Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2020/9701 E. 2021/8239 K. 15.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/9701
KARAR NO : 2021/8239
KARAR TARİHİ : 15.06.2021

Mahkemesi : Bakırköy 5. İş Mahkemesi

Dava, İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesince davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde; sigortalının, davalı …Ş.’ye ait streç üretimi yapılan işyerinde çalıştığı esnada, makineden bozuk gelen ürünü elle düzeltmeye çalışırken 02/11/2006 tarihinde sağ elini omuza kadar makineye kaptırdığı iddiasıyla sigortalı için 160.000,00-TL manevi, eşi için ise 40.000,00-TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalılar vekili; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Kazalı sigortalının 02/11/2006 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucunda %13,2 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, Bakırköy 1.İş Mahkemesinin 2014/86 esaslı dosyasında hükme esas alınan kusur raporunda kazanın meydana gelişinde, kazalının % 25 oranında, davalıların % 75 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, sürekli iş göremezlik oranı, tarafların kusur oranı ve dosya kapsamı nazara alınarak eşin manevi tazminat isteminin reddi ile davacı kazalı için 75.000,00 TL manevi tazminat takdir edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulune karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, davacının kendi kusuru ile tedbirsiz davranması neticesinde meydana gelen iş kazasında herhangi bir şekilde maneviyatının sarsılmadığını, davacının tüm maddi zararının müvekkil şirket tarafından karşılandığını, bu nedenle davacı lehine hükmedilen manevi tazminattan daha yüksek bir takdiri indirim yapılması gerektiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dava, 02/11/2006 tarihli iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezliğe uğrayan davacı kazalının ve eşinin manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile davacı eşin manevi tazminat isteminin reddine, davacı sigortalı için 75.000,00-TL. Manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesince, davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacının geçirdiği iş kazası sonucu %13,2 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, iş kazasının gerçekleşmesinde davalının %75, davacının ise %25 oranında müterafik kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Gerek mülga B.K’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu açıklamalar doğrultusunda İlk Derece Mahkemesi‘nin davacı kazalı lehine takdir ettiği 75.000,00 -TL manevi tazminatın fazla olduğu açıktır.
İlk Derece Mahkemesince bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın, karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına, ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir
SONUÇ: 1- Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi’ne, karardan bir örneğin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 15/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.