Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/5484 E. 2022/6275 K. 25.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5484
KARAR NO : 2022/6275
KARAR TARİHİ : 25.04.2022

Mahkemesi : … 4. İş Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı kurum ve davalı … Tur. İnş.Taah. İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın davalı … Tur.İnş.Taah. İth. İhr. San. ve TicA.Ş. ve davalı kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM
Davacı, davalı şirketlerde … sigorta sicil numarası ile 1994 yılının başından itibaren 2004 yılı sonuna kadar çalıştığını, davalı şirketlerin aynı işverenlere ait olduğunu, ilk aşamada 1994 yılı başında işe girdiğini, aynı işverenlere ait … Şti’de işe başladığını, 1 yıl çalıştığını ve sigorta kaydının yapılmadığını öğrendiğini, 18 aylık askerlik dönemi hariç 2004 yılı sonuna kadar çalıştığını, her iki şirketin de Yönetim Kurulu Üyesi … olduğunu, 1994 yılında SGK lı yapılmadığı, daha sonra dönemlerde eksik sigortalı yapıldığı, giriş çıkışlar yapıldığını, SGK hizmetinin kontrol edildiğinde 1995 yılında sigorta kaydının yapıldığını, işe giriş çıkışların verildiğini, her ay tam gün çalıştığını, diğer davalı SGK’nın ise denetimleri eksik ve yetersiz yaptığını, 1996 tarihinde 50 gün çalışmış olup, 18 ay askere gidip döndüğünde askerlik sebebi ile çalışmadığını, gerekli düzenlemenin yapılmasını belirterek 1994 yılı başından itibaren aynı işverene ait şirketlerde çalıştığını, her ay tam gün çalıştığı halde 2004 yılı dahil sigortalı yapılmadığını, ancak eksik gösterildiğini, her ay tam gün olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalılardan … Şti vekili, davanın hak düşürücü süre yönünden reddinin gerektiğini, 1994 yılma iddiasımn ve 1995 yılından sonra hizmetlerinin eksik bildirildiğinin iddiasının yasal hak düşürücü sürelerin geçtiğini, 2004 yılında davalı müvekkil şirketteki işinden ayrıldığını, davalı şirketlerin aralarında organik bir bağ olmayan iki ayrı tüzel kişilik olduğunu, davalı müvekkil şirketin …, … ve … Belediye Başkanlıkları tarafından yapılan temizlik ihalelere katıldığını, davacının müvekkil şirketteki bütün çalışması benzer şekilde sosyal güvenlik kurumuna tam ve doğra olarak bildirildiğini, 2004 yılından sonra davacının müvekkil şirkette çalışmadığını, müvekkil şirkette yüzlerce kişi çalıştığım, lOyıl öncesine ait, personel dosyasına temininin mümkün olmadığım belirterek 2004 yılından sonra yasal olarak 5yıllık hak düşürücü süre geçtiğini, bu nedenle reddini, ayrıca haksız ve dayanaksız olan davanın esas yönünden reddini savunmuştur.
Davalı kurum vekili, davacının hizmet döküm cetvelinin tetkikinde dava konusu edilen dönemlerde davacının birden fazla işyerinden bildirimlerinin yapıldığının tespit edildiğini, ilk defa 1014377 sicilli işyerinden 1995/3 döneminde 15gün 1998 yılında 65gün 1999 yılında 84gün 2000 yılında 149 gün 2002 yılında 204 gün, 2003 yılında 63 gün, 2004 yılında 391 gün muhtelif işyerlerinden bildiriminin bulunduğunu, işyerinin varlığı, işyerinin 506 sayılı yasa kapsamına girip girmediğinin araştırılmasını, davacının işyerinde devamlı olarak hizmet akdi ile çalışmış olduğu, tanık beyanları dışında resmi, yazılı ve sağlıklı deliller ile ispatlanması gerektiğini, hizmet akdi ile davalı işverene bağlı olarak fiilen çalıştığının ispat edilmesini, çalışmanın sigortalı çalışma olup olmadığının araştırılmasını, işin niteliği, devamlılık gösterip göstermediği dikkate alınarak ücret konusunun dikkatle araştırılmasını, kurumun resmi kayıtlarının incelenmesini, sadece tanık beyanlarına dayanılarak hüküm verilmemesini, mutlaka tanık dinlenmesi gerekiyorsa tanıkların iddia edilen işyerindeki işi bilen ve tanıyan aynı zamanda dönem bordrolarında adı geçen kişilerden olmasına dikkat edilmesini, kurumun dava açılmasına sebebiyet vermediğinden davanın kabulü halinde aleyhte vekalet ücretine hükmedilmemesini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARLARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davacının davalılara ait iş yerinde 01.08.1998 – 01.07.2004 tarihleri arasında çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
… Bölge Adliye Mahkemesi, davalı … Tur.İnş.Taah…A.Ş. ve davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esasdan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı … Tur.İnş.Taah…A.Ş. ve davalı kurum vekilleri, kararın yerinde olmadığı, yeterince inceleme yapılmadan hüküm kurulduğu, tanık beyanlarının çelişkili olduğu, iki farklı şirket olduğu, buna göre hüküm kurulması gerektiği yönlerinden kararın bozulması talebinde bulunmuşlardır.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir.506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu dosyada; Davacı,03.01.1994 tarihinden 2004 yılı sonuna kadar çalıştığının tespitini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalılardan … Konut İnş.Taah.Mad…A.Ş.’nin ticaret sicil kaydı 14.04.2015 tarihinde TTK geçici 7. maddesine göre re’sen terkin edildiğinden … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/105 Esas, 2019/687 Karar sayılı, 13.06.2019 tarihli kararı ile … Konut İnş….A.Ş.’nin ihyasına karar verildiği, ihya edilen şirkete bir tasfiye memuru atanmadığı ve gerekçeli kararın şirketin ticaret sicilindeki eski adresine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Dairemizin 22.02.2021 tarihli geri çevirme kararında davalı … Konut İnş….A.Ş.’ne tasfiye memuru atanması ve gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde tasfiye memuruna tebliğ edilmesi gerektiği belirtildiği halde; davacı tarafından şirketin kaydının re’sen terkin edilmesi halinde tasfiye memuru atanmasına gerek olmadığının belirtildiği ve dosyanın bu şekilde incelenmek üzere Dairemize gönderildiği görülmektedir.
Somut dosyada; Ticaret sicil kaydı re’sen terkin edilen ve daha sonra ihyasına karar verilen davalı … Konut İnş…A.Ş.’ne tasfiye memuru atanması gerekmektedir. İlgili şirkete tasfiye memuru atanması için davacı tarafa kesin süre verilmeli, davalı kurum ile terkin olunan şirket arasındaki ilişkinin şekli anlamda mecburi dava arkadaşlığı olduğu gözetilip, gereğinin yerine getirilmemesi halinde söz konusu şirket hakkındaki işlemin pasif husumet nedeniyle reddi gerekeceği değerlendirilmeli, elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı … Tur. İnş. Taah. İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. ve davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.