Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/1195 E. 2021/8983 K. 24.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1195
KARAR NO : 2021/8983
KARAR TARİHİ : 24.06.2021

Mahkemesi :İş Mahkemesi

İş kazası sonucu vefat eden sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyularak (21 HD) ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen duruşmalı olarak incelenmesi davalı … San. ve Tic. Türk A.Ş. avukatınca istenilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.06.2021 Perşembe günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalı … San. ve Tic. Türk A.Ş. adına Av. … ile davacılar adına Av. … geldiler. Diğer davalı adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, iş kazası sonucu sigortalının vefatı nedeniyle hak sahibi eş ve çocukların maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.3.2002 gün ve 1/119-135 sayılı kararında da belirtildiği üzere; bozma kararına uyması ile Mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapma yükümlüğü doğar. Bu ilke Usul Kanunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeni ile ilgilidir. Yargıtay’ın bozma kararına uymuş olan Mahkemenin, bozma gereğince değerlendirme yaparak yeni hükmünü tesis etme zorunluluğu vardır.
Aynı zamanda mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2.maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
Somut olayda Mahkemece uyulmasına karar verilen (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 17.10.2017 tarih ve 2016/14169 E- 2017/7907 K sayılı ilamında özellikle sigortalının kalp krizi geçirmesinde yaşının, beslenme şekli ve kültürünün, genetik özelliklerinin ve bünyevi yapısının da bedensel faktörler olarak etkili olduğu, sağlığının çeşitli faktörlerinin bir araya gelmesiyle bozulabileceği ve bu durumun olayın uygun illiyet bağını oluşturabileceği ve kısmi sebebi olabileceği gözetilerek kusurun ağırlığının değerlendirilmesinde dikkate alınması gerektiğine işaret edilerek hükme esas alınan kusur raporunun yetersiz olduğu belirtilip, sigortalının işe girişinden önce ve işe girişi sırasında yaptırılan muayenelerine ilişkin kayıt ve belgeleri getirtmek, işverenin periyodik sağlık muayenelerini yaptırıp yaptırmadığı, bu muayenelerde kalp krizi riskine yol açacak rahatsızlıklarına ilişkin bir bulguya rastlanıp rastlanmadığı, kaza tarihinde sigortalının bünyesini zorlayacak bir çalışma yaptırılıp yaptırılmadığı, olay günü sigortalıyı işyerinde rutin dışında bir gerginlik ve stres içine sokacak bir olayın cereyan edip etmediğinin araştırılması, işyeri hekimliği, işgücü sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman olan bir kardiyologun da yer alacağı üçlü bilirkişi heyetinden kusur raporu alınması gerektiğine işaretle kararın bozulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bozma gereğince kusur bilirkişi heyetinden 30.09.2019 tarihinde ve itirazlar üzerine aynı heyetten 20.02.2020 tarihinde rapor alınmış ise de alınan raporda kalp krizinin gerçekleşmesine bünyesel faktörün etkisinin tartışılmadığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan mahkemece verilen bir önceki hükmün, davacılar tarafından temyiz edilmediği, bu yönüyle önceki kararda eş Zeliha lehine hükmedilen 200.148,59 TL ve çocuklardan … lehine hükmedilen 66.061,68 TL yönünden temyiz eden davalı … San ve Tic. Türk A.Ş. lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, (davacı … yönünden ise ilk kararda hükmedilenden daha az miktarda bir maddi tazminata son kararda hükmedilmesi nedeniylen usule aykırılık bulunmadığı) halde; mahkemece bozmadan sonra alınan 23.07.2020 tarihli hesap raporunda, önceki hükme esas hesap raporunda işlemiş (bilinen) devre sonu olarak dikkate alınan 28.10.2016 tarihi, 31.12.2020 tarihine çekilmek suretiyle eş Zeliha’nın 287.929,91 TL, çocuk …’in 77.443,12 TL tutarında maddi tazminat alacağı olduğunun hesap edildiği ve hesap edilen bu maddi tazminatlara gerekçede itibar edilerek taleple bağlı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece yapılacak iş, uyulan bozma ilamı gereğince sigortalının kalp krizi geçirmesinde yaşının, beslenme şekli ve kültürünün, genetik özelliklerinin ve bünyevi yapısının da değerlendirildiği, bünyesel faktörünün kalp krizi üzerinde etkisinin rapor yerinde açıkça tartışıldığı, işyeri hekimliği, işgücü sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman olan bir kardiyologun da yer alacağı üçlü bilirkişi heyetinden rapor almak, bünyesel faktörden tarafların sorumlu olmadığı hususunu gözeterek davalılara verilen kusur oranını mahkemece ilk kararda itibar edilen davalı … San ve Tic. Türk A.Ş. lehine usuli kazanılmış hakkın dayanağını oluşturan 16.05.2015 tarihli hesap raporuna uygulamak, bu raporda kusur oranı ve gelirin rucuya kabil kısmının tenzili oranı hariç işlemiş (bilinen) devre ve diğer verilerde değişikliğe gitmemek suretiyle davacıların maddi tazminat alacağını tespit etmek, verilecek kararda da davacı … yönünden son kararda, ilk kararda hükmedilenden daha az miktarda maddi tazminat alacağına hükmedildiği hususunu da gözetmek, aynı zamanda davalı … Kasapoğlu’nun son kararı temyiz etmemiş olması nedeniyle bu davalı yönünden davacılar lehine gerekçede itibar edilen hesap raporu nedeniyle oluşan usuli kazanılmış hakkı gözeterek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı … San ve Tic. Türk A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve bu aşamada bozma sebebine göre temyiz itirazlarının sair yönleri incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde … San. ve Tic. Türk A.Ş.’ye iadesine, davalı … San. ve Tic. Türk A.Ş. avukatı yararına takdir edilen 3.050,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, 24.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.