Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/4743 E. 2022/13822 K. 08.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4743
KARAR NO : 2022/13822
KARAR TARİHİ : 08.11.2022

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
No :

Dava, 27.09.2005 tarihinde meydana gelen iş kazasında sürekli iş göremez hale gelen sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinden oluşan Kurum zararının davalıdan rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalı şirket avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Rücu davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusuru olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığında sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, bu davalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Kusur durumu saptanırken, iş … mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığını ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi, 4857 sayılı Kanunun 77. maddesi, İşçi sağlığı ve iş … Tüzüğü hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
Diğer taraftan, kurumun, sigortalı veya hak sahiplerine bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi; bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin, yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda; Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceği yönü de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmaktadır.

Eldeki davada ise, kazalının 29.11.2018 tarihinde vefat ettiği dikkate alındığında, vefat tarihine kdar kazalıya yapılan fiili ödemeler ile kurumca dava konusu edilen peşin değerli gelirlerin kıyaslanması ve sonucuna göre düşük olan tutarın esas alınması ve Kurum alacağının bu kapsamda belirlenmesi gereği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi teselsüle dayalı olmadığı anlaşılan davada, davalı işverenliğin %60 kusuru yerine 70 üzerinden kusur kabul edilerek karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı kurum ve davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 08.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.