Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2020/5274 E. 2021/2161 K. 24.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5274
KARAR NO : 2021/2161
KARAR TARİHİ : 24.02.2021

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, 24.12.2007 – 17.01.2011 tarihleri arasındaki Bağ-Kur sigortalılığının iptali, bu süreye ilişkin prim borcu bulunmadığının ve bu tarihler arasındaki SSK’lı çalışmaların geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya kapsamı incelendiğinde, mahkemece uyulan son bozma ilamımızda sonuç olarak “…Mahkemece yapılacak iş; davalı Kurum’dan, davacının 506 sayılı Yasa (4/1-a) kapsamında olup Bağ-Kur (4/1-b) sigortalılığına aktarılan primleri hiç aktarılmamış gibi kabul edildiğinde geçici 63. maddeden ve 7143 sayılı Yasa’da düzenlenen yapılandırmadan yararlanıp yararlanamayacağını sormak ve gelen yazı cevabı değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir…” hususları belirtilmiş olup, bozma sonrası, davalı Kurumca verilen cevapta “a) Prim transferi yapılmaması durumunda toplam hizmet süresinin 4 yıl 10 ay 6 gün olacağı, ödediği primlere karşılık 30.09.2009 tarihinde 63. madde kapsamında durdurulduğunun test ortamında değerlendirildiği,
b) Her ne kadar prim transferi yapılıp yapılmasa da sonuç itibariyle çıkan prim borcunu 06.05.2013 tarihinde 6183 sayılı Kanunun 48.maddesi kapsamında 36 ay taksitlendirerek borcunu ödediğinden 6645 sayılı Yasanın 56.maddesi ile 5510 sayılı Yasanın geçici 63.maddesi kapsamında değerlendiremeyeceği ve ilgili sigortalının 05.09.2016 tarihli tahsis talebine istinaden 01.10.2016 tarih itibariyle tarafına yaşlılık aylığı bağlandığından 7143 sayılı Yasadan faydalanamayacağı” hususları bildirilmiştir.
Mahkemece, “Davacının SSK sigortalılığı 25.12.2007 tarihinde başlamış olmakla, bir gün öncesinde başlayan ve kesintisiz devam eden esnaf Bağ-Kur sigortalılığı nedeniyle önce başlayan sigortalılığın devam edeceği kuralı, 01.10.2008- 28.02.2011 arasında 5510 sayılı Yasa’nın 53.maddesi gereği önce başlayan sigortalılığın devam edeceğine ilişkin yasa hükmü gereği çakışan dönemde de davacının 1479 sayılı Yasa (4/1-b) statü kapsamında sigortalı olmasına ilişkin kurum işleminde hata bulunmamaktadır.” şeklindeki gerekçeyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de; söz konusu hüküm eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
Her ne kadar bir ara kararı olsa da; mahkemece, Yargıtay’ın bozma ilamına uyulması durumunda, bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar ve mahkeme bu kararından dönemeyeceği gibi bozma ilamı doğrultusunda işlem yapmak zorundadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda “usulî kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakta ise de, bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usûl işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Nitekim; Hukuk Genel Kurulu’nun 18.10.1989 gün 541-534, 21.02.1990 gün 10-117; 07.10.1990 gün 439-562; 19.02.1992 gün 635-82; 23.02.1994 gün 936-94; 03.03.2010 gün ve 2010/12-81-118; 27.09.2006 gün ve 2006/19-635 Esas 2006/573 Karar; 15.10.2008 gün ve 2008/19-624 Esas 2008/632 Karar ile 17.02.2010 gün ve 2010/9-71 Esas 2010/87 Karar sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Belirtilen açıklama ışığında mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda, hiç prim transferi yapılmamış gibi 5510 sayılı Yasanın geçici 63. maddesi kapsamında tekrar bir araştırma ve değerlendirme yapılarak ve gerektiğinde (davalı Kurum tarafından aynı cevapta ısrar edilmesi durumunda) yatırılan primlerin tarihleri, Geçici 63. madde düzenlemesi, prim transferinin yapılmadığı gözetilmek suretiyle, konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli olmak kaydıyla rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.