Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/11191 E. 2022/3243 K. 09.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11191
KARAR NO : 2022/3243
KARAR TARİHİ : 09.03.2022

Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : … 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın davalılardan … ve … yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı davalılardan … ve … ve fer-i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, … ve … ve fer-i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıların işlettiği işyerinde 01/02/2000 tarihinden 14/03/2017 tarihine kadar aralıksız ve kesintisiz olarak çalıştığını bu çalışmalarından sadece 03/06/2010 tarihinden 16/07/2012 tarihine kadarki çalışmasını Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirdiğinin, davacının diğer çalışmalarını bildirmediğinin bu nedenlerle davacının davalı … yanında 01/02/2000 – 19/03/2013, davalı … yanında 20/03/2013 – 25/03/2016 – ve … yanında 26/03/2016 – 17/03/2017 tarihleri arasında kadar aralıksız ve kesintisiz olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 04.06.2017 tarihli dilekçesi ile; davadan … yönünden davacının çalışmış olduğu 01/02/2000 – 19/03/2013 dönemimi kapsar şekilde feragat ettiklerini; diğer davlılar … yanında 20/03/2013 – 25/03/2016 – ve … yanında 26/03/2016 – 17/03/2017 tarihleri arasında kadar aralıksız ve kesintisiz şekilde bulaşıkçı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
04.10.2018 tarihli duruşmada; Mahkemece; hizmet tespiti davalarında sigortalı hak ve yükümlülüklerinden feragat edilemeyeceğinden davacı vekilinden HMK 123 veya 150 maddesi uyarınca soruldu; davacı vekili imzalı beyenında: Biz davamızı davalı … yönünden geri aldığı;. … vekilinin de 20.12.2018 tarihli dilekçesi ile; davacı vekilinin … yönünden davayı geri almasına ilişkin bir itirazlarının olmadığını beyan etmiş olduğu anlaşılaktadır.
II-CEVAP
Davalı … cevap dilekçesinde; dava konusu iş yerinde günün her saatinde işin mahiyeti itibariyle işçi çalışmadığını, davacının yevmiye usulü olarak çalıştığını, tespiti istenilen dönemde süreklilik arz edecek bir çalışmasının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; öncelikel 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının anılan dönemlerdeki çalışmasının asılsız olduğunu, davalıların iş yerini idare edebildiklerini, fazladan işçiye ihtiyaç duymayarak çalışmalarına devam ettiklerini, ihtiyaç duyduklarında davacıdan yevmiye usulü ile yardım aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Fer’i müdahil SGK vekili cevap dilekçesinde; davacının, davalılara ilişkin SGK kayıtlarında herhangi bir şikayetin bulunmadığını, davacının iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının süreklilik arz edecek şekilde çalışmasının bulunmadığını, davanın resen araştırma ilkesine tabi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi; Davalı … hakkında açılan davanın geri alınması nedeniyle HMK.123 maddesi gereğince karar verilmesine yer olmadığına, davalılar … ve … hakkında açılan davanın kabulü ile, … TC kimlik nolu …’ın, … TC kimlik nolu, … vergi nolu davalı …’na ait işyerinde 20/03/2013 -25/03/2016 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücret ile kesintisiz 1087 gün çalışmasının bulunduğu ve bu çalışmasının SGK’ya bildirilmediğinin, davacı …’ın … TC kimlik … vergi numaralı davalı …’na ait işyerinde 26/03/2016 -14/03/2017 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücret ile kesintisiz 349 gün çalışmasının bulunduğu ve bu çalışmasının SGK’ya bildirilmediğinin tespitine, şeklinde karar vermiştir.
B-BAM KARARI
… Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, … Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi’nden verilen 2017/135 Esas ve 2018/429 Karar sayılı kararına yönelik davalılar … ve … vekili ile fer’i müdahil SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 356/2.maddesi gereğince esastan reddine, şeklinde karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalılar …, … vekili, ile feri müdahil kurum vekili eksik araştırma olduğundan bahisle hükmün bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Somut olayda öncelikle Mahkemece, davacı çağrılmak ve yeniden beyanına başvurulmak suretiyle, davacıya davası açıklattırılarak tam olarak hangi işleri yaptığı, bu işleri yaparken kimlerle birlikte çalıştığı belirlenmeli elde edilecek sonuca göre dava konusu istem hakkında karar verilmelidir.
2-Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Mahkemece, yapılacak iş; yukarıda açıklanan şekilde davacının talebi açıklattırıldıktan sonra, davacının bulaşıkçı olarak çalıştığını iddia ettiği ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden lokanta iş yeri olduğu anlaşılan davalılara ait iş yerinde çalışan aşçı, garson, komi vs. tespit edilerek tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı; ilgililerin tespit edilememesi halinde ise, dava konusu dönem itibariyle lokanta iş yerine komşu iş yeri tanıkları tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı; hiç bir tespit yapılamaması durumunda gerekirse mahkemece beyanlarına başvurulan tanıkların yeniden ayrıntılı beyanları alınarak; davacının çalışma olgusu, ne iş yaptığı, fiili çalışmanın varlığı tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile verilen karar bozmayı gerektirir.
O hâlde, davalılar …, … ile feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine,
dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 09.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.