YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/9590
KARAR NO : 2021/4533
KARAR TARİHİ : 01.04.2021
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
No : 2014/1517-2017/263
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 07/07/2006-17/05/2012 tarihler arasında davalı işyerinde geçen çalışmalarının tespitini istemiştir. Mahkemece, Dairemiz 02/06/2014 tarih 2014/6071 Esas 2014/13487 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne, davacı …’un davalıya ait 35654 sicil no’lu işyerinde 01/04/2008 ile 02/10/2011 tarihleri arasında kuruma bildirilmeyen 255 gün hizmet akdine dayalı çalışmasının olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanun’un 79/10 ve 5510 sayılı Kanun’un 86. kaddeleridir. 506 sayılı Kanun’un 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
Eldeki davada; davalı işyerinin ekmek fabrikası olduğu, davacının 01/04/2008 tarihinden 2009/8.aya kadar her ay 15 gün olmak üzere bildirimlerinin yapıldığı, sonrasında ise 02/10/2011 tarihine kadar her ay 30 gün olmak üzere bildirimlerinin yapıldığı,01/05/2008 tarihli davacı imzalı elle doldurulmuş maktu adi yazılı belgede …’un … işyerinde ayda 15 gün çalışacağı belirtilerek belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalandığı, 2008-2010 arasındaki maaş bordrolarının imzasız olduğu, kuruma davalı tarafından “ücretler günlük ödendiği için maaş bordrolarının imzasız olduğuna” dair dilekçe verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece davacının, davalıya ait … sicil no’lu işyerinde 01/04/2008 ile 02/10/2011 tarihleri arasında kuruma bildirilmeyen 255 gün hizmet akdine dayalı çalışmasının olduğu yönünde karar verilmiş ise de, hizmet cetvelinde davacının davalıya ait işyerinde 01/04/2008 tarihinden, 2009/8. aya aylık 15’er gün kısmi çalışmaları olduğu ortadayken ve dinlenen iki tanık tam zamanlı çalışmanın olduğuna dair yeterli beyanda bulunmamasına rağmen, neden ayda 30 gün tam süreli çalışmanın kabul edildiği açıklanmalı, eksik gün bildirimlerine dair belgeler Kuruma verilmişse Kurumdan 30 günün altında bildirilen çalışmaların sebebi sorulmalı, davacının sürekli çalışıp çalışmadığı, işyerinde çalışması esnasında ara verip vermediği hususunda dava konusu döneme ilişkin re’sen belirlenecek bordro tanıklarının kanaat oluşturmaya yetecek şekilde dinlenmek suretiyle varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.