Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2020/57 E. 2021/6071 K. 28.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/57
KARAR NO : 2021/6071
KARAR TARİHİ : 28.04.2021

Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Mahkemesi : … 14. İş Mahkemesi

Dava, davacının davalılar nezdinde; 15.05.2009-26.09.2012 tarihleri arasında davalı … yanında, 27.09.2012-29.09.2012 tarihleri arasında davalı Abdulgafar Durna yanında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekili ile fer’i müdahil kurum vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalılar vekili ile fer’i müdahil Kurum vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar vekili ile fer’i müdahil Kurum vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple Bağlılık İlkesi” başlıklı 26. maddesinde :
“(1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.

“Terditli Dava” başlıklı 111.maddesinde :
(1) Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik-ferîlik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır.
(2)Mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’î talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Anılan Kanunun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinde ise :
“(1) Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini.
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
(2)Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
İnceleme konusu davada; davacının terditli dava açtığı, davacının dava dilekçesinde yer alan aslî isteminin hak düşürücü süre nedeniyle reddolunduğu, davacının diğer istemlerinin değerlendirilmediği anlaşılmakla bu istemler ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden hüküm kurulmuştur. Buna göre, davacının talebinin 15.05.2009-26.09.2012 ve 27.09.2012-29.09.2012 olduğunun anlaşılması karşısınnda taleple bağlılık ilkesi gereği 27.09.2012-29.09.2012 arası kabul verilmesi gerekirken,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun ilgili madde hükümlerine aykırı olarak talep aşılmak suretiyle 26.09.2012-29.09.2012 arası hüküm kurulması bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/2 maddesi gereği kaldırılmasına, … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi hükmünün A-) 1 numaralı bendinin silinerek yerine ‘ Davanın kabulü ile, Davacının, 1293964.35 sicil nolu işyerinde 15/05/2009-26/09/2012 tarihleri arasında 1210 gün, 1461350.35 sicil nolu işyerinde 27/09/2012-29/09/2012 tarihleri arasında 3 gün olmak üzere toplam 1213 gün çalıştığının, bu çalışmalarının hizmet akdine istinaden ve asgari ücretle gerçekleştiğinin ve çalışmalarının SGK ya bildirilmediğinin tespitine, ” ibaresinin yazılmasına, ve … Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 28/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.