Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2020/6659 E. 2020/5733 K. 08.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/6659
KARAR NO : 2020/5733
KARAR TARİHİ : 08.10.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

KARAR

Dava, davacının 12/01/2005-03/03/2005 tarihleri arasında davalı işverenlere ait işyerinde geçen ve davalı Kuruma eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verildiği, davalı Kurum vekilinin yapmış olduğu temyiz başvurusu üzerine, verilen kararın Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin ( kapatılan) 18/03/2019 tarih ve 2018/2965 Esas ve 2019/2038 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği, Mahkemece maddi hataya dayalı bozma ilamının düzeltilmesi için eldeki dosyanın yeniden Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7/3. maddesinin yollamasıyla 6100 sayılı HMK gereğince karar düzeltme yoluna başvurulamaz. Ancak; Yargıtay onama ya da bozma kararlarında açıkça maddi hatanın bulunduğu hallerde, dosyanın yeniden incelenmesi mümkündür. Zira maddi yanılgıya dayalı olarak verilmiş onama ya da bozma kararları ile hatalı biçimde hak sahibi olmak, evrensel hukukun temel ilkelerine ters düştüğünden karşı taraf yararına sonuç doğurmamalıdır. Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
Maddi yanılgı kavramından amaç; hukuksal değerlendirme ve denetim dışında, tamamen maddi olgulara yönelik, ilk bakışta yanılgı olduğu açık ve belirgin olup, her nasılsa, inceleme sırasında gözden kaçmış ve bu tür bir yanlışlığın sürdürülmesinin kamu düzeni ve vicdanı yönünden savunulmasının mümkün bulunmadığı, yargılamanın sonucunu büyük ölçüde etkileyen ve çoğu kez tersine çeviren ve düzeltilmesinin zorunlu olduğu açık yanılgılardır.
Uygulamada zaman zaman görüldüğü gibi, Yargıtay denetimi sırasında, uyuşmazlık konusuna ilişkin maddi olgularda, davanın taraflarında, uyuşmazlık sürecinde, uyuşmazlığa esas başlangıç ve bitim tarihlerinde, zarar hesaplarına ait rakam ve olgularda ve bunlara benzer durumlarda; yanlış algılanma sonucu, açık ve belirgin yanlışlıklar yapılması mümkündür. Bu tür açık hatalarda ısrar edilmesi ve maddi gerçeğin göz ardı yapılması, yargıya duyulan güven ve saygınlığı sarsacağı gibi, adalete olan inancı ortadan kaldırır ve
yok eder. Ne var ki Mahkemelerin maddi hata yoluna re’sen başvuru hakkı bulunmamaktadır. Mahkemece anılan bozma ilamına karşı ya “uyma” ya da “direnme” yönünde bir karar verilmesi gerekir.
Hal böyle olunca, Mahkemenin maddi hata talebi reddedilmeli ve bozma ilamına karşı bir karar vermek üzere dosya mahalline iade edilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Mahkemenin karar düzeltme isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline İADESİNE, 08/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.