Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/7123 E. 2023/1962 K. 03.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7123
KARAR NO : 2023/1962
KARAR TARİHİ : 03.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1532 E., 2021/701 K.

KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ödemiş 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2015/765 E., 2019/134 K.

Taraflar arasındaki eksik hesaplandığı iddiası ile basamak intibakının yapılması ve yaşlılık aylığının miktarının belirlenmesi, fark aylıkların davalı Kurumdan işleyen faizleri ile birlikte tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilleri tarafından tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın, kabulüne dair karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Bağ-Kur sicil numarası ile 01.09.1994 tarihi ile 31.12.1997 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur primi ödediğini, daha sonra 26.12.2000 tarihinde … bağkur sicil numarası ile 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olduğunu ve 01.12.2014 tarihinde bağkurdan yaşlılık aylığı bağlandığını, müvekkilinin hizmet süresi ve ödediği primlere göre Bağ-Kur’ dan aldığı yaşlılık aylığının çok düşük olması üzerine kuruma bir dilekçe yazarak aylığının düzeltilmesini istediğini ancak sonuç alamadığını, müvekkilinin e- devlet üzerinden alınan basamak bilgilerine göre 26.12.2000 tarihinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının başladığı ve 23.10.2002 tarihinde 2. basamakta olduğunun göründüğünü, oysa müvekkilinin 01.09.1994-31.12.1997 tarihleri arasındaki 2926 sayılı Kanun kapsamında ödemiş olduğu tarım bağkur primleri ve askerlik borçlanması ve daha sonra tekrar başlayan sigortalılığın da dikkate alınması gerektiğini ve müvekkilinin 26.12.2000 tarihinden önceki sigorta süreleri ile ulaştığı basamaktan başlatıldığını, müvekkilinin 31.12.1999 tarihinde 4.basamakta olması gerektiğini ve bundan sonra yeniden başlayan sigortalılığının bu basamaktan başlayarak devam etmesi gerektiğini, müvekkilinin bu durumun düzeltilmesini talep ettiğini, ancak talebinin reddedildiğini belirterek müvekkilin 01.09.1994-31.12.1997 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalığı ve askerlik borçlanması da dikkate alınarak tabi olduğu basamağın tespitine, yaşlılık aylığının tüm sigortalılık süresine göre belirlenecek yeni basamak üzerinden bağlanması gerektiğinin tespiti ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

II.CEVAP
Davalı SGK vekili, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin, davacının 01.09.1994-31.12.1997 ve 01.10.2005-28.02.2011 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunu, bu zaman içinde, 01.10.2005 de 2.basamağa, 01.10.2006 da 3.basamağa ve 01.10.2007 de 4.basamağa intibak ettirildiğini, 26.12.2000′ de başlayan zorunlu sigortalılığının ise işi bırakma nedeniyle 23.10.2002’de terk verildiğini, 01.03.2011 itibariyle tekrar sigorta kapsamına alınan davacının 28.11.2014′ de yaşlılık aylığı talebiyle tarafına zorunlu sigortalılıkta 01.01.2002 tarihinde intibak ettirildiği 2.basamak üzerinden aylık bağlandığını, 1479 sayılı Kanun’un 50, 51 ve 52 nci maddelerine uygun olarak yapılan basamak düzenlemeleri nedeniyle davacının talep ettiği dönem tarım sigortalılığı ve askerlik borçlanmasının dikkate alınarak basamak tespitine gidilmesinin mümkün olmadığını beyan etmiş, usul ve yasaya aykırı iş bu davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kısmen kabulüne, davacı …’in tabi olduğu basamağın 01.10.2008 tarihinde 5.basamağa yükseltilerek, 01.03.2011 tarihinde yeniden başlatılan sigortalılığında 5.basamak üzerinden prime esas kazançlarının tespitine ve davacıya 5.basamak üzerinden yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece esas alınan raporun hatalı olduğunu, davacı hakkında kurumca yapılan işlemlerde herhangi bir hatanın bulunmadığını, aksi yönde verilen kararın bozulması ile davanın reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, “…1479 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında, “Ancak diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi bir işte çalıştıktan sonra Bağ-Kur kapsamına girenler geldikleri sosyal güvenlik kurumundaki prime esas ücretin veya keseneğe esas derecelerin en yakın olduğu basamağı seçmiş sayılırlar.” hükmüne yer verilmiş iken, anılan hüküm 14.04.1982 tarih ve 2654 sayılı Kanun’un ile “Ancak, diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi işte çalıştıktan sonra Bağ-Kur kapsamına girenler, İş Kanununa göre tespit edilmiş ve tescil tarihinde geçerli asgari günlük ücretin aylık tutarının karşılığı olan basamaktan daha düşük basamak seçemezler.” şeklinde, 20.06.1987 tarihli ve 3396 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ile yapılan değişiklik ile de, “Ancak, diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi bir işte çalıştıktan sonra Bağ-Kur kapsamına girenler, bu Kanunun 50 nci maddesinde belirtilen aylık gelir basamaklarından, diğer sosyal güvenlik kurumlarında geçirdiği süre intibak ettirilmek suretiyle en yakın basamaktan aşağısını, onikinci basamaktan yukarısını seçemezler.” şeklinde değiştirilmiş, 04.10.2000 tarihinde yürürlüğe giren 619 sayılı KHK ile anılan maddede yapılan değişiklikle, ancak, diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi bir işte çalıştıktan sonra bu Kanun kapsamına girenlerin basamakları, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak intibak ettirilmek suretiyle belirleneceği hüküm altına alınmış, Anayasa Mahkemesinin 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe giren kararı ile 619 sayılı KHK’nın iptali sonrası 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile değişik anılan fıkrada, “Ancak, diğer sosyal güvenlik kanunlarına tâbi bir işte çalıştıktan sonra bu Kanun kapsamına girenlerin basamakları, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak intibak ettirilmek suretiyle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.

