Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2020/4937 E. 2021/7505 K. 02.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4937
KARAR NO : 2021/7505
KARAR TARİHİ : 02.06.2021

: Bursa 1. İş Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacılar murisinin davalıya ait iş yerinde 2014 yılı Şubat ayından 2016 yılı Şubat ayına kadar çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
II-CEVAP
Davalı şahıs /işveren vekili; müvekkilinin kayden asıl işveren göründüğünü, asıl işverenin oğlu … olduğunu, müteveffa …’un uyuşturucu kullandığını, müsrif bir hayat tarzı benimsediğini ve piyasaya borçlandığını, müteveffa …’un kendisine işyeri açmak istediğini, ancak uyuşturucu bağımlısı olması ve piyasaya borçlanması nedeniyle müvekkili adına işyeri açıldığını, …’un kayden işveren yanında çalışma iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını, hizmet akdinin unsurlarının gerçekleşmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Fer’i müdahil SGK vekili: beş yıldan önceki taleplerin hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, hizmet tespit davaları kamu düzenini ilgilendirdiğinden çalışma olgusunun yöntemince ispatı gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın reddine karar vermiştir.
B-BAM KARARI
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, Bursa 1. İş Mahkemesi’nin 27/11/2018 tarihli, 2016/653 Esas – 2018/590 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, şeklinde karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacılar vekili davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı, 510 sayılı Kanunun 86. maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda her ne kadar mahkemece davacılar murisi …’un davalının işçisi olarak çalışmadığı, kendi nam ve hasabına işyerini işlettiği, işyeri sahibi olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacılar murisinin hizmet döküm cetvelinde davalı işyerinden yapılan bildirimler de gözetildiğinde davacılar murisi ile davalı arasında hizmet akdi ve işverenlik ilişkisinin varlığı açıktır. Bu kapsamda dosya değerlendirildiğinde; davalı …’un işyeri vergi mükellef kaydının 10.10.2014 tarihinde başlamış olduğunun anlaşılması karşısında, mahkemece, 10.10.2014 öncesi için verilen ret kararı yerindedir. Bu tarih sonrası için ise; mahkemece yapılacak iş; bildirimler dışında davacılar murisinin fiili çalışmasının araştırılması olup, bu kapsamda, mahkemece komşu iş yeri tanığı tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, gerekirse tek bodro tanığı olan …’ın beyanına yeniden başvurulmalı tüm deliler toplanarak fiili çalışmanın varlığı tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile verilen karar bozmayı gerektirir.
O hâlde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 02.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi