YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8236
KARAR NO : 2021/16838
KARAR TARİHİ : 29.12.2021
Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi…. Hukuk Dairesi
Dava, 26.02.2019 tarihli yurtdışı borçlanma talebinin geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi… Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, 15.11.2018 tarihli yurt dışı borçlanma talep dilekçesini 06.12.2018 de davalı Kuruma verdiğini, Kurumun 07.01.2019 tarihli yazı ile istenen “talep dilekçesi aslını” 26.02.2019 tarihli dilekçesi ile 13.03.2019 da Kuruma verdiğini, ödemesi gereken borçlanma tahakkukunun gönderilmemesi üzerine 8.8.2019 tarihinde davalı Kuruma giderek borçlanma işlemi sonucunu 23.08.2019 tarihli dilekçe ile sorması üzerine, davalı Kurumun 13.09.2019 tarihli yazısıyla borçlanmanın iptal edildiğini bildirdiği, haksız işlemin iptali ile 15.11.2018 ve 26.02.2019 tarihli yurt dışı borçlanma talebinin geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili, yapılan Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
III-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemesince “.., davacı …’ın 26.02.2019 tarihli Yurtdışı Hizmet Borçlanma talep dilekçesi kapsamında; Kurum tarafından eksiklik olduğundan bahisle düzenlenen 09.04.2019 tarih ve E.5481850 sayılı yazılarının, Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine ilişkin Yönetmeliğin 10. Maddesinin 4. Fıkrası gereğince İadeli Taahhütlü olarak gönderilmediği ve davacının adresi Finken Str. 46 73642 … olduğu halde, 09.04.2019 tarihli yazınını Finken Str. 46 73642 Welzheim-Almanya adresine yanlış adrese gönderilmesi nedeniyle, yazının davacı …’a tebliğ edilmediği, yazının tebliğ edilmemesinini tamamıyla kurum hatasından kaynaklandığı anlaşıldığından, davacının 3201 sayılı kanuna göre 13.03.2019 tarih ve 4077388 sayı ile kurum kayıtlarına alınan 26.02.2019 tarihli Yurtdışı Hizmet Borçlanma Talep Dilekçesinin kurumca kabul edilerek iş bu başvuru yaptığı tarihte ki borçlanmaya ilişkin yasal hükümler gereği borçlandırma işlemi yapılması gerekmektedir.” gerekçesi ile, “…davanın kabulüne;
Davacının 26.02.2019 tarihinde yurt dışı borçlanma başvurusuna yönelik talebinin kurumca geçerli sayılması gerektiğinin tespitine ,
Davacının 26/02/2019 tarihli başvurusu kapsamında borçlandırıldığında 26/02/2019 tarihindeki yasal hükümler gereğince borçlandırılması gerektiğinin tespitine,…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, davacının 13.3.2019 tarihinde Kuruma verdiği borçlanma talep dilekçesinde borçlanılmak istenen prime esas kazancın belirtilmediğini, bu eksiğin giderilmesi için yazılan yazıya cevap verilmediğini ve böylece borçlanma işlemleri 3 ay içinde tamamlanmadığından Kurum işlemlerinin hukuka uygun olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını istemiştir.
IV-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, “…buna göre, davacının 26.02.2019 tarihinde yaptığı borçlanma talebi Kurum tarafından usulsüz bulunmuştur, buna ilişkin yazının davacıya tebliğ edilmediği bildirilmişse de, kanunda öngörülen 3 ay içinde bu eksikliğini gidermemesi ve bu davanın 6 aydan sonra 28.10.2019 tarihinde açılması karşısında, davanın reddi gerekirken kabulüne ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından bu sebeple davalı vekilinin başvurusunun duruşma açılmadan HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne karar vermek gerekmiş, açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile “…Davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen sebep açısından kabulü ile, Samsun 3. İş Mahkemesi’nin 2019/394 Esas, 2020/488 Karar Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 hükmü gereğince kaldırılmasına,
1-Davanın reddine,…” karar verilmiştir.
V-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı vekili, yurtdışı borçlanma başvurusunun davalı Kurum tarafından haksız yere iptal edildiğini, 15.11.2018 ve 26.2.2019 tarihlerinde yaptığı yurt dışı borçlanması talebinin geçerli olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken reddine dair verilen kararın kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, 30.05.1980 doğumlu davacının Almanya’da çalışılan, boşta geçen ve ev kadınlığı süresinden 5760 günü 3201 sayılı kanun kapsamında borçlanmak istediğine dair 15.11.2018 tarihli yurtdışı hizmetlerini borçlanma talep dilekçesini yazışma adresi olarak Almanya adresini bildirerek postayla gönderdiği ve belgenin 06.12.2018 tarihinde davalı Kurum kayıtlarına girdiği, Kurumun 07.01.2019 tarihli yazıyla davacıdan borçlanma talep dilekçesinin aslını istediği, davacının yine postayla gönderdiği 26.02.2019 tarihli asıl talep dilekçesinin 13.03.2019 tarihinde Kurum kayıtlarına girdiği, Kurumun 09.04.2019 tarihli yazıyla borçlanmak istenilen prime esas kazancın bildirilmesini istediği, ancak bu yazının davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi belge bulunmadığı, davacının 23.08.2019 tarihli borçlanmanın iptaline ilişkin dava açmadan önceki başvurusu ile 08.08.2019 da Kuruma gittiğinde borçlanmasının iptal edildiğini öğrendiğini belirterek başvurusunun sonuçlandırılmasını istediği, davalı Kurumun 13.09.2019 tarihli yazısı ile borçlanmaya dair işlemlerin 3 ay içinde tamamlanmaması gerekçesi ile reddi üzerine eldeki davanın 28.10.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Türk vatandaşlarının yurtdışında geçen hizmetlerinin borçlandırılarak, ülkemiz sosyal güvenlik mevzuatında malullük, yaşlılık ve ölüm hallerinde Türkiye’de geçmiş hizmet gibi değerlendirilmesini sağlamak amacıyla kabul edilen 3201 sayılı Kanunun 4. maddesi tahakkuk ettirilen borç tutarının tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödeneceğinin düzenler.
Öncelikle davacının 13.03.2019 günlü yurt dışı borçlanma talep dilekçesine karşılık davalı Kurumun prime esas kazancın belirtilmediğine dair eksikliğin giderilmesini bildiren 09.04.2019 tarihli Kurum yazısının davacıya tebliğ edilip edilmediği araştırılmalı, tebliğ edildi ise davanın tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içinde açılmadığının tespiti halinde davanın reddi kararının yerinde olduğu, ancak tebliğ edilemediğinin anlaşılması halinde davacının yurtdışı borçlanma başvurusunun iptalini öğrendiğini bildirdiği 08.08.2019 tarihinden itibaren 28.10.2019 tarihinde açılan bu davanın 3 aylık makul sürede açıldığı kabul edilerek davacının 13.03.2019 tarihli borçlanma talebinin geçerli olacağı esas alınarak yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nun 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 29.12.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.