YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/7125
KARAR NO : 2021/7347
KARAR TARİHİ : 01.06.2021
Mahkemesi : Bursa 7. İş Mahkemesi
Dava, meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 06/01/2004 tarihinde … Amörtisör Otomoliv Yedek Parça Metal Sanayi Tic. Ltd. Şti’nde işe başladığını, davacının çalıştığı testerenin aşırı gürültüsünden dolayı kulaklarının ağır işittiğini, sağ kulağının orta derecede işitme kaybına uğradığını, işverenin davacıya kulaklık vermediğini, kulaklarından rahatsızlandığını ileri sürerek 1.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulu 03.01.2019 tarih 14 sayılı raporu ile tıbbi belgelerinde tespit edilen işitme kaybının 2005 ve 2011 yılları arasında tüm odyolarda benzer bir pattern izlendiği ve aynı işinde çalışırken işitme seviyelerinin bozulmadığı cihetle mesleki olmadığı ve maluliyetinin de değerlendirilemediğinin mütalaa olunduğu, Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulunun raporuna göre işitme kaybının mesleki olmadığı kanaati edinildiğinden sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353-(1) b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Adli tıp raporuyla astım hastalığının mesleki olduğunun tespit edildiğini, sürekli iş göremezliğe yol açmadığının belirtildiğini, astımın işyeri koşullarından kaynaklandığını, adli tıp raporunun işitme kaybının mesleki olmadığına dair gerekçesini kabul etmediklerini, astım ve işitme kaybı nedeniyle maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, manevi tazminatın şartlarının oluşabilmesi için illa sürekli iş gücü kaybı olması gerekmediğini, Adli Tıp Kurulunun davacının astım nedeniyle meslek hastalığını kabul edip sürekli iş gücü kaybı yoktur şeklinde rapor verdiğine göre davacının geçici iş gücü kaybının araştırılması ve geçici iş gücü kaybına göre de belirli bir maddi tazminat verilmesi gerektiğini, ayrıca davalı vekiline de manevi tazminat açısından maktu avukatlık ücreti ödemesine hükmedilmesi gerektiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, sigortalının davalı iş yerinde geçen çalışmaları sırasında işitme kaybı rahatsızlığı oluşup oluşmadığı, bu rahatsızlığın mesleki olup olmadığı ve bu nedenle maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davacının davalı işyerinde 06/01/2004 – 31/05/2009 tarihleri arasında boru kesme işçisi olarak çalıştığı, davacının, çalışmış olduğu daire testerenin aşırı gürültü yaptığını bu gürültü nedeniyle kulaklarının ağır işitmekte olduğunu sağ kulağının orta derecede işitme kaybına uğradığını, işveren tarafından kulaklık verilmediğini, güvenlik önlemleri alınmadığını iddia ettiği, İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kurum Sağlık Kurulunun 28.10.2014 tarih 827 sayılı kararında bilaterak snikin mevcut işe giriş raporu olmadığından mesleki illiyet bağının kurulamadığı, SSYS’na gönderilmesinin uygun olacağının belirtildiği, Kurum Sağlık Kurulunun 23.12.2014 tarih 1069 sayılı raporunda bilateral sendörinöral işitme kaybı nedeniyle meslek hastalığı olduğu, hastalığının 05.07.2013 tarihinde başladığının kabul edildiği, %18 oranında malul olduğunun tespit edildiği, S.S. Yüksek Sağlık Kurulunun 25.11.2015 tarih 88/12825 sayılı kararı ile işitme kaybının mesleki olduğuna ve işitme kaybına bağlı meslekte kazanma gücü kaybı oranının … Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalının 05.07.2013 tarih 42 sayılı sağlık kurulu raporundan itibaren mesleki maluliyet oranının düzeltme kaydıyla %19 olduğunun tespit edildiği, itiraz üzerine gönderilme sonucunda, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 18.10.2017 tarih 22454 sayılı kararında tetkiklere yer verilmekle birlikte dosyada mevcut odyo tetkiklerinin incelenmesinde 2005 ve 2011 yılları arasında tüm odyolarda işitme seviyelerinin benzer olduğu, pür tam odyolar arasında aynı işte çalışırken işitme seviyelerinin bozulmadığı, mesleki işitme kaybının olmadığı, mesleki olmadığının mütalaa olunduğu, mevcut itiraz ve çelişkinin giderilmesi amacıyla Genel Kuruldan rapor tanzim edilmesi istemiyle dosyanın gönderildiği Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulu 03.01.2019 tarih 14 sayılı raporu ile tıbbi belgelerinde tespit edilen işitme kaybının 2005 ve 2011 yılları arasında tüm odyolarda benzer bir pattern izlendiği ve aynı işinde çalışırken işitme seviyelerinin bozulmadığı cihetle mesleki olmadığı ve maluliyetinde değerlendirilemediğinin mütalaa olunduğu anlaşılmaktadır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.”
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Öte yandan, insan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren; Çalışanlarının işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup, bu çerçevede, risklerden kaçınmak, kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmek, risk değerlendirmesi yapmak, yaptırmak, teknik gelişmelere uyum göstermek, tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmek, mesleki riskleri önlemek, eğitim ve bilgi verilmek dahil her türlü tedbiri almak, gerekli araç ve gereçleri sağlamak, sağlık ve güvenlik tedbirlerini değişen şartlara uygun hale getirmek ve mevcut iş yerinin iyileştirilmesi için çalışmalar yapmak, diğer bir deyişle işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürürlükte bulunan 4857 sayılı İş Kanunu’nun 77. maddesinin açık buyruğudur.
Somut olayda, İstanbul Sosyal Güvenlik Müdürlüğü‘nün 23/12/2014 tarihli kararında davacının işitme kaybının mesleki olduğu ve % 18 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğunun tespit edildiği, keza SSYSK‘nın 25/11/2015 tarihli kararında da davacının işitme kaybının mesleki olduğu ve düzeltme kaydıyla % 19 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğunun tespit edildiği, her iki raporda da hastalığının 05/07/2013 tarihinde başladığının kabul edildiği, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 18/10/2017 tarihli kararı ile Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulu 03/01/2019 tarihli kararında ise tespit edilen işitme kaybının 2005 ve 2011 yılları arasında tüm odyolarda benzer bir pattern izlendiği ve aynı işinde çalışırken işitme seviyelerinin bozulmadığı cihetle mesleki olmadığı ve maluliyetinin de değerlendirilemediğinin mütalaa edildiği, ancak anılan bu raporlarda işitme kaybı hastalığının sonradan ortaya çıkma ihtimalinin bulunup bulunmadığı, davacının çalıştığı ortam gözetilerek bu ortamın işitme kaybına sonradan neden olup olmayacağının irdelenmediği, Kurum raporu ve SSYSK kararlarında belirlenen sürekli işgöremezlik oranlarının nasıl ve ne sebeple oluştuğu araştırılmadan eksik inceleme sonucu karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş, gerekirse davacının muayene edilmesi ve yukarıda belirtilen eksikliklerin irdelenmesi suretiyle, Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulundan davacıda meydana gelen işitme kaybının mesleki olup olmadığının tespit edildiği rapor alarak oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.