Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/12952 E. 2023/1437 K. 20.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/12952
KARAR NO : 2023/1437
KARAR TARİHİ : 20.02.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2123 E., 2021/1739 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Banaz Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2017/64 E., 2019/317 K.

Taraflar arasındaki iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin fabrikasında pres makine bakım ve üretim bölümünde çalışırken 02.04.2014 tarihinde iş kazası geçirdiğini, kaza sonucu %12,2 maluliyet oranı belirlendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 25.03.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 161.452,24 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde davacının kusurunun bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının, davalı şirketin pres makine bakım ve üretim bölümünde çalıştığı, 02.04.2014 tarihinde kurutma makinesine ait triger kayışının kontrolü sırasında makinenin çalışmaya başladığı ve davacının sağ elinin 3., 4. ve 5. parmaklarından yaralandığı, Banaz Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/684 Soruşturma 2014/323 Karar sayılı kararı ile davacı …’nin kendi kusurlu eylemi neticesinde kazanın meydana geldiğini ve kimseden şikayetçi olmadığını belirtmesi nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, SGK tarafından düzenlenen raporda, 02.04.2014 tarihinde meydana gelen kazanın iş kazası olduğunun, kazanın meydana gelmesinde işveren davalı şirketin %100 oranında kusurlu, davacı işçinin ise kusursuz olduğunun tespit edildiği, maluliyet oranının %12,2 olarak tespit edildiği, maluliyet oranına yapılan itiraz üzerine Yüksek Sağlık Kurulu tarafından maluliyet oranının %12,2 olarak belirlendiği, kusur raporunda davalı işveren şirketin ise gerekli tedbirleri ve önlemleri almaması sebebiyle %100 kusurlu olduğunun bildirildiği, davacı vekili tarafından YSK tarafından %12,2 olarak tespit edilen orana itiraz edilmiş olup, Adli Tıp Kurumundan alınan 19.12.2018 tarihli raporda, davacının maluliyet oranının %12,2 olduğunun bildirildiği, aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 1.413,56 TL, sürekli iş göremezlik tazminatının ise 160.038,68 TL olduğunun belirlendiği; davacının uğramış olduğu manevi üzüntünün boyutu, davalının kusur oranı, hakkaniyet ilkesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme teşkil etmemesi gerektiği dikkate alınarak, davacının manevi tazminat miktarının takdir edildiği gerekçesi ile;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile; 1.413,56 TL geçici iş göremezlik ve 160.038,68 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 161.452,24 TL tazminatın olay tarihi olan 02.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,

2-Davacının bakıcı giderlerine ilişkin tazminat talebinin reddine,

3-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 02.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının geçirdiği iş kazasında işverenin %100 kusurlu olduğunun SGK müfettişlik raporları ve keşif sonrasında alınan uzman bilirkişi raporundan anlaşıldığını, davacının bu kaza neticesinde üç parmağını kaybettiğini, çok genç iken %12.2 oranında malul kalarak büyük üzüntü ve acı çektiğini, davacı lehine verilen manevi tazminat miktarının az olduğunu, manevi tazminat açısından tüm istemlerinin kabulü gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Yerel Mahkeme hükmüne esas teşkil eden %12.2’lik maluliyet oranı ve şirkete yükletilen %100 kusur oranının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, dosya kapsamı ile davacının deneyimli bir çalışan olduğunu, işçinin de kusurunun bulunduğunu, aktuerya bilirkişi raporunun da hatalı olduğunu, mahkemece hükmedilen manevi tazminat bedelinin oldukça yüksek olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile SGK tahkikat raporu, Mahkemece aldırılan 3’lü bilirkişi heyet raporlarının içeriği, birbirini teyit etmesi, olayın oluş şekli, delil durumu ile kusura yönelik itirazların yerinde olmadığı, yine YSK raporu ve Mahkemece aldırılan Adli Tıp Raporu kapsamı, her iki raporda da maluliyet oranının %12.2 olarak belirtilerek birbirini doğrulaması ile bu yöndeki itirazların da yerinde olmadığı, dosya kapsamı ve deliller ile aktuerya raporuna ilişkin itirazların da yerinde görülmediği, manevi tazminatın amacı, belirlenmesindeki ilkeler ile dosyada davacının %12.2’lik maluliyet oranı, kaza tarihi, kusur durumu, paranın satın alma gücü, delil durumu ile İlk Derece Mahkemesince hükmedilen manevi tazminata yönelik itirazların da yerinde görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunu belirterek temyiz etmiştir.

Davalı vekili, %12,2 lik sürekli iş göremezlik oranının kabul edilemez olduğunu, kusur oranının hatalı belirlendiğini, davacının tecrübeli bir işçi olduğunu ve kazanın davacının kusurlu eylemi ile meydana geldiğinin savcılık dosyasında saptandığını, davacının kaza tarihindeki ücreti, geçici ve sürekli iş göremezlik dönemi, aktif ve pasif dönem hesabı, ilk peşin sermaye değerinin tenzili konusunda hesap raporunun hatalı değerlendirmeler içerdiğini, davacı lehine takdir edilen manevi tazminat miktarının fazla olduğunu belirterek temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
C.A Davalı vekilinin davacı lehine hükmedilen manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde
1.Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nu 110. maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı açıktır.

3.Dosya içeriğine göre davacı lehine manevi tazminatın 20.000 TL olarak hüküm altına alındığı, bu tazminat hükmünün Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından davalının bu kısma yönelik temyiz itirazlarının aşağıdaki şekilde reddine karar verilmiştir.

C.B. Davacı vekilinin reddedilen manevi tazminata ve davalı vekilinin, davacı lehine hükmedilen maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş kazasında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 417 inci maddesi, 5510 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 4 üncü maddesi hükümleridir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davacı ve davalılar vekillerince temyiz sebebi olarak ileri sürülen sebeplerin aynı zamanda istinaf sebebi olarak daha evvelce ileri sürüldüğü, Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinde açıklandığı şekilde incelenerek istinaf başvurusunun değerlendirildiği bu yönle Bölge Adliye Mahkemesince oluşturulan gerekçenin yerinde olduğu dikkate alındığında kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin davacı lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz isteminin miktardan REDDİNE,

2. Davacı vekilinin reddedilen manevi tazminata ve davalı vekilinin davacı lehine hükmedilen maddi tazminata yönelik Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harçlarının temyiz eden ilgililerden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.