Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/6740 E. 2022/3415 K. 10.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6740
KARAR NO : 2022/3415
KARAR TARİHİ : 10.03.2022

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : … 1. İş Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı şirket ve fer’i müdahil kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, fer’i müdahil kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının davacının davalı iş yerinde 01.09.2008 tarihinde işe başladığını, davacının çalışmasını beğenen davalının 1 yıl sonra evinde çalışmaya başlattığını, 22.09.2014 tarihine kadar sürekli ve kesintisiz olarak 6 günü çalıştığını evde birkaç defa yatılı olarak kaldığnı, davalı …’un ikinci bir evlilik yapmasından sonra eşinin davacıyı istememesi üzerine işine son verildiğini, davacının SGK’ya yapmış olduğu şikayet sonucu 14.05.2012-05.09.2014 döneminde davalı nezdinde tam gün çalıştığının tespit edildiğini, davalının çocuğuna gelen kargoların davacı tarafından teslim alındığını, davalının önceki eşinden boşanma davasında davacının tanık olarak dinlendiğini belirterek 01.09.2008 tarihinden 1 yıl süre ile davalı şirket nezdinde anılan tarihten 22.09.2014 tarihine kadar davalıların yanında çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı şirket ve … vekili, davacının, davalının evinde 2010 yılından itibaren çağrı usulü ihtiyaç duyuldukça çağırıldığını, davalının evliliğini 2007 yılında bitirdiğini ve sürekli 10-15 günlük şehir dışı seyahatlere çıktığını ve küçük oğlu …’u boşandığı eşine bıraktığını bu sebeple davacının sürekli olarak boş olan bir evde kalmasının mümkün olmadığını, davalının oğlunun hafta içi 08:00-16:00 arası okulda, 16:00-18:00 arası etütte olduğunu, davalının evli olup düzenli aile hayatının olduğunu, davacının iddiasının aksine kurum müfetişi tarafından yapılan tespitte dahi davacının 2010 yılından itibaren davalı nezdinde çalıştığının tespiti yapılmadığını, davalı şirket nezdinde ise davacının hiç çalışmadığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Fer’i Müdahil kurum vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“1-Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile,
A)Davacının, davalı … yönünden davasının kabulü ile davacının davalı iş yerinde 02.09.2009-13.05.2012 tarihleri arasında toplam 972 gün süre ile asgari ücret ile çalıştığının tespitine, bu dönemde 972 günün kuruma eksik bildirildiğinin tespitine,
B)Davalı … Elektrik Elektronik Otomasyon Ltd. Şti. yönünden davanın reddine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“1-Davalı ve Feri müdahil vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Fer’i müdahil kurum vekili, kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu beyanla, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, Mahkemece, yapılan araştırma ve dinlenen tanık beyanlarının hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmakla; Mahkemece resen araştırma ilkesi doğrultusunda, dava konusu dönem yönünden aynı veya civar apartmanlarda uzun yıllar oturan komşuları,varsa kapıcı, yönetici ve güvenlik görevlisi yine yakın yerlerde kayıtlara geçmiş çalışanlar (komşu market,kasap, bakkal işleten ve çalışanları v.b. alışveriş yapılabilecek yerlerde görev yapmış kişiler) tespit edilip tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulmalı, tanıklık ve işverenlik sıfatları da celbedilecek kayıtlarla belirlenmek suretiyle davacının, kabule konu dönemde davalı işveren yanındaki çalışmalarının niteliği, süresi, çalışmanın kısmi olup olmadığı belirlenmeli, çalışmanın kısmi süreli çalışma olduğunun anlaşılması halinde; gerektiğinde uzman bilirkişi görüşü de alınmak suretiyle, hükme konu dönem içinde bir günde kaç saat çalışmış olabileceği, giderek haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenmeli ve yedibuçuk saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç iş gününe karşılık olduğu hususu saptanarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, fer’i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10.03.2022 gününde karar verildi.