1479 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin 4 üncü fıkrasında ise, “Gerek Bağ-Kur ve gerekse diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamından çıkarak yeniden Bağ-Kur Kanunu kapsamına girenlerin evvelce Bağ-Kur’a fiilen prim ödemiş oldukları son basamak üzerinden sigortalılıkları devam eder.” hükmüne yer verilmiş iken, 04.10.2000 tarihinde yürürlüğe giren 619 sayılı KHK ile anılan maddede yapılan değişiklikle, bu Kanun kapsamından çıkarak, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında sigortalı olduktan sonra tekrar bu Kanun kapsamına girenlerin basamaklarının, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak daha önce bulundukları son basamak üzerine intibak ettirilmek suretiyle yeniden belirleneceği hüküm altına alınmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe giren kararı ile 619 sayılı KHK’nın iptali sonrası 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik anılan fıkrada, “Bu Kanun kapsamından çıkarak, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında sigortalı olduktan sonra tekrar bu Kanun kapsamına girenlerin basamakları, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak daha önce bulundukları son basamak üzerine intibak ettirilmek suretiyle yeniden belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.

5458 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesi ile 1479 sayılı Kanuna eklenen ve 01.04.2006 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 27 nci madde hükmünde, anılan Kanuna göre kayıt ve tescilleri yapılan sigortalıların 31.12.2007 tarihine kadar sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin tespitine ilişkin her türlü bilgi ve belgeleri Kuruma ibraz etmek zorunda oldukları, bu tarihten sonra bilgi ve belge ibraz edenlerin hizmet süreleri saklı kalmak kaydıyla, ibraz ettikleri bilgi ve belgelerin basamak tespiti ve geriye dönük prim hesabında dikkate alınmayacağı, anılan tarihe kadar söz konusu bilgi ve belgeleri Kuruma ibraz etmeyen sigortalıların Kurumda mevcut bilgi ve belgelere göre basamak tespitinin yapılarak ve geriye dönük prim borçlarının hesaplanacağı belirtilmiş, 5724 sayılı Kanun’un 28 inci maddesi ile bu maddedeki başvuru süresi 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihine kadar uzatılmıştır. Geçici 27 nci madde hükmünü göz önüne aldığımızda, 01.10.2008 tarihine kadar sigortalılar tarafından belgelerin ibraz edilmemesi halinde, geçmişteki farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi sigortalılık sürelerinin basamak tespiti ve geriye dönük prim hesabında dikkate alınmayacağı sonucuna varılmaktadır. Anılan maddede, “bilgi ve belgeleri Kuruma ibraz etmeyen sigortalıların Kurumda mevcut bilgi ve belgelere göre basamak tespiti yapılır ve geriye dönük prim borçları hesaplanır.” hükmüne yer verilmiş ise de, farklı sosyal güvenlik kurumlarının Geçici 27. maddenin yürürlüğünden sonra 20.05.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5502 sayılı Kanun ile birleştirilmiş olması ve bu hali ile Geçici 27 nci madde metninde geçen “Kurum” tabirinden 1479 ve 2926 sayılı Kanun’a tabi sigortalıları kapsayan Bağ-Kur’un anlaşılmasının gerektiği açık olup bu halde aynı Kurum bünyesinde bulunan 2926 ve 1479 sayılı Kanun’a tabi sigortalıların sigortalılık sürelerinin basamak intibakında değerlendirilmesi gerekmekte, farklı sosyal güvenlik kurumuna tabi sigortalılık sürelerinin (506, 5434, 2925 sayılı Kanunlar) ise, Geçici 27 nci maddenin yürürlük tarihi olan 01.04.2006 tarihine kadar Bağ-Kur kayıtlarına geçmiş olması yada anılan maddede öngörülen son başvuru tarihi olan 01.10.2008 tarihine kadar sigortalı tarafından Kuruma bildirilmiş olması halinde basamak intibakında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Burada intibakı sınırlandıran 5510 sayılı Kanun’un Ek 8 inci maddesi hükmünü de göz önünde bulundurmak gerekir. 6385 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi ile 5510 sayılı Kanun’a eklenen ve 01.09.2013 tarihinde yürürlüğe giren, “1479 sayılı Kanun ve mülga 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalıların basamak tespiti” başlığını taşıyan Ek 8 inci maddede “1479 sayılı Kanun ve mülga 2926 sayılı Kanun kapsamında 01.10.2008 tarihinden önce Kuruma kayıt ve tescili yapılan sigortalılardan, sigortalılık başlangıç veya bitiş tarihi değişenlerin daha önceden tespit edilmiş gelir basamakları ve bu basamakların yükselme tarihleri değiştirilmez. Bu sigortalılardan, tescil tarihi daha eski bir tarihe alınanların eski tescil tarihi ile yeni tescil tarihi arasındaki sigortalılık sürelerine ilişkin gelir basamağı, ilk defa tescil edildiği tarih itibarıyla seçtiği veya intibak ettirildiği basamak olarak kabul edilir.

