Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/3329 E. 2021/7576 K. 03.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3329
KARAR NO : 2021/7576
KARAR TARİHİ : 03.06.2021

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, davacı murisinin iptal edilen sigortalı günlerinin tespiti ile tahsis tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması, ölüm aylıklarının hak ediş tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemenin davanın kabulüne dair 29/03/2017 tarihli kararı, Dairemize devredilen Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 03/07/2018 tarih ve 2017/3451 Esas 2018/6002 Karar sayılı ilamı ile “6438405 ve 5929921 sigorta sicil numaralarından hizmet bildirimi yapan tüm işyerlerinin işyeri kayıtları ve dönem bordrolarını davalı kurumdan getirtmek, her işyeri için ayrı ayrı olmak üzere re’sen seçilecek bordro tanıklarını dinlemek, bildirgelerdeki kimlik bilgileri dahilinde birinin olup olmadığını nüfus müdürlüğünden sormak ve bu hususta mahallinde kolluk araştırması yaptırmak, tespit edilen kişileri davaya dahil etmek, gerektiğinde bildirgeler üzerindeki imzanın davacının ölen eşine ait olup olmadığı konusunda imza incelemesi yaptırmak ve toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre 6438405 ve 5929921 sigorta sicil numaralı dosyalardaki hizmetlerin davacı murisine ait olup olmadığını her işyeri nezdinde ayrı ayrı belirlemek, akabinde davacının ölüm aylığına hak kazanıp kazanmadığına karar verilmesi gerektiği” belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir.
Eldeki davada bozmaya uyulmuş ise de, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; 6438405, 5929921 sigorta sicil numarasında kayıtlı bulunan şahsın gerçekte davacının eşi ve murisi … TC kimlik numaralı nüfusta 1962 yılında 1664 (…) 23,54,10 İlçe cilt, hane sıradan nakil olarak gelen … İli … ilçesi … 15 cilt, 333 hane numarasında kayıtlı … ve … oğlu, … 05/09/1934 d.lu, … olduğunun tespitine, buna göre davacıya tahsis talep tarihi olan 03/01/2012 tarihini takip eden aybaşı olan 01/02/2012 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmasına ve ödenmeyen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyada kapsamına göre; davacının eşi ve murisinin … TC kimlik numaralı nüfusta 1962 yılında 1664 (…) 23,54,10 İlçe cilt, hane sıradan nakil olarak gelen … İli … ilçesi … 15 cilt, 333 hane numarasında kayıtlı … ve … oğlu, … 05/09/1934 d.lu, … olduğu, davacı murisi adına olduğu iddia olunan 6438405 ve 5929921 sigorta sicil numaraları üzerinden farklı işyerlerinden sigortalı bildirimlerin bulunduğu, ihtilaf konusu dönemde davacı murisi adına getirtilen işe giriş bildirgelerinin bir kısmında sigortalı işçinin doğum yeri, baba adı gibi kimlik bilgilerinde farklılıklar bulunsa da yapılan araştırma kapsamında her iki sicil numarası ile yapılan bildirimlerin davacı murisi …’a ait olduğu kanaati ile davanın kabulüne karar verilmişse de; 6438405, 5929921 sigorta sicil numaralarından bildirilen sigortalı hizmet dökümleri incelendiğinde gerek aynı sicil numarası içerisinde gerekse iki ayrı sicilde bildirilen hizmet sürelerine göre çakışan dönemlerin bulunduğu anlaşılmakla, mükerrer sigortalılığa yol açacak şekilde mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmiştir.
Dava, aidiyet tespiti istemine ilişkin olup, bu tür davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece yapılacak iş, 6438405 ve 5929921 sigorta sicil numaraları üzerinden … adına yapılan sigorta bildirimleri incelenerek, gerek aynı sicil numarası içerisinde, gerekse iki ayrı sicilde çakışan süreler tespit olunarak, çakışan dönemlere ilişkin işe giriş bildirgelerindeki imzanın davacının ölen eşine ait olup olmadığı konusunda imza incelemesi yaptırmak, anılan dönemlerde davacı murisinin çalışmalarının geçtiği işyerlerinden verilen işe giriş bildirgelerine göre gerçek kişi olduğu anlaşılan işyeri sahiplerinin (…) kimlik bilgileri Kurumdan tespit edilerek, bu kişileri dinlemek, ayrıca çakışan dönemde çalışması bulunan bordro tanıklarının daha ayrıntılı beyanlarını almak olup, buna göre davacı murisinin aynı dönemde iki ayrı işyerinde çalışması mümkün olamayacağından belirtildiği şekilde çakışan dönemlerdeki hizmetlerinin, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.