YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5544
KARAR NO : 2022/1
KARAR TARİHİ : 10.01.2022
Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : … İş Mahkemesi
Dava, davacının malullük aylığının kesilmesine dair Kurum işleminin iptali ile aylıkların ödenmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I- İSTEM:
Davacı vekili, davacının 2014 yılı Temmuz ayında malulen emekli edildiğini, kontrol muayenesinden sonra çalışma gücü kaybının %60 olmadığı gerekçesiyle 20.11.2017 tarihinde aylığın durdurulduğunu belirterek, davacının malullük aylığının kaldığı yerden devamına, mahrum kalınan aylıkların 20.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı Kurum vekili, Kurum işlemlerinin yerinde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince; birbirini teyit eden Yüksek Sağlık Kurulu raporu ve 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporlarından davacının çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmediği ve malul sayılmayacağının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince; Yüksek Sağlık Kurulunun ve Adli Tıp 3. İhtisas Dairesinin raporlarının birbiri ile örtüştüğü ve davacının çalışma gücünün %60’ını kaybetmemiş olduğu,raporun maluliyet tespit işlemleri yönetmeliğine de uygun olduğu belirtilerek davacının istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, davacının hastalığı ile ilgili uzmanın kurul üyeleri arasında bulunmadığını, ihtisas kurulu raporunun eksik inceleme ile verildiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davacıya bağlanan malullük aylığının 22.12.2017 tarihli Sağlık Kurulu kararına istinaden kontrol muayenesi sonucu durdurulduğu, Yüksek Sağlık Kurulunun 06.05.2019 tarihli kararında, davacının Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmediği, malul sayılamayacağının belirtildiği, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu’nun 10.08.2020 tarihli kararında, 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmemiş olduğu, malul sayılamayacağının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Eldeki dosyada; gerek Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu ve gerekse de Adli Tıp Kurumu raporları nazarında yazılı şekilde karar verilmiş ise de, mahkeme kararı sonrası 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile 03.08.2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Yargılama safhasında yürürlüğe giren söz konusu mevzuat kapsamında da değerlendirme yapılması gerektiğinden, mahkemece 28.09.2021 tarihli Maluliyet Ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulu’ndan rapor alınıp (maluliyetin varlığına dair tespit yapıldığı takdirde, daha sonraki bir tarih belirtilmediği sürece, maluliyet başlangıcının yönetmeliğin yürürlük tarihi olduğu gözetilmek kaydıyla) sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 10.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.