YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10359
KARAR NO : 2023/901
KARAR TARİHİ : 07.02.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/3316 E., 2021/1124 K.
vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 07.08.2017
KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/119 E., 2019/197 K.
Taraflar arasındaki fazladan ödendiği iddiası ile askerlik borçlanması bedelinin davalı Kurumdan tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf isteminin esastan reddine dair karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, Kuruma 15.01.2004 tarihinde yazılı tahsis talebinde bulunduğunu, kurum tarafından askerlik borçlanması yapılması gerektiğinin söylendiğini, bunun üzerine ödemeyi yaptığını, askerlik bedelinin haksız alındığını, bu nedenle davacı tarafından kuruma ödenen askerlik bedelinin tarafına iade edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kurum vekilince cevap dilekçesinde özetle; davacının isteminin mümkün olmadığını, davacı hakkında yapılan askerlik borçlanması da dikkate alınarak kendisine yaşlılık aylığı bağlandığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini belirterek, davanın reddi talep edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kurum kayıtları, bilirikişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafından askerlik borçlanması yapmaksızın emekli olabilecekken kurum tarafından askerlik borçlanması yaptırılmak suretiyle emekli olduğu ancak askerlik borçlanmasına rağmen aylığının düşük hesaplandığı belirtilerek askerlik borçlanması nedeniyle ödediği bedelin iadesi talep edilmiş ve ön inceleme duruşmasında 6522 gün priminin olmasına rağmen 3600 gün üzerinden emekli edildiği beyan edilmiş ise de, davacının emekli aylığı hesaplanırken askerlik borçlanmasının da nazara alındığı ,davacının iddia ettiği gibi emekli aylığının 3600 prim gününe göre hesaplanmadığı ;bu nedenle davacının talebinde haklı olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne dair karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Davacı taraf, dava dilekçesinde ve iddialarında belirttiği gibi askerlik borçlanmasını kurum çalışanı olarak belirttiği … (şef) isimli çalışanın sözlü yönlendirmesiyle yaptığını belirtmiş olup, bu hususa ilişkin davacının iddiası dışında herhangi bir delil bulunmamaktadır. SGK tarafından davacıya verilen cevabi yazılarda ve dosyaya gönderilen müzekkere cevaplarında davacının askerlik borçlanması talebinde neden bulunduğunun anlaşılmadığının, askerlik borçlanması olmadan emeklilik şartlarını taşıdığının ve askerlik borçlanmasının emeklilik maaşına eklendiğini, maaşının doğru belirlendiğini belirtmiş olduğu görülmektedir.
Kuruma yapılacak tüm taleplerin ve kurum cevaplarının yasa gereği yazılı olması gerekmektedir. Davacı taraf kuruma askerlik borçlanmasını yapmadan önce emeklilik için başvuru yaptığını yazılı olarak ispatlayamamış olup, bu durumda kurum tarafından askerlik borçlanması işlemini yapması için yönlendirildiği hususu ispatlanamamış olup, mahkemece itibar edilen ve denetime elverişli ve dosya kapsamındaki kayıtlara da uygun olarak yapılan hesaplama gereğince düzenlenen bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davacının askerlik borçlanması kapsamında yatırdığı miktarın da maaşına eklendiği ve maaşının kurum tarafından doğru şekilde eksiksiz olarak hesaplanıp ödendiği anlaşılmış olmakla, davacının talebinin haklı olmadığı ve kendi iradesiyle yaptığı askerlik borçlanması işleminden kaynaklı ödemeleri iade hakkının bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitleri ile karar gerekçesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın yerinde görülmeyen tüm istinaf nedenlerine ilişkin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1.maddesi gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyizinde kendisi hakkında kurumca yapılan işlemlerin yasalara aykırı olup, fazladan para tahsil edildiğini ve bu yönden davanın kabulü gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı hakkında davalı Kurumca aylık bağlama işlemleri sırasında yapılan işlemlerde askerlik borçlanmasının fazladan tahsil edilip edilmediğine ve iadesinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi hükümleridir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…