Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/12502 E. 2023/1493 K. 21.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/12502
KARAR NO : 2023/1493
KARAR TARİHİ : 21.02.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1807 E., 2021/1436 K.


KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/147 E., 2021/153 K.

Taraflar arasındaki eksik hesaplanarak ödendiği iddiası ile ölüm geliri miktarının yeniden belirlenmesi ve fark gelirlerin davalı Kurumdan tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacıların istinaf isteminin esastan reddine dair karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının 23.04.2017 tarihinde vefat eden eşi …’tan eşi … olarak %50 üzerinden kızları …,…’tan %25’er ‘ölüm geliri’ bağlandığını, yapılan incelemede son ödenen aylık üzerinden değil eski bordro üzerinden ölüm geliri bağlandığını, davacıların her birinin hissesi oranında ölüm gelirinin bağlandığı tarihten itibaren bağlanması gereken gerçek rakam olan 3.116.13 TL üzerinden ölüm geliri bağlanması gerektiğini, ölüm gelirinin güncel olan 2017 yılı Nisan ayı bordrosu olan 3.116.00 TL’si üzerinden bağlanması gerektiğini, 23 Nisan 2017 tarihinde iş kazası sonucu ölen müteveffa …’ın ölüm gelirine esas maaşının Nisan 2017 ayı maaş bordrosuna göre 2.846,13 TL olduğunu, bu aylığın 313.00 TL’sinin AGİ dahil, 3.119.13TL olduğunu, bu miktarın hiç kesinti yapılmadan %50’si olan 1.579.95.00 TL’sinin eşi …’a, %25’i olan 789.72.00 TL’sinin kızı …’a, %25’inin …’a hak sahibi olarak bağlanması gerektiğini, ölüm gelirinin ekli bordro ile yeniden hesaplanması ve bağlanmasını, ölüm tarihinden itibaren ödenmesi gereken aylıklar-ödenen aylıklar=fark aylıklar formülü uyarınca birikmiş ölüm aylıklarının ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar hakkında kendisince yapılan işlemlerin yasaya ve hukuka uygun olduğunu gelirlerinde herhangi bir hatanın bulunmadığını, zamanaşımı, hak düşürücü süre, derdestlik, husumet, görev ve yetki itirazında bulunduklarını, davacının talebi ile ilgili Kurumun yaptığı işlemin doğru olduğunu, herhangi bir eksiklik bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; SGK’nın 30.04.2019 tarihli inceleme raporunda; … Grup Sos. Hizm. Tic. Ltd. Şti.’nde hizmet akdi ile fiilen çalışan … ve …’un sigortalı olduğu, adı geçenlerin 23.04.2017 tarihinde maruz kaldığı kaza olayının iş yerinde meydana geldiğinden bir iş kazası olduğu, kaza olayında işverenin %25 oranında kusurlu olduğu, …’ın %15 oranında … ’un da %15 oranında kusurlu olduğu, DSİ 21. Bölge Müdürlüğünün iş güvenliği ile ilgili olarak gerekli tedbirleri almadığı ve denetim gözetim görevini yerine getirmediği nedeniyle iş sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına aykırı hareket ettiği için olayın meydana gelmesinde %60 oranında kusur bulunduğu görülmüştür.

SGK Hizmet Dökümünde Saptanan işçilik ödemeleri …:

Yıl/Ay Brüt Ücret Çal. Gün Sayısı P.E.K
2017/04 1.968,27 22 1.968,27
2017/03 2.673,94 30 2.673,94
2017/02 2.673,94 30 2.673,94
2017/01 2.551,51 30 2.551,51

SKG tarafından düzenlenen gelir bağlama kararında;

Ortalama aylık: 2.673.94 TL olduğu (2017 yılında asgari ücret 1.777,50 TL olduğu için asgari ücretten daha yüksek miktarda prim ödenmiştir)

Bağlanan aylık : 2.673.94 TL X % 70 = 1.871,75 TL Ölüm tarihini takip eden ay itibariyle

Eş …’a bağlanan aylık a 1.871,75 X %50 = 935,88 TL

Çocuk …’a bağlanan aylık 1.871,75 X %25 = 467,93 TL

Çocuk …”a bağlanan aylık 1.871,75 X %25 = 467,93 TL olarak bağlandığı görülmüştür.

