Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/10254 E. 2022/2841 K. 02.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10254
KARAR NO : 2022/2841
KARAR TARİHİ : 02.03.2022

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : … 3. İş Mahkemesi

Dava, 01/01/2001-22/12/2012 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın tespiti ile tahsis talep tarihini takip eden aybaşından itbaren yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı avukatınca istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı; … Bağ-Kur no ile kayıtlı olarak 01/05/1996 tarihinden itibaren kurumun 2926 sayılı Yasa kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunu, 1996 yılı ve daha öncesinden beri ikamet ettiği köyde sürekli olarak çiftçilik ile uğraştığını ve geçimini çiftçilikten sağladığını, ağırlıklı geçim kaynağının tütün, buğday, fiğ, mısır, fasulye, ve hayvancılık olduğunu, 01/01/1999 tarihinden 22/12/2012 tarihine kadar ziraat odası kaydının sürekli olduğunu, kendisine ait tapu kaydı olmamakla birlikte 30-40 dönüm civarında bir araziyi kendi traktörü ile işlediğini, 01/05/1996-22/12/2012 tarihleri arasındaki toplam 5991 günlük tarım bağkur hizmetinin karşılığı prim borcunu son olarak 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılandırmadan faydalanarak ödediğini ve kuruma herhangi bir prim borcunun kalmadığını, bu borcu öderken elinde avucunda ne varsa satarak, hayvanlarını da satarak yatırdığını, 01/05/1996-22/12/2012 tarihleri arasında toplam 5991 gün hizmeti olan ve kuruma herhangi bir borcu olmayan davacının, kurumla görüştüğünü, kurumun emekli olabilirsin demesi üzerine yaşını doldurduğu tarihte yani Temmuz 2018 tarihine kuruma yaşlılık aylığı bağlanması için emekli talebi verdiğini, önce emekli olabilirsin diyen kurumun, daha sonra emeklilik talebini reddettiğini, red sebebinin ise ziraat odası kaydında çelişki olmasının gerekçe gösterdiğini, kurumun bu işlem ve düşüncesinin hukuk ve hakkaniyetle bir bağının olmadığını beyanla müvekkilinin 6111 sayılı Yasa kapsamında primleri ödenmiş 01/01/2001-22/12/2012 tarihleri arasındaki 2926 sayılı Yasa kapsamında tarım bağkur hizmetlerini iptal eden ve tahsis talebini reddeden kurum işleminin iptali ile davacı müvekkilinin 6111 sayılı yapılandırma yasası kapsamında primleri ödenmiş 01/01/2001-22/12/2012 tarihleri arasındaki 2926 sayılı Yasa kapsamındaki tarım bağkur hizmetlerinin ve yaşlılık aylığı tahsis talebinin geçerli olduğunun tespiti ile tahsis talebini takip eden aybaşı olan 01/08/2018 tarihi itibari ile davalı idarece yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine davalı kurumun bunun aksine olan görüş , işlem ve kararının iptali ile taraflar arasındaki muarazanın böylece önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davacıya ait … Ziraat Odası kaydının incelenmesinde davacının oda kaydının geçersiz olduğunun tespit edildiğini, yine yapılan incelemede , davacının oda kaydı dışında tarımsal faaliyetini destekleyecek kaydının olmadığı göz önünde bulundurularak 1996 yılına ait kesinti tarihi olan 15/04/1996 tarihini takip eden aybaşından sonra kesintisi olan 15/07/2000 tarihi olan yıl sonuna kadar 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı yapıldığını, tevkifat kesintisine istinaden gerçekleştirilen sigortalılık tescilleri sonrasında sigortalılık sürelerini etkileyecek şekilde geçmişe dönük yapılan ziraat odası kayıtlarının geçerli kabul edilemeyeceğini, davacının 5510 sayılı kanunun 4/1-a kapsamında 110 gün, 4/1-b kapsamında da 1680 gün tarım sigortalısı olmak üzere toplam 1790 gün primi bulunduğunu, davacıya 4447 sayılı Kanun kapsamında kısmi yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için 5400 gün prim gününün olması gerekmekte olup tahsis talep tarihi itibariyle söz konusu prim şartlarını sağlayamadığından davacının yaşlılık aylığı talebinin reddedildiğini beyanla haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın reddine dair hüküm kurulmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
1-İlk derece mahkemesi kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından 6100 sayılı HMK’nun madde 353/1-b.1 hükmü gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Eldeki davada, 1999, 1997, 1998, 1999,2000 yıllarına ait tevkifat kesintisine istinaden 10/05/2011 tarihli talep dilekçesi ekinde bulunan … Ziraat Odası Kaydının bulunduğu belirtilen Sigortalı belgesine istinaden davacının 01/05/1996 tarihli tescil kaydının yapıldığı, 04/07/2018 tarihli sigortalı belgesinden de görüldüğü üzere davacının tevkifatlarının aktarıldığı ve 01/08/2011-10/04/2014 arasında 6111 Sayılı yasa Ek 17 kapsamında da primlerin ödendiği, 18/07/2018 tarihli Kurum Denetmen Raporu ile, …’e ait bir kayda rastlanıldığı, üye kaydının noter onayı bulunmayan defterin 45. sayfasına … sicil nosu ile kaydedildiği, üye kayıt tarihinin 01/01/1999 olarak sonradan deftere not düşüldüğünün tespit edildiğini, üyelik başlangıcına dair herhangi bir yönetim kurulu kararı bulunmadığı oda yetkililerince beyan edildiğini, üyeliğin 22/12/2012 karar ile son bulduğu buna göre üye kaydının SGK 16/06/2011 tarih ve 51 sayılı genelgesi ve 2013/5 sayılı genelgesine göre gerekli şartları taşımadığı görüldüğü ve geçersiz sayılması gerektiği rapor edildiği ve bunun üzerine de dava konusu kurum işleminin tesis edildiği anlaşılmış, bağkur tespitine ve tahsis talebine ilişkin talep ise mahkemece “davacının prim kesintileri doğrultusunda 1996,1997-1998,1999,2000 yılları arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı kabul edilmesi gereklidir. Kurum da bu doğrultuda işlem tesis edip belirtilen yıllarda davacıyı tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul etmiştir. Davacının ihya gerçekleştirdiği dönem için ise, davacının gerekli şartları taşımaması yani tevkifatının bulunmaması, tarım ile uğraştığına dair hiçbir emarenin bulunmaması nedeni ile kurum işlemi mevzuata uygun olduğu” gerekçesi ile reddedildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de verilen hüküm eksik araştırmaya dayalıdır.
6552 sayılı Yasanın 58. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. madde “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22.03.1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31.12.2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır…” hükmünü içermekte olup; anılan yasal düzenlemeyle getirilen lehe uygulamanın, sahte sigortalılıkta uygulanması mümkün değil ise de; Mahkemece, öncelikle sigortalının anılan yasal düzenlemeden yararlandırılıp yararlandırılmayacağı, yararlandırma hususunun kurumun kabulünde olup olmadığı, konusunda davacıya verilecek mehille kuruma başvuru sağlanmalı ve varılacak sonuca göre değerlendirme yapılmalıdır.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 02/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.