Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/13250 E. 2023/1436 K. 20.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/13250
KARAR NO : 2023/1436
KARAR TARİHİ : 20.02.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2270 E., 2021/1464 K.
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 16. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/131 E., 2021/228 K.

Taraflar arasındaki iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı işverenliğe ait işyerinde 02.03.2012 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucunda %19,2 oranında malul kaldığını, kazanın işverenin iş emniyeti ve iş güvenliği ile ilgili tedbirleri almamasından kaynaklandığını belirterek 100,00 TL maddi tazminatın faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, 30.04.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile de maddi tazminat talebini 211.641,00 TL’ye yükselttiklerini ve 60.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini beyan etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, servis teknisyeni olarak çalıştığını, kazadan sonra da çalışmasına devam ettiğini, davacıya gerekli iş güvenliği eğitimlerinin periyodik olarak verildiğini, kazanın oluşumunda davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 02.03.2012 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle %19,2 oranında işgücü kaybına uğradığı,iş kazasının meydana gelmesinde davalı işverenin %90 oranında kusurunun bulunduğu, olay nedeniyle davacıda oluşan sürekli iş göremezlik kaybı, davalı işverenin kusuru, günün ekonomik koşulları ve tarafların durumları itibariyle manevi tazminatın belirlendiği gerekçesi ile davanın kısmen kabul kısmen reddine,

a-211.641,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 02.03.2012’den işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

b-30.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02.03.2012’den işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, Adli Tıp 3. İhtisas Dairesinden rapor aldırılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, kusur oranının gerçeği yansıtmadığını, hükme esas alınan kusur ve hesap bilirkişisi raporlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kazanın davacının ağır kusurlu davranışından kaynaklandığını, davacıya her türlü iş güvenliğiyle ilgili eğitimlerin verilmiş olduğunu, kusur raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın fahiş derecede yüksek olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı işverenlikte iş makinası teknisyeni olarak çalışmakta iken makinadaki arızayı gidermek amacıyla şanzımanın indirilmesi sırasında vinçle 2.5 ton ağırlığındaki kabinin yaklaşık 10 cm kaldırılmasının akabinde kabinin altındaki cıvataları tuttururken mapanın bir tarafının kopması sonucu kabinin sol elinin üzerine düşmesi ve sol elinin bilek kemiği parçalanması ile parmaklarda ezilme oluşması şeklinde gerçekleşen kaza neticesinde yaralandığı, … 6. İş Mahkemesi 2016/14 E. sayılı rücu dosyasında aldırılmış olan 2016/10609 Karar sayılı Yüksek Sağlık Kurulu Raporunda kazaya bağlı meslekte kazanma gücü kaybının %19,2 olduğunun belirtildiği, akabinde aldırılan adli tıp kurumu 3. İhtisas kurulunun 04.01.2018 tarihli raporunda davacının iş kazası nedeniyle meslekte kazanma gücünde %19,2 oranında kaybı olduğu, birbirini teyit eden Kocatepe Sgm Sağlık Kurulu, YSK ve Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu kararları nazara alındığında davacının meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespiti açısından Adli Tıp 2.Üst Kurulundan rapor aldırılmasına ihtiyaç bulunmadığı, mahkemece alınan kusur raporunda davalı işverenliğin kazanım oluşumunda %90 kazalının ise %10 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği, bu kusur oranlarının … 6. İş Mahkemesinin 2016/14 E sayılı rücu dosyasında aldırılan 27.09.2018 ve 31.01.2019 tarihli kusur raporlarındaki kusur oranları ile paralellik arz ettiği, davalı vekilinin kusur raporuna ilişkin istinaf itirazının yerinde olmadığı; ilk derece mahkemesince tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şekli, kusur oranları, kazalının maluliyet oranı ve hak ve nesafet ilkeleri göz önüne alınarak hükmedilen 30.000,00 TL manevi tazminatın dosya içeriğine uygun düştüğü ,istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, Adli Tıp Üst Kurulundan rapor alınarak davacının sürekli iş göremezlik derecesinin tespit edilmesi gerektiğini, kazanın davacının kusuru ve ihmali ile meydana geldiğini, davalının kusuru bulunmadığını, davalı lehine hükmedilen manevi tazminatın fahiş derecede yüksek olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 417 nci maddesi, 5510 sayılı Kanun’un 13, 16 ve 20 nci maddeleri ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun’un 4 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
A. Davalı vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde
1.Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nu 110 uncu maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı açıktır.

3. Sonuç olarak kabul edilen manevi tazminat miktarının Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından davalı vekilinin bu kısma yönelik temyiz itirazlarının aşağıdaki şekilde reddine karar verilmiştir.

B. Davalı vekilinin maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz isteminin miktardan REDDİNE,

2.Davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin istemi yönünden, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden ilgiliye yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.