SGK’nın 9/0116312 sayılı yazısında; vefat eden …’ın eşi ve kızlarının 17.07.2017 tarihli taleplerine cevaben, 25.03.2018 tarihinden itibaren gelir ve birikmiş tutarların taraflarına ödeneceği bildirildiği görülmüştür.

Davacı talebi olan ‘ölüm gelirinin gerçek ve son bordro üzerinden bağlanması’ isteği, mevcut belgelere göre incelendiğinde; mütevaffa sigortalıya 2017 yılında SGK”na bildirilen Prime Esas kazanç Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında günlük 89,13 TL aylık 2.673.94 TL olduğundan bu miktar esas alınarak %70 oranında hak sahiplerine gelir bağlandığı tespit olunmuştur.

Davacılar tarafından iddia edilen miktarın delili ortaya konulmadığından (Bu miktar üzerinden prim ödenmediğinden) bağlanacak gelir hesabında dikkate alınması mümkün değildir.

Dosyadaki kayıt ve belgeler, yapılan araştırmalar, usul ve yasaya uygun olarak bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça ileri sürülen son ay gelirin 3.116.13 TL olduğu ve bu miktar üzerinden prim ödendiğine ilişkin herhangi bir delil ortaya konulmadığından, bu miktar üzerinden aylık gelir bağlanmasının mümkün olmadığı, Kurum işleminin yerinde olduğu, davacının davasının ispatlayamadığı tespit edilmiş olup, açılan davanın reddine dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
İstinaf başvurusunda bulunan davacılar vekili, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne dair karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 5510 sayılı Kanun’un 17/1 inci maddesinde; “İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç; iş kazasının veya doğumun olduğu tarihten, meslek hastalığı veya hastalık halinde ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki aydaki son üç ay içinde 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır.” hükmü bulunmaktadır.

Davacı taraf gelirin eksik hesaplandığını, son aylığının daha fazla olduğunu bildirerek istinaf yasa yoluna başvurmuş ise de; dosya kapsamında bulunan gelir bağlama işlemleri ile davacı murisinin hizmet döküm cetveli birlikte değerlendirildiğinde son üç tam aydaki prime esas kazançlar dikkate alınarak gelir bağlandığı görülmekle Kurumun işlemlerinde herhangi bir hukuki hatanın bulunmadığına dair ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK ‘nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili kurum işlemlerinde hata olduğunu, 5510 sayılı Kanun gereğince; ölüm olayının meydana geldiği, 23 Nisan 2017 ayında geçerli olan bordro gereğince ve 2,846,13 + 313,09 A.G.İ.’nin ilavesiyle = 3.119.13 TL’sı + 508.00 TL’sı Ek Gelirin eklenmesiyle, 3.617.00 TL’sı Aylık Gelir üzerinden, Günlük kazanç X 21 Formülüne göre hesaplanıp ödeneceği ve bu gelirlere her yıl olağan artışların da ekleneceği emredici şekilde düzenlemiş olduğunu, ancak yerel mahkemece söz konusu emredici hükümler görmezden gelinerek açıklanan hükümler ile açıkça çelişen 06.04.2021 tarihli ve hatalı bilirkişi raporu sebepsizce bağlayıcı kabul edilerek davanın reddine karar verildiğini, oysa kanun gereğince, ölüm geliri hesaplanırken son takvim ayına ait bordronun dikkate alınması gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacıya bağlanan ölüm gelirinin eksik ödenip ödenmediği hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanun’un 17 nci, 18 inci ve 19 uncu maddesi hükümleridir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre , usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.