Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/10543 E. 2023/4107 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10543
KARAR NO : 2023/4107
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI :

Taraflar arasındaki iş kazasından sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi tazminat ile manevi tazminat istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı ……. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ……. vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin müşterek çocukları olan … …’ın davalıların işçisi olarak … teki şantiyede çalışmakta iken 16.03.2014 tarihinde meydana gelen iş kazası sebebiyle hayatını kaybettiğini, sıva ustası olarak çalıştığını, en son ücretinin 1800 TL olduğunu, 19 yaşındaki çocuklarının ölümü ile anne ve babasının manevi olarak yıkıldıklarını bu nedenle davalılardan anne … ile…… … lehlerine belirsiz alacak davası mahiyetinde 5.000 TL’şer maddi ve 50.000 TL’şer manevi tazminatın (sigorta şirketi yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

2.Davacılar vekili 13.09.2017 tarihli dilekçesiyle maddi tazminat istemini … için 71.686,56 TL’ye artırmıştır.

II. CEVAP
1.Davalı ……. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirket sigortalısının kusurlu olduğunu ispat etmesinin gerektiğini, vefat eden davacılar murisinin de müterafik kusuru olup olmadığının araştırılmasının gerektiğini, kaza tarihi tibariyle yürürlükte olan 506 sayılı Kanun’un 26 ıncı maddesinde aranan şartların gerçekeleşip gerekçekleşmediğinin özellikle bu kazanın bir iş kazası olup olmadığının kesin olarak ispatlanması gerekeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı …. Tic. San. Ltd. Şti. tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Davanın kısmen kabul kısmen reddine,
Davacı … ın talebi yönünden,;

1.Maddi tazminat talebin reddine,

2.Manevi tazminat olarak 35.000TL alacağın olay tarihi olan 16.03.2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı ……. ‘nin poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,

Davacı … ın talebi yönünden;
1.Maddi tazminat olarak 71686,56 TL alacağın olay tarihi olan 16.03.2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı ……. nin poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,

2.Manevi tazminat olarak 35.000TL alacağın olay tarihi olan 16.03.2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı… A….. nin poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ……. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı ……. vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davada söz konusu poliçede davacının adının geçmediğini, adı yazılı olmayan kişilerin teminat kapsamı dışında olduğunu, davalı şirketin müvekkiline davacıyla ilgili zeyilleri yaptırmadığını, davacının ücretinin hatalı olarak tespit edildiğini, bilirkişi raporunda evlenme yaşının hatalı olarak hesaplandığını, davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesinin gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile … 20.İş Mahkemesinin 25.12.2020 tarihli, 2018/481 Esas – 2020/392 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı … şirketi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ……. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı ……. vekili, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davada söz konusu poliçede davacının adının geçmediğini, adı yazılı olmayan kişilerin teminat kapsamı dışında olduğunu, kusur oranlarının Adli Tıp Kurumunca belirlenmesi gerekeceği, kusurlu olduklarının tespiti halinde uzman bir aktüerya bilirkişisinden hesap raporu alınması gerekeceği, dosya kapsamında alınan kusur ve hesap raporlarını kabul etmediklerini, davalı şirketin müvekkiline davacıyla ilgili zeyilleri yaptırmadığını, davacının ücretinin hatalı olarak tespit edildiğini, bilirkişi raporunda evlenme yaşının hatalı olarak hesaplandığını, davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesinin gerektiğini belirterek kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş kazasında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’un 417 inci maddesi, 5510 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun’un 4 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca bölge adliye mahkemesince verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir.

2. Anılan Kanunun 103/1-ç maddesi kapsamında hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar için Adli Tatil hükümlerinin uygulanmayacağı açıktır.

3. Temyiz dilekçesinin süresinden sonra verilmesi hâlinde anılan Kanun’un 366 ıncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

4. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karar, davalı ……. vekiline 13.07.2021 tarihinde tebliğ edilmiş; temyiz dilekçesi ise adli tatil hükümleri uygulanmayan iş bu dava için yasal süre geçirildikten sonra 31.07.2021 tarihinde verilmiş olmakla temyiz itirazlarının aşağıdaki şekilde reddine karar verilmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ……. vekilinin temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE,

Temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.