Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2021/10168 E. 2022/2982 K. 03.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10168
KARAR NO : 2022/2982
KARAR TARİHİ : 03.03.2022

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : … 21. İş Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair verilen karara karşı davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 09.11.2005-22.05.2010 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
II-CEVAP
Davalı işveren vekili, davacının sigorta kayıtlarında bildirildiğ şeklinde kendisi nezdinde çalıştığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiş, yargılama devam ederken davalı gerçek işverenin kendisi olmadığına istinaden … 19. İş mahkemesine dava açtıklarını ve bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunmuştur.
Fer’i müdahil Kurum vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının tespiti mümkün sürelerinin
01/01/2006-31/12/2006 arası 360 gün günlük 17.70 YTL
01/01/2007-30/06/2007 arası 148 gün günlük 18,75 TL
01/07/2007-31/12/2007 arası 154 gün günlük 19,50 TL
01/01/2008-04/01/2008 arası 3 gün günlük 20,28 TL
01/09/2008-07/10/2008 arası 18 gün günlük 21,29 TL
21/08/2009-09/10/2009 arası 42 gün günlük 23,10 TL
13/05/2010-22/05/2010 arası 9 gün günlük 24,30 TL ücretle çalıştığının tespitine,” karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
“1-Davalının ve feri müdahilin istinaf istemlerinin reddine” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı işveren vekili, işyerine ait kayıtların müvekkili üzerinde olduğunu ancak işveren sıfatı olmadığını, yalnızca işyerinin maliki olduğunu ve davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davacının yurt dışında geçirdiği sürelerin dışlanması gerektiğini beyanla davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
Fer’i müdahil kurum vekili, kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu beyanla, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1) 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihi de kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2003/21-43 Esas, 2003/97 Karar ve 26.02.2003 tarihli kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; kural olarak işe giriş bildirgeleri ve ücret ödeme bordroları sigortalının imzasını içermelidir. Sigortalı, anılan belgeleri hile, hata veya manevi baskı altında imzaladığını ileri sürmemiş veya imzanın kendisine ait olmadığını ya da kesintisiz çalıştığını söylememiş ise, birden fazla işe giriş bildirgesinin varlığı ve işyerinden yapılan kısmi bildirimler, sigortalının o işyerinde kesintili çalıştığına karine oluşturur. Bu karinenin, aksinin, ancak, eş değer de delillerle kanıtlanması gerekmekte olup tanık sözlerine değer verilemez. Bu halde ise hak düşürücü sürenin kesinti tarihleri dikkate alınarak her bir dönem bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir.
Eldeki davada, davacının hizmet cetveline göre, 09.11.2005-31.12.2005, 04.01.2008-30.08.2008, 07.10.2008-20.08.2009, 09.10.2009-12.05.2010 tarihleri arasında davalı …’e ait işyerinde bildirimlerinin olduğu, davanın 18.05.2015 tarihinde açıldığı, davacının bildirimlerinin bulunmadığı 2006 yılında yurtdışında uzun süreler geçirdiği ve çalışmanın kesintiye uğradığı anlaşılmakla; hak düşürücü süre yönünden yeniden bir değerlendirme yapılarak, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
2) Kabule göre de, davacının 2006 yılında yurtdışında geçirdiği süreler dışlanmaksızın ve 2007 yılında da 1 gün fazlaya hükmedilmesi isabetsiz olup, söz konusu süreler dışlanarak bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ve fer’i müdahil kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.03.2022 gününde karar verildi.