Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/1269 E. 2021/12355 K. 18.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1269
KARAR NO : 2021/12355
KARAR TARİHİ : 18.10.2021

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2019/1628-2020/1444
İlk Derece
Mahkemesi : Eskişehir 1. İş Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı Kurum, 07.06.2013 tarihli iş kazasında sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelir, ödenen geçici iş göremezlik ödemeleri ve yapılan tedavi giderleri nedeniyle oluşan kurum zararının rücuan tahsilini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
“Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile;
108.512,40 TL kurum zararının, sarf, ödeme ve gelir bağlama onay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“Davacı kurum vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı Kurum vekili; ilk peşin değerli gelirin daha yüksek olup hesaplamanın hatalı olduğu, kazanın işverenin tam kusuruyla meydana geldii, işçinin kusurunun bulunmadığı,
Davalı vekili; kazalı işçinin uzun süredir çalışmakta olup çok tecrübeli oduğu, her türlü koruyucu ekipman ile iş güvenliği eğitimlerinin verildiği, her yere uyarı levhaları asıldığı, makinede güvenlik bariyeri ve acil butonlarının bulunduğu, tek işçi çalışması gereken makinede 2 kişi çalışmaları sebebiyle kazanın meydana geldiği, makinenin içine el sokmayı gerektirecek bir durumun olmadığı, tüm bunlara göre işverenin bir kusurunun bulunmayıp tüm kusurun kazalı işçiye ait olduğu, talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığı, keşif taleplerinin reddedildiği gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Dava; 07.06.2013 tarihli iş kazası sonucu sürekli işgöremez duruma giren sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir, ödenen geçici işgöremezlik ödenekleri ve yapılan tedavi yardımlarının rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı yasanın 21. ve 76. maddeleridir.
Rücu davaları kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusuru olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığında sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğu, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmeli ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, bu davalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığının ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, güncel mevzuat çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
Eldeki davada alınan kusur raporunda davalı işverene %60, kazalı sigortalıya %40 oranında kusur verilmişse de kusur oran ve aidiyetleri kazanın oluş biçimine uygun değildir. Tek kişi çalışılması gereken makinede 2 kişinin nasıl çalıştığı, işverenin bu konuda emir ve talimatının bulunup bulunmadığı, bu uygulamanın rutin işyeri uygulaması haline gelip gelmediği, makinede çalışan diğer işçinin 3. kişi olarak kusurunun bulunup bulunmadığı, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında alınmış risk değerlendirme raporunun olup olmadığı hususlarında araştırma yapılarak, oluşa uygun, hüküm kurmaya elverişli yeni bir kusur raporu alınmalı, sorumluluk, oransal ve miktar olarak yeniden belirlenmeli, sorumluluk miktarları buna göre hesaplanmalıdır.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf istemlerinin esastan reddine dair kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde davalıya iadesine, 18.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.