YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8101
KARAR NO : 2022/13411
KARAR TARİHİ : 01.11.2022
Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
No :
Dava iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen karara karşı, davacılar ve davalılardan … ve Ticaret A.Ş. vekillerinin istinafa başvurması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine dair karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesince verilen karar davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I- İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi sigortalı …’un 17.11.2016 tarihli iş kazasında vefatı nedeniyle sigortalının annesi … lehine 1.000,00 TL’şer, kardeşlerinden …lehlerine 200,00 TL’şer maddi tazminat ile, manevi tazminat olarak sigortalının dedesi … lehine 100.000,00 TL, anne ve babası lehine 400.000,00 TL’şer kardeşlerin her biri için 125.000,00 TL’şer manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı … ve Ticaret AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazanın gerçekleştiği açık işletmede 22/07/2016 tarihinde meydana gelen kama tipi mevzii heyelanın çalışmasının sahasının doğu, güney doğusunda+1366+1240 kodları arasında oturma şeklinde gerçekleştiğini, herhangi bir ölüm ve yaralanmanın olmadığı bu mevzii heyelanın koordinat yön ve yükselti farkı nedeniyle kuzey batı da meydana gelen bu heyelanla bir benzerliği ve ilgisinin olmadığını, … üyelerince hazırlanmış değerlendirme raporunun da bunu bilimsel olarak kanıtladığını, müvekkil şirketin olay sonrası bütün kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde arama kurtarma çalışması yaptığını, gerekli maddi ve manevi yardımın yapıldığını her türlü insani yardımın yapıldığını beyanla davanın reddini ileri sürmüştür.
Davalı … Sanayi Ticaret Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu heyelanın açık işletme sınırlarının üzerindeki üst kodlardan yamaç molozu olarak tanımlanan malzemenin açık işletme içine akması sonucu meydana geldiğini, heyelanın meydana geldiği alanın sahanın en üst kısmında olduğunu, heyelanın herhangi bir üretim zorlamasından da kaynaklanmadığını, diğer davalı Antlar firmasının yapmış olduğu dekapajın da inceltme dekapajı olup kısa sürede maden açmaya yönelik bir kazı çalışması olmadığını, soruşturma dosyasındaki bilirkişi raporunun başka bir uzman raporu ve heyelan değerlendirme raporu ile çürütüldüğünü, diğer davalı şirketin iş güvenliği uzmanı tarafından heyelan öncesinde uyarı yapıldığını ve bunun da dikkate alınmadığını, müteveffanın eşi, annesi , babası ve kardeşleri için destekten yoksun kalma tazminatı istenmiş ise de, bunlardan davacı eş dışındaki yakınlarının maddi tazminat isteminin maddi ve hukuk bir dayanağının olmadığını, müvekkil şirketin hemen olayın meydana geldiği andan başlayarak toprak altında kalan işçilerin öncelikle sağ olarak kurtulmaları için ilgili bütün kurum kuruluşlarla iş birliği içinde kurtarma faaliyetleri için bütün olanakların kullanıldığını, cenazelerin defnedilmesi sonrasında tüm ailelere olduğu gibi davacının ailesine de maddi yardım yapılıp taziye ziyaretleri yapıldığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu beyanla davanın reddini ileri sürmüştür.
III- MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi kararında özetle; “1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile net 32.805,30 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 17/11/2016 dan itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
2- Net 1.234,15 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 17/11/2016 dan itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
3-Takdiren 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/11/2016 dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
4-Takdiren 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/11/2016 dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
5-Takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
6-Takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
7-Takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
8-Takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
9-Takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
10-Takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
11-Takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
12- Takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
13-Takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Bölge Adliye Mahkemesi kararında özetle; “Davacılar vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b/1. bendi uyarınca esastan reddine, Davalı … ve Ticaret AŞ vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b/1. bendi uyarınca esastan reddine,” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle: sigortalının ücret eki niteliğindeki ödemeler ile beraber aylık ücretinin 4.000 TL – 4.500 TL olduğunu, ücretin bir kısmının bankadan bir kısmının para makbuzu karşılığında verildiğini, İşçilik alacağı davasında aylık 5.210 TL ücret aldığının tespit edildiğini, sigortalının kardeşlerine destekten yoksunluktan kaynaklı maddi tazminat hesaplanması gerektiğini, müteveffanın 1997 doğumlu olup olay tarihinde 19 yaşında olduğunu ve vasıflı eleman olarak ücretini ailesiyle paylaştığının sabit olduğunu, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatların ayrı ayrı az olduğunu, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin hatalı tespit edildiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1- Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine ( fiil ehliyetine ) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (…, Medeni Usul Hukuku, 7. baskı, … 1995, s. 231). Bu nedenle, davanın tarafları, taraf ehliyetine sahip olmalıdır. Yani, bir davada taraf olabilmek için, ya, hakiki şahıs; ya da, hükmi şahıs olmak gerekir. Zira, taraf ehliyeti, medeni hukukun haklardan istifade ehliyetine tekabül eder (…, Medeni Yargılama Hukuku, C. I-II, 7. Baskı, … 2000, s.288).Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2007 tarih, 2007/10-358 Esas, 2007/337 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere; ticari şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle yargılamanın devamının sağlanması gerekir. Şu halde yapılması gereken iş; anılan HGK kararı çerçevesinde, tüzel kişiliği sona eren davalı şirketin ihyası için tasfiye memurluğu ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek ayrı bir dava açılması için davacı tarafa uygun bir süre verilmeli, dava açıldığı takdirde bu davanın sonucu beklenmeli, tüzel kişiliğin yeniden ihyası halinde, taraf teşkili sağlanarak, sonucuna göre karar verilmelidir.
Somut olayda, yargılamanın devamı sırasında …Gazetesinin 15.08.2018 tarihli nüshasında yayımlanan ilana göre davalılardan (Tasfiye Halinde) … Ticaret Limited Şirketinin … Ticaret Siciline 09.08.2018 tarihinde tescil edilen 01.07.2018 tarihli Gene Kurul Kararına göre Ticaret Sicilinden terkin edildiğinin anlaşılmasına ve anılan davalı şirketin iş bu dava nedeniyle ihya edildiğini gösterir kaydın dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmaktadır.
O halde davalı şirketin bağlı olduğu … …Müdürlüğünden iş bu terkin kaydının olup olmadığı usulünce araştırılıp söz konusu durumun varlığı halinde yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacı tarafa iş bu davalı şirketi ihya etmesi için dava açmak için önel vermek, iş bu ihya davası sonucuna göre anılan davalı yönünden de usulüne uygun şekilde taraf teşkilinin sağlanarak yargılama yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur.
O halde, HMK 369/1.maddesi kapsamında taraf teşkiline dair kanunun açık hükmüne aykırı görülen sebep gözetilerek davacılar vekilinin bu aşamada temyiz itirazlarının sair yönleri incelenmeksizin … Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine, ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazları bu aşamada incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 01.11.2022 gününde oy çokluğuyla karar verildi.