Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/5033 E. 2021/16827 K. 29.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5033
KARAR NO : 2021/16827
KARAR TARİHİ : 29.12.2021

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
…Bölge Adliye Mahkemesi… Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, müvekkilinin 15.06.2006-21.08.2010 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı kurum vekili, Kurum kayıtlarının incelenmesinde diğer davalı iş veren hakkında kurumlarına yapılan ihbar başvurusu üzerine, 23/03/2013 tarihinde kurum denetim görevlileri tarafından rapor tanzim edildiğini, davacının 15/06/2006-20/05/2014 yıllarına dair tescil talebinde bulunduğunu, davanın hak düşürücü süreye uğradığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“Davanın kısmen kabulü ile;
1-Davacının 06/12/2006-21/08/2010 tarihleri arasında davalı adına kayıtlı işyerinde aralıksız ve kesintisiz asgari ücret ile şoför olarak çalıştığının tespitine,
2-06/12/2006 tarihi öncesine ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı kurum, kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu beyanla, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1) 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihi de kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2003/21-43 Esas, 2003/97 Karar ve 26.02.2003 tarihli kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; kural olarak işe giriş bildirgeleri ve ücret ödeme bordroları sigortalının imzasını içermelidir. Sigortalı, anılan belgeleri hile, hata veya manevi baskı altında imzaladığını ileri sürmemiş veya imzanın kendisine ait olmadığını ya da kesintisiz çalıştığını söylememiş ise, birden fazla işe giriş bildirgesinin varlığı ve işyerinden yapılan kısmi bildirimler, sigortalının o işyerinde kesintili çalıştığına karine oluşturur. Bu karinenin, aksinin, ancak, eş değer de delillerle kanıtlanması gerekmekte olup tanık sözlerine değer verilemez. Bu halde ise hak düşürücü sürenin kesinti tarihleri dikkate alınarak her bir dönem bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir.
Eldeki davada, Mahkemece, davacının hizmet akdine tabi olarak davalı …’e ait işyerinde 06/12/2006-21/08/2010 tarihleri arasında aralıksız ve kesintisiz asgari ücret ile şoför olarak çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de yapılan araştırmanın hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.
Dosyanın tetkikinde; davacının, dava dışı… A.Ş.’nin Tarsus şubesinin müşteri servisi taşımacılığı işini davalı …’in aldığını ve …plakalı araçta şoför olarak çalıştığını beyan ettiği, dava dışı … A.Ş. ile dava dışı … arasında imzalanan taşıma sözleşmesinin 08.12.2006-07.12.2007 dönemine ait olduğu, sonraki dönemlerde şirketin kimlerle sözleşme imzaladığına dair dosyada belge bulunmadığı anlaşılmakla; 07.12.2007 tarihinden sonra müşteri taşıma işiyle ilgili olarak dava dışı …. A.Ş.’nın kimlerle sözleşme yaptığının ve ödemelerin kime yapıldığının araştırılması, servis hizmeti veren araçların plakaları ile ücret ödeme belgelerinin getirtilmesi, gönderilmediği takdirde bilirkişiye yetki verilerek ve işyerinde inceleme yapılarak varılacak sonuca göre uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve… Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: …Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 29.12.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.