Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/7589 E. 2023/6894 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7589
KARAR NO : 2023/6894
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/183 E., 2020/274 K.
KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay (kapatılan) 21. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda karar onanmıştır.

Davacı tarafından Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru sonucuna göre Mahkemece yeniden yapılan yargılamada davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. Dava
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ayık başvurusunun olumsuz sonuçlanması üzerine … 1. İş Mahkemesinin 2006/84 Esasında kayıklı davanın açıldığı ve kesinleşen karar ile 01.05.2005 den itibaren aylık bağlandığını, Haziran 2013’e kadar olan aylıkların ödendiğini, ancak faiz ödenmediğini ileri sürerek aylıkların işlemiş faizinden 25.000,00-TL nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. Cevap
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu cevap dilekçesinde; asıl alacak ödenmekle faiz hakkının son bulduğunu, kararda faize hükmedilmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. Mahkeme Kararı
Mahkemenin 16.12.2014 tarihli ve 2014/89 – 2014/718 Esas ve Karar sayılı kararıyla; davanın reddine, karar verilmiştir.

IV. Onama ve Onamadan Sonraki Yargılama Süreci
A.Onama Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin (kapatılan) 04.02.2016 tarih ve 2015/5708 – 2016/1267 Esas ve Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Bozma İlamı Sonrası Mahkeme Kararı
Mahkemenin 03.03.2016 tarih ve 2014/56 -2016/79 Esas ve Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, davacı… (…)’un işveren Ak-İç ve Dış Tic. A.Ş.’ye ait işyerinde 13761992 sigorta sicil no ile 15.08.1989 tarihinde en az bir gün sigortalı olarak çalıştığının, ayrıca tüm sigorta kollarında sigorta hizmet başlangıcının 15.08.1989 tarihi olduğunun tespitine, karar verilmiştir.

C. Anayasa Mahkemesi Kararı
1.Onama kararından sonra davacı tarafından mülkiyet hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılmıştır.

2.Anayasa Mahkemesi’nin 2016/6167 başvuru numaralı 09.05.2019 günlü kararda mülkiyet hakkının ihlal edildiği, bu ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılması amacıyla dosyanın Mahkemesine iade edildiği görülmüştür.

D. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “Davacının 29.04.2005 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu ancak 1479 sayılı Kanun hizmetlerine ait borcu bulunduğundan bahisle işlem yapılmadığı, … 1. İş Mahkemesinin 2006/84 esasında kayıtlı davada yapılan yargılama sonucunda mahkemece davacının şirket ortaklığına dayalı Bağ-Kur hizmet süresinin 01.02.1998-02.06.1998 arasında olduğunun ve bu süre haricinde prim tahakkuk işleminin iptali ile bu sürenin SSK ya bildirilmesine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 13.12.2012 gün 2012/23181 sayılı kararı ile onanmakla kesinleştiği anlaşılmıştır.

… 1. İş Mahkemesinin kesinleşmiş kararı sonrası davacının hizmet süresi yeniden belirlenmekte ve bunun üzerine 2013 yılında yapılan (kesinleşen karar sonrası) davacıya 01.05.2005 den itibaren aylık bağlanmıştır.

Davacı kurum tarafından asıl alacak ödenmeden önce 19.02.2013 gün 3022330 varide sayılı dilekçesi ile faiz hakkını saklı tutmuş olmakla Türk Borçlar Kanun’u 117 nci madde gereği faizi hak kazanmaktadır.
Kurumun bu aylıkların ödenmesinde de kusurlu olduğu önceki ilam ile kesinleşmiştir. Bu sebeple davacının BK 117 gereği faiz talep hakkı mevcuttur.

Kurumun bu döneme ait aylıkların gecikmesinde kusurlu durumdadır. Bu kusur … 1. İş Mahkemesi kararı ile sabittir. Bu sebeple bu dönem aylıkların davacıya faiziyle ödenmesi gerekecek olup, her bir aylığın ödenmesi gereken tarihten toplu ödemenin yapıldığı 22.06.2013 tarihine kadar işlemiş faizin 26.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda 20.738,28 TL olarak hesaplanmıştır. Yapılan hesaplama dosya kapsamına uygun düşmekle Mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınmıştır.

Tüm yukarıda açıklananlar, incelenen … 1. İş Mahkemesi dosyası, bilirkişi raporu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 20.738,28 TL tazminat bedelinin davalı kurumdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. “

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; Anayasa Mahkemesi kararında hesabın enflasyon oranında yapılması gerektiğini, hükmedilen tazminatın yetersiz olduğunu beyan ederek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Kurum vekili temyiz başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık yaşlılık aylığının geç ödenmesinden kaynaklanan faiz alacağının tahsili istemine

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri

3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının Anayasa Mahkemesi kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçeselerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgilisine yükletilmesine,Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.