Bu sigortalıların diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçen hizmet süreleri basamak tespitinde dikkate alınmaz.” hükmü öngörülmüş olup anılan hükmün gerekçesinden de anlaşıldığı üzere, intibak sonucu oluşan prim borcu nedeni ile af, tecil, taksitlendirme ve yapılandırma uygulamalarından yararlanan sigortalıların mağdur olmalarını engelleme amacı ile getirilmiştir.

Yukarıda zikredilen her iki Kanun maddesi birlikte değerlendirildiğinde ise, 01.10.2008 tarihi sonrasında kesinleşen mahkeme kararı ve benzeri sebeplerle Kurum kayıtlarına geçen anılan tarih öncesi sigortalılık sürelerinin basamak tespitinde nazara alınamayacağı sonucuna varılmaktadır.

Buraya kadar basamak intibakında değerlendirilmesi gereken sürelere yönelik yapılan açıklamalardan sonra, basamakların tespitinde esas alınması gereken ilkeler üzerinde de durmakta fayda vardır.

1479 sayılı Kanun’un 50 ve 52 nci maddelerinin ilk halinde sigortalıların ödeyecekleri primlerin 12 basamaklı gelir tablosuna göre belirleneceği, basamakta bekleme süresinin 2 yıl olduğu, yazılı taleple ve prim ödemeye bağlı basamak yükseltileceği öngörülmüştür

52 nci maddede, 06.03.1981 tarih ve 2423 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile ilk beş basamakta bekleme süresi bir yıl olarak belirlenip, basamak yükseltilmesi bu basamaklarda prim ödemeye ve talebe bakılmaksızın kendiliğinden Kurumca yapılacağı hüküm altına alınmış, altıncı basamaktan itibaren bulunduğu basamakta iki tam yılını doldurmadıkça ve yazılı talepte bulunmadıkça ve sırası dışında basamak yükseltilemeyeceği, altıncı basamaktan itibaren basamak yükseltmek için altı ay öncesine kadar olan prim ve her türlü borçların ödenmiş olmasının şart olduğu belirtilmiştir. Anılan maddenin 2 nci fıkrasında 20.06.1987 tarih ve 3396 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile yapılan değişiklikte ise sigortalının, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, onbir ve onikinci basamaklarda en az iki tam yılını doldurmadıkça, yazılı talepte bulunmadıkça ve sırası dışında basamak yükseltemeyeceği, altıncı basamaktan itibaren basamak yükseltmek için altı ay öncesine kadar olan prim ve her türlü borçların ödenmiş olmasının şart olduğu hüküm altına alınmıştır. 25.08.1999 tarihli 4447 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle, ödenecek primler ve bağlanacak aylıkların hesabında 24 basamaklı gelir tablosunun esas alınacağı, ilk 12 basamakta bekleme süresinin 1 yıl olup, talebe bakılmaksızın basamak yükseltileceği, sonraki basamaklarda bekleme süresinin 2 yıl olup yazılı taleple basamak yükseltme işleminin yapılacağı belirtilmiştir.

