Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/3892 E. 2023/3768 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3892
KARAR NO : 2023/3768
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/398 E., 2020/193 K.
KARAR : Kabul

Taraflar arasında Mahkemede görülen iş kazası sonucu oluşan sürekli iş göremezlik oranının tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 08.11.2005 tarihinde iş kazası geçirdiğini ve kaza sonucu iş göremezlik oranının kurum tarafından %11,1 olarak belirlendiğini, ancak bu oranın … Tıp Fakültesi Hastanesince %39 olarak tespit edildiğini, davacının geçirdiği kaza nedeniyle iş göremezlik oranının %11,1 den fazla olduğunu, kurum tespitinin yerinde olmadığını ve davacının maluliyet oranının yaşına ve mesleğine göre yeniden tespit edilerek bu tespit edilen iş göremezlik oranı üzerinden sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanmasını dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının geçirdiği iş kazası sonrasında hastaneye sevkinin sağlanarak sürekli iş göremezlik oranının %11,1 olduğunun tespit edildiğini, davacının orana itiraz ettiğini ve itiraz üzerine … Üniversitesini sevkinin yapıldığının ve buradan da aynı oran belirtildiğini ve kurum işlemini yerinde olduğunu beyanla açılan davanın reddini talep etmiştir.

Dahili davalı şirket, usule uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23.07.2015 tarih, 2009/988 Esas ve 2015/380 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, davacının 08.11.2005 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası neticesinde oluşan maluliyetinin %27 olarak tespitine, karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 13.02.2018 tarih, 2015/18459 Esas ve 2018/975 Karar sayılı ilamı ile;
“…1-Husumet konusu, davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.

İş kazası nedeniyle gerçek meslekte kazanma güç kaybı oranının tespiti ile tespit edilen orana göre iş göremezlik gelirinin bağlanması istemine ilişkin iş bu davada alınacak karar ile, iş kazası sonucu bağlanan gelirin miktarında değişiklik meydana gelebilecek, işverenin kusurlu olması halinde Kurumca işverene rücu edilecek olması, davanın işverenin de hak alanını ilgilendirmesi nedeniyle, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124 üncü maddesinde “…maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir…” hükmü uyarınca, işveren/işverenlere usulüne uygun şekilde husumet yöneltilmeli, göstereceği bütün deliller toplandıktan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.

2-Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol; 5510 sayılı Kanun’un “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95 inci maddesinde (506 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinde) hükme bağlanmıştır. Buna göre, kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S. Yüksek Sağlık Kurulu’na itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamların da belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı başkanlıklarınca ya da S.S. Yüksek Sağlık Kurulu’nca düzenlenen raporlar arasında çelişkinin mevcut olması halinde, çelişkinin Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Genel Kurulu tarafından giderilerek, sigortalının sürekli iş göremezlik oranının kesin olarak karara bağlanması da zorunludur.

Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler çerçevesinde, davacının yasal hasım olan işverene karşı dava açmasını sağlamalı ve daha önce düzenlenen raporlar ile karara esas alınan üniversite raporunun da eklenerek Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Genel Kurulu’ndan tekrar ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda yazılı kararı ile; davacının davasının kabulüne, davacının 08.11.2005 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası neticesinde oluşan maluliyetinin %20,2 olarak tespitine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı kurum vekili, Adli Tıp Genel Kurulunun 05.06.2014 tarih ve 1065 karar nolu mütalaasında kişinin E cetveline göre %8.1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı yönünde rapor tanzim edilmişken itiraza konu rapor ile bu oran %20.2 ‘ ye yükseltildiğini, önceki raporlarla itiraza konu Adli Tıp İkinci Üst Kurulunun raporu arasında yeniden çelişki ortaya çıktığını belirterek bu yönüyle ve resen sebeplerle temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının tespit edilecek sürekli iş göremezlik oranı üzerinden gelir bağlanması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun 438 ve 439 uncu maddeleri ile 506 sayılı Kanun’un 25 inci maddesidir

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kurum vekillerinin aşağıdaki parafrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bozma doğrultusunda alınan 13.02.2020 tarihli Adli Tıp 2. Üst Kurul Raporunda davacının E cetveline Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu muayene tarihi olan 04.11.2019 tarihi itibariyle %20,2(yüzdeyirmivirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı belirtilmesi karşısında, mahkemece davacının kaza tarihi itibariyle %20,2 sürekli iş göremez olduğu kabul edilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden karar bozulmamalı, hükmü temyiz etmeyen davalı yönünden davacı Kurum yararına oluşan usuli kazanılmış hak durumu gözetilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun 438 inci maddesi hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, Mahkeme kararına karşı yapılan davalı kurum vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının tamamen silinerek yerine;

“1-Davanın kısmen kabulü ile, davacının 04.11.2019 tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik oranının %20,2 olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,

2-Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacının peşin yatırdığı 15,60 TL’ nin kendi üzerinde bırakılmasına,

3- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

4- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

5-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan 460,00 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan posta, tebligat ve müzekkere gideri 169,40 TL olmak üzere bozmadan önce ve bozmadan sonra toplam 629,40 TL’nin 314,7 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan ksımın davacı üzerinde bırakılmasına,

6- Bozmadan önce Adli Tıp Kurumu mütalaa tanzim ve muayene gideri 1.350,00 TL ile bozmadan sonra Adli Tıp Kurumu mütalaa tanzim ve muayene gideri 1.503,00 TL olmak üzere toplam 2.853,00 TL’nin yarı yarıya davacı ve davalıdan alınmasına

7-Kararın kesinleşmesini takiben yatıralan avansların kullanılmayan kısımlarının ilgili tarafa iadesine,

ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.