Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/10850 E. 2022/2853 K. 02.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10850
KARAR NO : 2022/2853
KARAR TARİHİ : 02.03.2022

Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : … 1. İş Mahkemesi

Asıl dava, 01/06/2006-31/10/2006 tarihleri arasındaki hizmetlerinin iptaline ilişkin Kurum işleminin iptali ile kesilen aylıkların yeniden bağlanması; birleşen dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, davacının 01/06/2006-31/10/2006 tarihleri arasınndaki 150 günlük 4/a hizmetinin 28/12/2015 tarih ve 2015 HA 136 sayılı denetmen raporuyla iptal edildiğini, davacının tekrar aylık bağlanması ve yapılan iptalin düzeltilmesi için 05/09/2016 tarihinde kuruma başvurduğunu, davalı kurumun 21/09/2016 tarihli yazısı ile davacının 01/06/2006-31/10/2006 tarihleri arasındaki 150 günlük hizmetini iptal edildiğini, 01/05/2016 tarihinden itibaren tekrar aylık bağlandığını, belirtildiğini, davalı Kurum tarafından denetmen raporuna istinaden davacının 01/01/2013 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık aylığının iptal ettiğini, iptal edilen emeklilik işlemi nedeniyle 01/01/2013-23/05/2016 tarihleri arasına ödenen toplam 39.191,32 TL yersiz ödemenin tahsilinin istendiği ve davacının emekli aylığından kesildiği, oysaki davacının 01/06/2006-31/10/2006 tarihleri arasında …’ın hızarhane işletmesinde fiili çalıtığı, bahse konu işletmenin 2011 yılında kapandığı, davacının emeklilik işleminin iptaline ilişin kurum işleminin iptali ile 01/06/2006-31/10/2006 tarihleri arasında çalışmasının geçerli olduğunun tespiti için dava açılması gerektiğini belirterek davacıya 01/01/2013 tariinde itibaren bağlanan yaşlılık aylığının iptaline ilişkin kurum işleminin iptali ile 01/06/2006-31/10/2006 tarihleri arasındaki sigortalı çalışmasının geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davacının 26/12/2012 tahsi talebine istinaden 01/01/2013 tarihinde toplam 5672 gün sigortalılığı üzerinde yaşlılık aylığı bağlandığını, denetmen raporuna göre davacının 01/06/2006-30/10/2006 tarihleri arasındaki sigortalı çalışmalarının iptal edildiğini, davacının vergi kaydının devam etmesi nedeniyle iptal edilen dönemlere 4-b hizmetinin yüklendiği ve 1586,77 prim borcu çıktığı anlaşıldığından yaşlılık aylığının başlangıç tarihi itibariyle iptal edildiğini, ayrıca ilgilinin 01/01/2013-23/05/2016 tarihleri arasında yersiz ödenen aylıklara ilişkin borç kaydı oluşturduğunu, davacının 29/04/2016 tarihinde yeniden tahsis talebinde bulunduğu ve kendisine 01/05/2016 tarihinden geçerli olmak üzere yeniden yaşlılık aylığı bağlandığı denetmen raporunun açık ve net olduğu, kurum kayıtlarıın esas alınması gerektiği ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi tarafından
” A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-Davanın kabulü ile,
Davacıya 01/01/2013 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık aylığının iptaline ilişkin kurum işleminin iptali ile, davacının 01/06/2006-31/10/2006 tarihleri arasındaki sigortalı çalışmalarının geçerli olduğunun tespitine,
B-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN,
1-Davanın reddine, ” dair karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
1-İlk derece mahkemesinin kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK ‘ nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine,
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu iddiası ile bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalı, çalışmanın geçtiği iddia edilen iş yerine dair düzenlenmiş Kurum müfettiş raporu ve dayanak belgeler varsa dosya içerisine getirtilmeli, yine çalışmanın geçtiği iddia edilen işyerinden bildirimi bulunup iptal edilmeyen bordrolu tanıkların yeteri kadarının beyanlarına başvurulmalı, ilgili işyerinin hangi tarihten itibaren faal olduğu ile çalışma ruhsatı alıp almadığı araştırılmalı, işyeri işvereninin vergi kayıtları irdelenerek çalışan sayısı tespit edilmeye çalışılmalı, komşu işyeri bodro tanıkları ve işverenleri tespit edilerek beyanlarına başvurulmak suretiyle uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Eldeki davada; Davacının, davaya konu hizmetinin iptal edildiği 1003030 sicil nolu işyeri … (… işletmesi) 01/06/2006 tarihli işe giriş bildirgesi verildiği, yapılan inceleme neticesinde düzenlenen, 28/12/2015 tarihli Denetmen raporunda, … işveren yanından yapılan 1/6/2006-31/10/2006 arası çalışmaların iptal edilmesi gerektiği bildirilmiş yine aynı denetmen raporunda belirtilen hususlar doğrultusunda kurumca; Denetmen raporunda da işaret edildiği üzere birden çok kişinin, 4 adet işyerinden bildirimlerinin yapıldığı, bunların iptal edilmesi gerektiği belirtilmiş olması nedeni ile davacının … işyerinden bildiriminden hemen sonra … Kereste Ltd. Şti’nden bildirim yapılan 01/11/2006-30/06/2007 arasındaki toplam 240 günlük bildiriminin de iptal edildiği hizmet cetvelinin incelenmesinden anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, mahkemece yapılacak iş;
1-Davacının talebinin, dava dilekçesinde kurum işleminin iptali ve kesilen aylığının yeniden bağlanması istemine ilişkin olduğu göz önüne alınarak, Kurum işleminin dayanağı denetmen raporu ile ayrıca … Kereste Ltd. Şti’nden bildirim yapılan 01/11/2006-30/06/2007 arasındaki toplam 240 günlük bildiriminin de iptal edilmesine rağmen sadece 1/6/2006-31/10/2006 arası 120 günlük süreye ilişkin araştırma yapıldığı anlaşıldığından Denetmen raporu ile diğer iptal edilen 01/11/2006-30/06/2007 süreye ilişkinde araştırma yapılmadan aylık bağlanmasına ve birleşen davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
2- Dava konusu iptal edilen 1/6/2006-31/10/2006 sürenin iptaline ilişkin kurum işleminin iptaline yönelik hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, başkaca hizmeti iptal edilmeyen işveren yanından bildirimi bulunan bordro tanıkları bulunması halinde bunlar ile birlikte komşu işyeri bodro tanıkları ve işverenleri tespit edilerek beyanlarına başvurulmak suretiyle uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğininin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.