Bilindiği üzere kanunların geriye yürümesi konusunda mevzuatımızda genel bir düzenleme olmadığı gibi, kural olarak, her kanun, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar ve bu tarihten sonra meydana gelen olaylara ve ilişkilere uygulanır. Bu kuralın doğal sonucu da, kanunların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyecekleridir.

Hal böyle olunca, davacının 01.07.2001-28.02.2011 tarihleri arasındaki aynı Kurum bünyesinde bulunan 2926 sayılı Kanun’a tabi sigortalılık sürelerinin, çalışmaların geçtiği dönemlerde yürürlükte bulunan yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerde öngörülen basamak yükseltme esasları çerçevesinde, 1479 sayılı Kanun’a tabi olarak bağlanan aylıkta basamak intibakında değerlendirilmesi gerekmektedir.

5458 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesi ile 1479 sayılı Kanuna eklenen ve 01.04.2006 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 27 nci madde hükmünde, anılan Kanuna göre kayıt ve tescilleri yapılan sigortalıların 31.12.2007 tarihine kadar sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin tespitine ilişkin her türlü bilgi ve belgeleri Kuruma ibraz etmek zorunda oldukları, bu tarihten sonra bilgi ve belge ibraz edenlerin hizmet süreleri saklı kalmak kaydıyla, ibraz ettikleri bilgi ve belgelerin basamak tespiti ve geriye dönük prim hesabında dikkate alınmayacağı, anılan tarihe kadar söz konusu bilgi ve belgeleri Kuruma ibraz etmeyen sigortalıların Kurumda mevcut bilgi ve belgelere göre basamak tespitinin yapılarak ve geriye dönük prim borçlarının hesaplanacağı belirtilmiş, 5724 sayılı Kanun’un 28 inci maddesi ile bu maddedeki başvuru süresi 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihine kadar uzatılmıştır. Geçici 27 nci madde hükmünü göz önüne aldığımızda, 01.10.2008 tarihine kadar sigortalılar tarafından belgelerin ibraz edilmemesi halinde, geçmişteki farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi sigortalılık sürelerinin basamak tespiti ve geriye dönük prim hesabında dikkate alınmayacağı sonucuna varılmaktadır. Anılan maddede, “bilgi ve belgeleri Kuruma ibraz etmeyen sigortalıların Kurumda mevcut bilgi ve belgelere göre basamak tespiti yapılır ve geriye dönük prim borçları hesaplanır.” hükmüne yer verilmiş ise de, farklı sosyal güvenlik kurumlarının Geçici 27 nci maddenin yürürlüğünden sonra 20.05.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5502 sayılı Kanun ile birleştirilmiş olması ve bu hali ile Geçici 27 nci madde metninde geçen “Kurum” tabirinden 1479 ve 2926 sayılı Kanun’a tabi sigortalıları kapsayan Bağ-Kur’un anlaşılmasının gerektiği açık olup bu halde aynı Kurum bünyesinde bulunan 2926 ve 1479 sayılı Kanun’a tabi sigortalıların sigortalılık sürelerinin basamak intibakında değerlendirilmesi gerekmekte, farklı sosyal güvenlik kurumuna tabi sigortalılık sürelerinin (506, 5434, 2925 sayılı Kanunlar) ise, Geçici 27 nci maddenin yürürlük tarihi olan 01.04.2006 tarihine kadar Bağ-Kur kayıtlarına geçmiş olması yada anılan maddede öngörülen son başvuru tarihi olan 01.10.2008 tarihine kadar sigortalı tarafından Kuruma bildirilmiş olması halinde basamak intibakında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Burada intibakı sınırlandıran 5510 sayılı Kanun’un Ek 8 inci maddesi hükmünü de göz önünde bulundurmak gerekir. 6385 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi ile 5510 sayılı Kanun’a eklenen ve 01.09.2013 tarihinde yürürlüğe giren, “1479 sayılı Kanun ve mülga 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalıların basamak tespiti” başlığını taşıyan Ek 8 inci maddede “1479 sayılı Kanun ve mülga 2926 sayılı Kanun kapsamında 01.10.2008 tarihinden önce Kuruma kayıt ve tescili yapılan sigortalılardan, sigortalılık başlangıç veya bitiş tarihi değişenlerin daha önceden tespit edilmiş gelir basamakları ve bu basamakların yükselme tarihleri değiştirilmez. Bu sigortalılardan, tescil tarihi daha eski bir tarihe alınanların eski tescil tarihi ile yeni tescil tarihi arasındaki sigortalılık sürelerine ilişkin gelir basamağı, ilk defa tescil edildiği tarih itibarıyla seçtiği veya intibak ettirildiği basamak olarak kabul edilir.

