Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/11853 E. 2022/2796 K. 02.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11853
KARAR NO : 2022/2796
KARAR TARİHİ : 02.03.2022

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : … 3. İş Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı, 05/11/2018-03/05/2019 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, işyerinin 11/11/2018 tarihinde açıldığını, müvekkilinin 6 günlük çalışmasında işyerinin kurulumu esnasında temizlik getir götür işyeri yaptığını işyerini açılınca da garson olarak çalışmaya başladığını, 2019 ocak ayına kadar sürdüğünü, bu tarihten 03/05/2019 tarihinde iş akdi gerekçesiz bildirimsiz ve haksız olarak sona erdirilinceye kadar kasiyer olarak davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalılar; …’in kardeşi … ile duygusal ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin dava konusu adi ortaklığı kurup … açtıktan sonra …in abisinin dükkanı olması nedeniyle sıklıkla dükkana geldiğini, yardım ettiğini belirtmiştir.
Feri müdahil Kurum vekili, davacının iddiasını yazılı belgeler bağlamında somut ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerektiğini beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince, dinlenen … ve … adlı bordrolu tanıkların beyanından davacının … iş yeri sicil numaralı iş yerinde 05/11/2018-03/05/2019 tarihleri arasında kesintisiz ve sürekli çalıştığına kanaat getirilmiştir. Bordro tanıklarının sigorta hizmet cetvelleri ile beyanlarının birbiri ile uyumlu ve tutarlı olduğu anlaşılarak; davacının … iş yeri sicil numaralı iş yerinde 05.11.2018 – 03.05.2019 tarihleri arasında … … Döner ünvanlı iş yerinde çalıştığına kanaat getirildiği gerekçesi ile davanın kabulüne dair hüküm tesis edilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince,davalılar ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin; istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, dair karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı ve fer’i müdahil Kurum, davanın reddine dair karar verilmesi gerektiğinden bahisle; temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Hizmet tespiti davalarının amacı, hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Eldeki davada; davacının çalıştığını iddia ettiği … işyeri sicil numaralı işyerinin kapsama alınış tarihi, 22.11.2018 tarihi olmakla; davacının iddiası ise 05.11.2018 tarihinden itibaren çalışmaya başladığının tespitine yöneliktir. Belirtilen husus kapsamında; işyerinin kapsama alınış öncesi dönem yönünden, davacının davalı işyeri nezdinde çalıştığı somut olarak ortaya konulamamış olup; bu süreç bakımından, komşu işyeri tanıkları da dinlenmek suretiyle, dönerci olarak faaliyet gösteren davalıların işyeri kuruluş tarihinin ne zaman olduğu, öte yandan davacının da işyeri kurulurken hizmette bulunup bulunmadığı noktasında beyanları alınarak; davacının hizmeti şüphe götürmeyecek şekilde sübuta erdikten sonra, karar verilmesi gerekirken; mahkemece 05.11.2018 ile 22.11.2018 tarih aralığına yönelik olarak da; kabul hükmü kurulması isabetsizdir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar ve fer’i müdahil Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak; İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.