat hükümlerinde ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir.
Çoğunluğun önceye etki yasağı ilkesine aykırı olarak, lafzi yorum ve sigortalı aleyhine yorumu benimseyerek, sonradan gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak salt birlikte yaşama ve boşanan eşin desteğini alma koşulunu yeterli kabul etmesi ve bu yönde yerel mahkeme kararını onaması Kanunun ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçelerine aykırıdır.
Açıklanan bu gerekçelerle mahkeme kararının kesin olarak bu gerekçelerle bozulması gerekirken, onanması görüşüne katılınmamıştır.