Bu sigortalıların diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçen hizmet süreleri basamak tespitinde dikkate alınmaz.” hükmü öngörülmüş olup anılan hükmün gerekçesinden de anlaşıldığı üzere, intibak sonucu oluşan prim borcu nedeni ile af, tecil, taksitlendirme ve yapılandırma uygulamalarından yararlanan sigortalıların mağdur olmalarını engelleme amacı ile getirilmiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında, 2926 sayılı Kanun kapsamında yapılan tevkifatlara ilişkin primin Kurum hesaplarında olması ve Kurumun sigortalılıktan haberdar olması gerektiği, kaldı ki, 2926 sayılı Kanuna tabi olanlar ile 1479 sayılı Kanuna tabi olanların aynı Kuruma tabi olduklarına ilişkin 1479 sayılı Kanunun Geçici 27 nci maddesinin yürürlük dönemi içerisinde gerçekleştiği, … SGK İl Müdürlüğü’nün 24.03.2021 tarihli müzekkere cevabında davacının 2926 sayılı Kanun ve 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılıklarının değerlendirilmesi halinde yaşlılık aylığına hak kazandığı son basamağın “06” olarak bildirildiği, Kurumun kendi hatasından kaynaklı prim borcunun Kurumun gecikme zammı ile tahsil edebileceği dikkate alındında, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuş, ancak bu hatanın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği dikkate alınarak; HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca belirlenen aykırılık düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş ve a) Davalı Sgk Başkanlığı vekilinin istinaf talebinin reddine, b) Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüyle; Ödemiş 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi’nin, 13.02.2019 tarihli, 2015/765 E, 2019/134 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 nci maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın kabulüyle; davacının son basamağının “06” olduğunun ve davacıya 01.12.2014 tarihinde bağlanan yaşlılık aylığının, “06.” basamak üzerinden bağlanması gerektiğinin tespitine, basamak farkı nedeniyle doğan prim borcu ve gecikme zammının hükmün infazı aşamasında Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından tahsiline, dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde; davacının herhangi bir faiz alacağının bulunmadığını, davacı hakkında kurumca yapılan işlemlerde herhangi bir hatanın da bulunmadığını, verilen kararın hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 1479 ve 2926 sayılı Kanunlar kapsamında sigortalılığı bulunan davacı hakkında intibak yapılması ile yaşlılık aylığına esas basamağın yeniden belirlenmesi gerekip gerekmediği hususundadır.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 297 ve 359 uncu maddesi ile 369 uncu maddesi ile 370 ve 371 inci maddeleri, 1479 sayılı Kanun’un 51, 52 ve geçici 27 nci maddeleri ile birlikte 5510 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi ile beraber 5510 sayılı Kanun’un ek 8 inci maddesi hükümleridir.

2.Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 nci maddesinin (2) nci fıkrasında, “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgili olup, hükmü temyiz etmeyen yönünden sonuç doğurması gerekeceği de gözetilerek, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir.

3. Değerlendirme
Eldeki davada, davacı hakkında kurumca bağlanan aylıkta davacıya 6 ncı basamaktan aylık bağlanması ve ödenmesi gerektiğinin tespitine dair karar verilmesi isabetli ve yerinde ise de, meydana gelen basamak intibakı ve yapılandırma farkları nedeniyle davacının çıkan fark prim borcunu 19.01.2019 tarihinde kuruma ödemiş olduğu dikkate alınarak bu tarihi takip eden 01.02.2019 tarihinden itibaren davacının 6. Basamak üzerinden bağlanması gereken yaşlılık aylığına hak kazandığının ve buna göre ödemelerin devam etmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, karar yerinde infaza elverişli şekilde davacının basamaklarının belirtilmemesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının temyiz itirazının aşağıdaki bent kapsamında kabulü ile, Bölge Adliye Mahkemesi kararının, (2) nolu bendinin tamamen silinmesi ile yerine; “2-Davanın Kabulüne, davacının 2926 sayılı Kanun kapsamında tescil basamağının 01.10.2005 tarihinde 4. Basamağa intibak ettirilmesi ile, 01.10.2006 tarihinde 5. Basamak, 01.10.2007 tarihinde de 6. Basamak olması gerektiğinin tespiti ile davacıya intibak farkları nedeniyle doğan prim ödemesini takip eden 01.02.2019 tarihinden itibaren yaşlılık aylığının 6. Basamaktan ödenmesi ve devam ettirilmesi gerektiğinin tespitine,” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.