Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/13157 E. 2022/314 K. 12.01.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/13157
KARAR NO : 2022/314
KARAR TARİHİ : 12.01.2022

Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : … 1. İş Mahkemesi

Dava, sigorta başlangıcının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
15/01/1993 tarihinden 1995 yılının Mayıs ayına kadar olan dönemdeki çalışmalarının tespitini talep eden davacı …, 27/02/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı iş yerinde işe başlama tarihinin 15/01/1993 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için salt işe giriş bildirgesinin bulunmasının yeterli olmadığını, eylemli olarak çalıştığının ortaya konulması, bunun için de çalışanların bilgisine başvurulması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, davacı tarafın açmış olduğu davanın takipsiz bırakılarak bir defa yenilendiği, ikinci defa da mazeret verilmediği gibi davanın takip edilmediği anlaşılmakla, HMK 150/6. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı …, dört yıldır … Adliyesinde duruşmalarını takip ettiğini, 26/10/2010 günü de 11:20 saatli duruşma için saat 11:00’de adliyede hazır bulunduğunu, duruşma salonunda başka bir mahkemenin adının yazılı olduğunu görünce bunun sebebini araştırdığını, adliyedeki personellerden iş mahkemelerinin Yenibosna’daki ek binaya taşındığını öğrendiğini, bu durumu öğrendiği an itibariyle duruşmaya yetişecek zamanı kalmadığı için, işine dönmek zorunda kaldığını, Covid 19 salgını nedeniyle gelirinin bir hayli düştüğünü, aynı gün öğleden sonra, önceden verdiği bir işi tamamlamak zorunda olduğundan bir sonraki gün (27/10/2020 tarihinde) Yenibosna’daki ek binaya gittiğini, mahkeme kalemine durumu anlatan bir dilekçe sunduğunu, fakat buna rağmen yerel mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına karar verdiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Bölge Adliye Mahkemesince,“Açılan davanın 23/10/2017 tarihli duruşmada takipsiz bırakılarak bir defa yenilendiği, davacıya yenileme dilekçesinin tebliğ edilerek yargılamaya devam edildiği, davacı …’nin 26/10/2020 tarihli celsede bir önceki celse huzurda bulunması nedeniyle duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu, buna karşın 26/10/2020 tarihli duruşmaya katılmadığı gibi kendisini vekille de temsil ettirmediği, Uyaptan yapılan kontrolde duruşma gün ve saatine kadar mazeret dilekçesi göndermediğinin görüldüğü, davalı tarafça da davanın takip edilmediğinin bildirildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön görülmemiştir…” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen hükmün hukuka ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince davalı Kurumun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı, dört yıldır … Adliyesinde duruşmalarını takip ettiğini, 26/10/2010 günü de 11:20 saatli duruşma için saat 11:00’de adliyede hazır bulunduğunu, duruşma salonunda başka bir mahkemenin adının yazılı olduğunu görünce bunun sebebini araştırdığını, adliyedeki personellerden iş mahkemelerinin Yenibosna’daki ek binaya taşındığını öğrendiğini, bu durumu öğrendiği an itibariyle duruşmaya yetişecek zamanı kalmadığı için, işine dönmek zorunda kaldığını, Covid 19 salgını nedeniyle gelirinin bir hayli düştüğünü, aynı gün öğleden sonra, önceden verdiği bir işi tamamlamak zorunda olduğundan bir sonraki gün (27/10/2020 tarihinde) Yenibosna’daki ek binaya gittiğini, mahkeme kalemine durumu anlatan bir dilekçe sunduğunu, fakat buna rağmen yerel mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına karar verdiğini belirterek, kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
HMK’nın “Tarafların Duruşmaya Gelmemesi, Sonuçları ve Davanın Açılmamış Sayılması” başlığını taşıyan 150. maddesinin 1. fıkrasında “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” hükmüne, 4. fıkrada “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.” hükmüne ve 5. fıkrada da “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda,mahkeme salonunun yerinin değişmesi nedeniyle söz konusu salon değişikliğinin ve bu yeni salonda yapılacak duruşma saati davacıya tebliğ edilmeden ve salon değişikliği 01.09.2020 tarihinde olmasına rağmen, 26.10.2020 tarihinde yeni yerdeki yeni duruşma salonunda yapılan celseye davacının katılmamış olması sebebiyle yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmiş olması isabetsiz olup bozma nedenidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.01.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.