Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/7914 E. 2022/886 K. 24.01.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7914
KARAR NO : 2022/886
KARAR TARİHİ : 24.01.2022

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : … 17. İş Mahkemesi

Dava, davacının malullük oranının tespiti ve maluliyet aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I- İSTEM:
Davacı vekili, davacıya malullük aylığı bağlanması talebinin reddine dair Kurum işleminin iptali ile maluliyet oranının tespitine, malullük aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı Kurum vekili, kurum işlemlerinin yerinde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; 506 sayılı Yasa ve 5510 sayılı Yasada öngörülen prosedür doğrultusunda yasada belirtilen ve Yargıtay emsal kararlarında açıklanan prosedür izlenerek Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunca düzenlenen 13/05/2019 tarih 8349 K sayılı raporuyla …’ ın maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliğine göre çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmemiş olduğundan malul sayılamayacağına oy birliğiyle karar verildiği, YSK ve Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu raporlarının birbirlerini doğruladığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince; davacının malullük durumunun tespiti açısından prosedüre uygun şekilde alınan raporlarda çalışma gücünün en az % 60’ını kaybetmediği, dolayısıyla malullük aylığı alamayacağının tespit edildiği belirtilerek davacının istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı; diyabet hastalığı, hipertansiyon, diz ekleminde hareket kısıtlılığı vs. rahatsızlıkları nedeniyle üniversite hastanesinden alınan raporda yüksek engel oranı belirlendiğini, Adli Tıp Kurumu raporunun gerçeği yansıtmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davacının 19.04.2017 tarihli malullük aylığı tahsis talebinin Kurum tarafından reddedildiği, Yüksek Sağlık Kurulunun 26.10.2017 tarihli kararında, davacının Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmediği, malul sayılamayacağının belirtildiği, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu kararında, davacının mevcut hastalık ve arızaları nedeniyle 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında çalışma gücünün en az %60 ‘ını kaybetmemiş olduğu, malul sayılamayacağının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Eldeki dosyada; gerek Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu ve gerekse de Adli Tıp Kurumu raporları nazarında yazılı şekilde karar verilmiş ise de, mahkeme kararı sonrası 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren Maluliyet Ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile 03.08.2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Yargılama safhasında yürürlüğe giren söz konusu mevzuat kapsamında da değerlendirme yapılması gerektiğinden, mahkemece 28.09.2021 tarihli Maluliyet Ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda, Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp (maluliyetin bulunduğuna karar verilmesi durumunda başlangıcının, yönetmeliğin yürürlük tarihi olduğu gözetilmek kaydıyla) sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 24.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.