Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/342 E. 2021/7057 K. 26.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/342
KARAR NO : 2021/7057
KARAR TARİHİ : 26.05.2021

Mahkemesi : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Dava, ödeme emri ve haczin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf isteminin reddine dair karar verilmiştir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin… İşleri Sanayi sitesinde 2015-2017 yılları arasında yöneticilik yaptığını, davalı kurum tarafından sitenin SGK’ye olan borçları nedeniyle müvekkilinin tüm mal varlıkları üzerine haciz konulduğunu, kuruma başvurmaları üzerine herhangi bir cevap verilmediğini, site borcundan dolayı müvekkilinin şahsi olarak sorumlu tutulamayacağını, kurum tarafından kesilen idari para cezalarına konu dönemde müvekkilinin herhangi bir şekilde site yöneticisi olmadığını beyanla kurum tarafından müvekkil adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul malları üzendeki hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı …’nun dava dışı… İşleri San. Sitesinde 2015-2017 tarihleri arasında yöneticilik yaptığının tespit edilmesi üzerine kurumca idari para cezasının davacıya tebliği edildiğini ve idari para cezasının kesinleştiğini, davacı asil tarafından idari para cezasına karşı tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içeresinde herhangi bir şekilde kuruma itiraz edilmediğini, davacı yana idari para cezasına ilişkin ödeme emrinin 23.10.2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen borçların ödenmemesi üzerine 08.11.2018 tarihinde gerekli icra işlemlerinin başlatıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Bir kısım ödeme emirleri yönünden hak düşürücü sürenin geçmesi, idari para cezasına ilişkin ödeme emrinin de kesinleşmesi nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Yerel mahkeme kararı yerinde bulunarak istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
V-TEMYİZ NEDENLERİ:
Davacı vekili, davacını şahsına yönelik ödeme emri düzenlenmediğini, idari para cezalarının site yöneticiliğine ait olduğunu, borçlardan maliklerin arsa payları oranında sorumlu olması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
Dosya kapsamı incelendiğinde, 2018/18035 sayılı prim borçlarından kaynaklı ödeme emrinin 2014/2,3,4 ve 2015/10 dönemine ilişkin prim borçlarından, 2018/18036 sayılı ödeme emrinin 2014/2,3,4 ve 2015/10 dönemine ilişkin işsizlik sigorta priminden kaynaklı, 2018/18037 sayılı ödeme emrinin 2014/2,3,4 ve 2015/10 dönemine ilişkin damga vergisinden kaynaklı ve 2018/18038 sayılı ödeme emrinin 2013/9,10,11 ve 12. aylara ilişkin idari para cezasından kaynaklı olduğu, prim borçlarına konu ödeme emrinin… İşleri San. San. Tic. Sitesi yöneticiliğine 15.10.2018 tarihinde, davacıya ise 23.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 01.10.2013-28.12.2017 tarihleri arası dava dışı… İşleri Sanayi sitesinde temsil ve ilzam yetkisinin bulunduğu, işbu davanın 23.05.2019 tarihinde açıldığı, mahkemece, prim ve ferilerine ilişkin ödeme emirleri yönünden hak düşürücü sürenin geçmesi, idari para cezasına ilişkin ödeme emrinin de kesinleşmesi nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; söz konusu hükmün eksik araştırma ve incelemeye dayalı olduğu anlaşılmıştır.
6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir.
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının onbeş günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur.
Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir. Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, davacı talepleri arasında haczin iptali de bulunduğundan, mahkemece söz konusu hacze/hacizlere ilişkin evraklar ile bunlara dayanak ödeme emirleri getirtilerek, kesinleşip kesinleşmedikleri araştırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davcıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.05.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.