Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2020/5160 E. 2021/7219 K. 31.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5160
KARAR NO : 2021/7219
KARAR TARİHİ : 31.05.2021

Bölge Adliye Mahkemesi : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

Dava, hizmet tespiti ile kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu dosyada; dava dilekçesi davalı …’a adresinde tebliğ edildiği halde, gerekçeli kararın Tebligat Kanunu madde 35 göre usulsüz olarak tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre,“gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”
Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesine göre mernis adresine tebligat, tebliğat yapılacak muhatabın adresinin elverişli olmaması ve tebliğat yapılmaması halinde, adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat yapılır.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, öncelikle davalı …’a dosyada tebliğat yapılan adresine normal tebligat çıkartılarak, tebligatın yapılmaması durumunda 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
Mahkemece, gecikmeye ve yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, gıyabi hükmün davalı …’a usulüne uygun tebliğ yapılarak takiben, temyiz süresi geçtikten ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 31/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.