Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2020/8328 E. 2021/8213 K. 14.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/8328
KARAR NO : 2021/8213
KARAR TARİHİ : 14.06.2021

Mahkemesi : Antalya 1. İş Mahkemesi

Dava, 19.08.1977 – 15.05.1983 tarihleri arasındaki hizmetlerin tescili ile yapılan eksik ödemelerin yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın usulde reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, davalı … Müdürlüğüne bağlı milli parkta bekçi olarak geçen çalışmalarının tescili ile diğer hizmetleriyle birleştirilmesini, eksik ödemelerin de yasal faiziyle ödenmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekilleri, hak düşürücü süre, husumet itirazlarıyla birlikte davanın esastan da reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86/3. maddesi kapsamında 19.08.1977 – 15.05.1983 tarihleri arasında davalı Kurumda bekçi kadrosunda görev yaptığının tespitini talep eden davacının, 5510 sayılı Kanun’un geçici 4. maddesinde değişiklik getiren 5754 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce davaya konu statüsünde bulunduğu göz önünde bulundurularak ve 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle;
“6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usülden reddine” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“Dosya kapsamı, delil durumu itibariyle Antalya 1. İş Mahkemesi 2017/212 Esas 2019/179 sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, dava hakkında mahkemece yapılan hukuki nitelendirmenin hatalı olduğu, taleplerinin hizmetlerin birleştirilmesine yönelik olduğu, hukuki nitelendirme doğru olsa dahi usulden ret değil görev yönünden ret kararı verilmesi gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hâkimin davayı aydınlatma görevi” başlıklı 31.maddesine göre, “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu olduğu durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.”
Somut olayda; Dava dilekçesinde talep sonucu tam olarak anlaşılamayıp, mahkemece dava dilekçesi ekindeki evraklar gözetilerek davacının talebi 657 sayılı yasanın 86/3 maddesi kapsamında değerlendirilerek dava şartı yokluğundan usulden ret kararı verilmişse de; HMK 31. madde gereği davacıya talebi açıklattırılmalı, talebinin hizmet akdine dayalı çalışmalarını mı yoksa devlet memuru olarak geçen çalışmalarının tescilini mi istediği sorulmalı, talep sonucu hiçbir kuşkuya mahal vermeyecek şekilde belirlenmelidir.
Şayet davacının talebinin 4/1-a kapsamında kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti olduğu anlaşılırsa;
2-11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine 3. fıkra olarak eklenen düzenleme gereği, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatın olması ve Kurumca müracaata konu istemin zımnen ya da açıkça reddedilmesi gerektiği dava şartı olarak düzenlenmiş olup, eldeki davada, davacı tarafından 5521 sayılı Kanunun 7/3 maddesine uygun bir şekilde, davaya konu istem hakkında, dava tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ve Kurum tarafından bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir işlem veya eylem bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece, davacı tarafa 6100 sayılı HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca, 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ve 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine üçüncü fıkra olarak eklenen düzenleme doğrultusunda; davaya konu istem hakkında davacının kuruma başvurusu olup olmadığı araştırılmalı, olmaması halinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na müracaat etmesi için davacıya kesin önel verilmeli, kurumca istemin kabul edilmesi halinde davalı kurumun yargılama giderinden sorumlu olmayacağı da gözetilerek yapılacak yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
3-Kurumdan tahsis dosyası eksiksiz getirtilerek davacının talebinin İş Mahkemesinin görevine girdiği anlaşıldığı takdirde de işin esasına girilerek yapılacak yargılama neticesinde oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.